soruşturmak istediğiniz başka bir şey varsa avukatımla zaman ayarlamaya çalışacağım. | Open Subtitles | اذا اردت التحقيق معي في شئ اخر اتصل بالمحامي الخاص بي |
Suç laboratuarı arkadaşlarının vurulmasını soruşturmak gibi cesaret kırıcı bir görevle karşı karsıya. | Open Subtitles | مختبر الجريمة يواجه الآن مهمة شاقة فى التحقيق فى أطلاق النار على واحداً منهم |
Bu davayı soruşturmak istiyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | يجب أن تفكروا مليًّا إن أردتم قيادة التحقيق في هذه القضية؟ |
Şiddet içeren nefret suçlarını soruşturmak ve dava etmek FBI'ın işidir. | Open Subtitles | ذلك ليس عمل مكتب التحقيقات للتحقيق وإقامة دعاوي قضايا الكراهية العنيفة |
Hatta jüri heyeti senin bu işle olan ilgini soruşturmak için toplanmıştı. | Open Subtitles | في الواقع، هيئة المُحلفين الكُبرى قد عُقدت للتحقيق في تورّطك. |
Bana tüm yaptığı cinayeti soruşturmak gibi geldi.. | Open Subtitles | يبدو لي كل ما يفعله هو التحقيق بجريمة قتل |
Bir dizi teknoloji hırsızlığını soruşturmak üzere, iki aydır FBI ile işbirliği yapıyorduk. | Open Subtitles | كنا نعمل مع المباحث الفيدرالية للأسابيع الثمانية الماضية في التحقيق في سلسلة سرقاتٍ تقنية |
Maymuncuk setini görürsen soruşturmak istersin diye düşünmüştük. | Open Subtitles | لقد اعتقدنا بانك إن رأيت عدة الأقفال لأردت أن تبدأ التحقيق |
Sizin tek yaptığınız bir olay olduktan sonra soruşturmak. | Open Subtitles | كل ما تفعلونه هو التحقيق بعد وقوع الجريمة، |
Eğer bir cinayeti soruşturmak isteseydim şehirde kalırdım. | Open Subtitles | لو أردتُ التحقيق في جريمة قتل، لكنتُ بقيتُ في المدينة. |
Aslında, başsavcı Manuel Kane'in masumiyetini kanıtlayabilecek yeni bir delili soruşturmak istiyor. | Open Subtitles | جيد , في الحقيقه النائب العام يريد التحقيق في ادله جديده من الممكن ان تبرء مانويل كين |
Bütün şüpheli ölümleri soruşturmak zorundayız, her şeyine bahse girerim cinayet çıkacak. | Open Subtitles | يجب علينا التحقيق في جميع حالات الوفاة المريبة وأنا أراهن بالدولارات و الدونات على أنها سوف تتحول إلى جريمة قتل |
Sizin buradaki işe alma uygulamalarınızı soruşturmak için gelmedik. | Open Subtitles | نحن لسنا من هنا من أجل التحقيق في إجراءات التوظيف |
Dediklerine göre soruşturma için hiç deneyimi olmayan birini görevlendirmişsiniz çünkü aslında soruşturmak istemiyormuşsunuz. | Open Subtitles | يقولون بأنّك أرسلت رجلًا عديم الخبرة لإجراء ذلك التحقيق لأنك لا تريد فعلا للتحقيق أن يتم |
"...aldığı puanları soruşturmak zorundadır." | Open Subtitles | "من التحقيق في نتائج كل التلاميذ المعنيين بهذا التطابق غير الاعتيادي". |
Beni soruşturmak istiyorsan, zarlarını at ve şansını dene. | Open Subtitles | إن كنتي تريدين التحقيق معي فجربي حظك |
Taylor cinayetini soruşturmak sana düşmez. - Neden bahsediyorsun? | Open Subtitles | ليس من شأنك في التحقيق في مقتل "تايلور". |
Çalıntı bir silahı soruşturmak için geldik. | Open Subtitles | نحن هنا من اجل التحقيق في سرقة سلاح |
Buraya kaybolan iki ajanımızı soruşturmak için geldim. | Open Subtitles | أرسلت هنا للتحقيق في إختفاء إثنين من علامئنا. |
Böldüğüm için üzgünüm ama onu soruşturmak için izin aldınız mı? | Open Subtitles | أعتذرُ عن المقاطعة. متى حصلتُم على إذنٍ للتحقيق معه؟ |