sormanız ne büyük incelik. Uh, harika. Gerçekten , çok iyiyim. | Open Subtitles | كرم منك أن تسألي على حالي أنا بخير حال حقاً، شكراً |
WH: Bu nihayetinde yönetime sormanız gereken bir şey. | TED | و.هـ: هذا أمرٌ عليك أن تسألي عنه الإدارة، |
Belki de kendinize sormanız gereken soru: "Brian Shepard ne saklıyor acaba? | Open Subtitles | لعل السؤال الذي يجب ان تسأله هو ما الذي يخفيه برايان شيبرد؟ |
24 yıldır buradayım. Bunu sormanız gereken son kişi benim. | Open Subtitles | انا محتجزة هنا طوال السنوات ال 24 الماضية أنا آخر شخص يجب عليك أن تسأله |
Bu yüzden, Danimarka'da üç eser kaybolunca ne olacağını sormanız beni incitiyor. | Open Subtitles | لذا عندما تسألنى ماذا سيحدث عندما يكتشفون غياب ثلاث قطع فى الدنمارك |
Öyleyse kendinize sormanız gereken, nasıl bir baba kendi çocuklarını umutsuzluk ve yalnızlık içinde bırakır? | Open Subtitles | لذا يجب أن تسألوا أنفسكم أية نوع من الأباء تحكم على أطفالها باليأس والضياع ؟ |
Gereksineceğiniz her şeyi Fraulein Bunt'a sormanız yeter. | Open Subtitles | وأنت فقط يجب ان تسال فرولين بانت لأي شئ انت قد تتطلبة -هل أنت مرتاح هنا؟ |
Yinde de sormanız düşünceli bir davranış. | Open Subtitles | أملك تاريخاً طويلاً مع الأطباء لطف منكِ أن تسألي |
Bana iyi bakıyorlar hanımefendi. sormanız büyük incelik. | Open Subtitles | . إنهم يهتمون بي جيداً يا سيدتي إنه كرم منك أن تسألي |
- Beni karalamada çok meşgul değilse bunu Howard'a sormanız gerek. | Open Subtitles | عليكِ أن تسألي "هاورد" إن لم يكن مشغولا بمحاولة إغتصابي |
Babanıza sormanız gerekmez mi? | Open Subtitles | ألا يجب أن تسألي أباكِ أوّلًا؟ |
Bunu psikoloğa sormanız gerek. Ben sadece dedektifim. | Open Subtitles | عليك أن تسألي طبيب نفسي أنا محقق . |
Minnet ziyaretini öğrenirkenki ödeviniz bu kişiye 300 kelimelik bir mektup yazmanız, Phoenix'ten telefonla aramanız, ziyaret edip edemeyeceğinizi sormanız, nedenini söylememeniz, kapıda belirmeniz, | TED | مهمتك عندما تقوموا بزيارة الإمتنان هذه أن تكتبوا فقرة من 300 كلمة كشهادة لهذا الشخص, أن تتصل به ولو كان فى ولاية فينكس , و تسأله لو في إمكانك ان تزوره, لا تخبره بالسبب, و انت على بابه, |
Sizden tek ricam onu sevdiğimi biliyor muymuş diye sormanız. | Open Subtitles | لا أبغي إلاّ أن تسأله... أكان يعلم بأنّي أحببتُه؟ |
Ama orasını kendisine sormanız gerek. | Open Subtitles | اذا كنت تريد أن تسأله عن ذلك |
Dörtyol ağzında bana sormanız gerekmez miydi? | Open Subtitles | كان عليك ان تسألنى هل امر من هذا الشارع |
Sonra sormanız gerekecek. | Open Subtitles | عليك أن تسألنى لاحقاْ |
Hiçbir fikrim yok. Bunu o saatlerde çalışan görevliye sormanız gerekiyor. | Open Subtitles | لا أدري، يجب أن تسألوا الطبيب الشرعي المسؤول حينها |
Bence kendinize gerçekten kimin gülünç durumda olduğunu bir sormanız lazım. - Sen. | Open Subtitles | وأظن أن عليكم أن تسألوا أنفسكم من هو السخيف بيننا فعلاً هنا؟ |
sormanız büyük incelik. Hayır. Ben fark etmedim. | Open Subtitles | لطف منك ان تسال ولكنى لم الاحظ هذا |
sormanız gerekenleri sorun, ama size söylüyorum, burada yanlış bir şey yok. | Open Subtitles | أنتَ سألتني لما ستقوم بهِ, ولكنّي أقول لكَ,لا توجد مشكلة هنا |
Ehliyet ve ruhsat sormanız gerekmez mi? | Open Subtitles | أليس من المفترض أن تسأل عن الرخصة وأوراق التسجيل؟ |