Hatta jüri heyeti senin bu işle olan ilgini soruşturmak için toplanmıştı. | Open Subtitles | في الواقع، هيئة المُحلفين الكُبرى قد عُقدت للتحقيق في تورّطك. |
Buraya kaybolan iki ajanımızı soruşturmak için geldim. | Open Subtitles | أرسلت هنا للتحقيق في إختفاء إثنين من علامئنا. |
Böldüğüm için üzgünüm ama onu soruşturmak için izin aldınız mı? | Open Subtitles | أعتذرُ عن المقاطعة. متى حصلتُم على إذنٍ للتحقيق معه؟ |
Polisin biri, kayıp bir kızın davasını soruşturmak için adanın tekine gider. | Open Subtitles | يذهب الشرطة الى جزيرة للتحقيق في أمر اختفاء فتاة |
Karısı aşırı dozda uyku ilacından ölü bulunmuştu, ve ben de olayı soruşturmak için çağırılan müfettiştim. | Open Subtitles | على أي حال وجدت زوجته ميتة بسبب جرعة زائدة من مسحوق المنوم ...و على الرغم من كوني مفتش فقط تم إستدعائي للتحقيق بالأمر |
Bu insanlar cinayeti soruşturmak için buradalar. | Open Subtitles | هؤلاء الناس هنا للتحقيق في... جريمة القتل. |
DNI Chicago olayını soruşturmak için bir ekip topluyor. | Open Subtitles | مكتب الإستخبارات الوطنية قام بتشكيل فريق للتحقيق في "شيكاغو" |
Thomas Hoapili cinayetini soruşturmak için buradayız. | Open Subtitles | نحن هنا للتحقيق في جريمة قتل (توماس هوبيلي) |
Obi-Wan Kenobi ve Anakin Skywalker ve yakındaki ay Pantora'dan ona eşlik eden ileri gelenler klon askerlerinin ortadan kayboluşunu soruşturmak için ıssız ve korkutucu yeryüzüne gönderildi. | Open Subtitles | (اوبى-وان كنوبى) (و (اناكين سكاى ووكر بصحبة اصحاب السمو "من القمر المجاور "بانتورا تم ارسالهم للتحقيق فى اختفاء قوات المستنسخون |
Natalie Gibecki'nin cinayetini soruşturmak için buradayız. | Open Subtitles | نحن هنا للتحقيق بمقتل (ناتالي غيبيكي). |
Kutzler'ın cinayetini soruşturmak için burada değilsin. | Open Subtitles | (أنت لستِ هنا للتحقيق في مقتل (كوتزلر |
Sonunda Danny eve döndüğünde ve polis soruşturmak için geldiğinde annem çoktan aklımıza girmişti. | Open Subtitles | وحين أتى (داني) إلى المنزل أخيراً وأتت الشرطة للتحقيق... كانت أمي قد تمكنت منا |