ويكيبيديا

    "sorduğunu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يسأل
        
    • تسألين
        
    • سأل
        
    • تطرح
        
    • تسأل عن
        
    • سألتنى
        
    • تَسْألُ
        
    • سألت عن
        
    • سألتي
        
    • سألكَ
        
    • سأله
        
    • ليطرح أسئلة عن
        
    • كنت تسأل
        
    O da kimin sorduğunu kimin sorduğuna bağlı. Open Subtitles حسناً, ذلِكَ يعتمِد على من الذي يسأل عن من هو المُتسائِل؟
    Ondan sonra başkanı kendin arayıp gazetecilerin şu akademi sınıfı ile ilgili olarak sorular sorduğunu söyleyeceksin. Open Subtitles أن هناك صحفيّا يسأل عن تأجيل التعليم الأكاديمي
    Benim hakkımda sorular sorduğunu duydum ondan zaman ayırıp yüz yüze buluşalım dedim. Open Subtitles سمعت أنكي تسألين عني، لذا.. فكرت في توفير الوقت لكي ونتقابل وجها لوجه
    Mümkün bütün soruları sorduğunu ve şahidin cevap verdiğini düşünelim. Open Subtitles فلنقل بأنه سأل كل الأسئلة المحتملة وكان عند الشاهد كل الأجوبة
    Son zamanlarda nasıl geçmişiyle ilgili sorular sorduğunu gördün. Open Subtitles لقد رأيت كيف أصبحت مؤخراً تطرح تلك الأسئلة عن ماضيها
    Benim siz de takıldığım nokta ise bir cinayet dedektifinin çalışanınız hakkında neden böyle sorular sorduğunu hiç merak etmemeniz. Open Subtitles أنا مُتأثر بقلّة فضولك عن سبب كون مُحققة جنائيّة تسأل عن مُوظفك.
    Son sorduğunu beş geçiyor adamım. Open Subtitles خمس دقائق بعد أخر مرة سألتنى فيها أيها الرجل
    Mia bana, Ellie'yi tanıyan birinin hakkımda sorular sorduğunu söylediğinde babam olabileceğini düşünmüştüm. Open Subtitles عندما قالت ميا ان احدهم يسأل عنى يعرف ايلى لقد توقعت انة ربما تكون والدى
    Babamın ölürken son nefesinde bile seni sorduğunu duydum. Open Subtitles سمعت ان ابى كان يسأل عنكِ حتى وهو يلفظ اخر نفس
    Metropolitan Polis Departmanı'nın bunu kimin sorduğunu bilmesini istemiyorum. Open Subtitles أنا لا أريد لشرطه العاصمه أن تعلم من يسأل
    İçlerinden birinin dükkan sahibine bizi sorduğunu duydum ve seni almaya geldim. Open Subtitles سمعت أحدهم يسأل صاحب متجر عنّا لذا عدت إلى هنا لأأخذكم
    Annen bana senin öz ailen hakkında sorular sorduğunu söyledi. Open Subtitles والدتك أخبرتني أنكِ كنت تسألين عن والداكِ بالولادة
    Mac'in babasını arayacağım ve ona senin müsait olduğunu ve onu sorduğunu söyleyeceğim. Open Subtitles سأتحدث مع والد ماك واخبره انك متاحة وانك تسألين عنه
    Polis arkadaşlarına sorduğunu ve dün gece intihar eden kadının soyadını öğrendiğini söylemiş. Open Subtitles قال أنه سأل رفاقه في سلك الشرطة وحصل على الإسم العائلي. لمرأة التي قتلت نفسها ليلة أمس.
    Bir kez olsun onlardan birini sorduğunu duymadım. Open Subtitles لم اسمع اي احد منكما سأل عنهم ولا حتى مره واحده
    Millete soru sorduğunu öğrenirse sana ne yapar sence? Open Subtitles ماذا تعتقد سيفعله بك لو إكتشف أنك تطرح الأسئلة؟
    Ruth, oda arkadaşım, bana senin yüzük ölçümü sorduğunu söylemişti. Open Subtitles روث، زميلتي في الغرفة، قالت لي أنّك كنت تسأل عن مقاس خاتمي.
    Son sorduğunu beş geçiyor adamım. Open Subtitles خمس دقائق بعد أخر مرة سألتنى فيها أيها الرجل
    Neden o adamı sorduğunu bilmek istiyor. Open Subtitles يُريدُ أَنْ يَعْرفَ لِماذا تَسْألُ هذا الرجلِ.
    Monica'nın ölürken onu sorduğunu biliyor musun? Hayır, bilmiyordum. Open Subtitles هل تعلمي بأن مونيكا سألت عن بنتها,عندما هي كانت تحتضر؟
    Neden sorduğunu biliyorum. Open Subtitles أعرف لماذا سألتي
    Onu yalnız ben yok edebilirim ama bunu yapabilmem için yıllar önce Tom Riddle'ın size ne sorduğunu ve sizin ona ne cevap verdiğinizi bilmem gerekiyor. Open Subtitles ولكن لكي أفعل ذلك يجب أن أعرف ما الـّذي سألكَ إيّـاه (توم) في مكتبك منذ سنوات... ويجب أن أعرف ماذا أخبرته.
    Pentagon'dan gelen ürkünç bir herifin KGB ile bir toplantı yapmak isteyip istemediğini sorduğunu söyledi. Open Subtitles قال أن رجل مريب من وزارة الدفاع سأله إن كان مهتماً أن يلتقي بالاستخبارات الروسية
    Carmine, Jim'in ona gidip babasının ölümünü sorduğunu söyledi. Open Subtitles كارمين) أخبرنا أن (جيم) ذهب إليه) ليطرح أسئلة عن أبيه الميت

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد