| Sonra onlara kahvaltıya gideceğini ve soruşturmanın iyi ilerlediğini söyle. | Open Subtitles | اخبرهم انك ذاهب الى الفطور وان التحقيق يسير بشكل جيد |
| soruşturmanın her adımını kontrolün altında tutuyorsun. Hiç kimsenin nefes almasına izin vermiyorsun. | Open Subtitles | تسيطر على كل خطوه فى هذا التحقيق ولا تسمح لأى شخص أن يتنفس |
| Zamanımız kısıtlı ve bir delinin soruşturmanın seyrini değiştirmesini istemiyoruz. | Open Subtitles | ونحن لسنا بحاجة لبعض المجانين كي يشتتوا إنتباهنا في التحقيق |
| Gerçek zamanlı bir soruşturmanın ortasındayız, ve çalışan sayımız az. | Open Subtitles | نحن وسط تحقيق يدور ثانية بثانية وعدد قليل من الموظفين |
| İçişleri Bölümü tarafından, soruşturmanın sürdürüldüğünü göz önünde bulunduran, bu denetleme kurulu, şu karara varmıştır; - | Open Subtitles | لم تكن لديه اسباب كافية في ضوء التحقيقات الجارية من قبل شعبة الشؤون الداخلية |
| O zaman neden soruşturmanın her aşamasında karşıma engel olarak çıktınız? | Open Subtitles | إذن، لم في كلّ خطوة من هذا التحقيق أجدك تعترض طريقي؟ |
| Bu soruşturmanın kontrolü de bende, bunu sakın unutayım deme. | Open Subtitles | أنا المسؤول عن هذا التحقيق ولا أودّ نسيان هذا قطّ. |
| soruşturmanın bedeline olur vermeniz için size gösterebileceğim birkaç yazı istedim. | Open Subtitles | أردتُ قطعة أو قطعتان لكي أريكم لكي توافقوا على تكاليف التحقيق |
| Benden bu soruşturmanın başına muhalif partiden birini koymamı mı istiyorsunuz? | Open Subtitles | تريد مني أن أضع عضو حزب المعارضة مسؤولاً عن هذا التحقيق |
| soruşturmanın görevi kötüye kullanma ile ilgili delil bulamadığına inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد وجدت التحقيق الخاص بك أي دليل بارتكاب مخالفات جنائية. |
| Bu soruşturmanın öznesi, James Baldwin adlı bir yazardı. | TED | وكان المُشتبه به في ذلك التحقيق هو الكاتب جيمس بالدوين. |
| soruşturmanın dürüstçe yönetilmesini sağlayan birisi var. | Open Subtitles | هناك شخص يرى بأن التحقيق جرى بشكل غير صحيح |
| Cezai soruşturmanın vardığı noktayı 1000 yıl geriye çekiyor. | Open Subtitles | إنه يضع وراء ظهره 1000 عام .من علم التحقيق الجنائي |
| Ama bazıları soruşturmanın ortasında iz takip eder. | Open Subtitles | لكن بعضهم يتجاوز حدود موقع الجريمة و يعيق التحقيق,لا أحب ذلك |
| Ama ben soruşturmanın sürmesini istedim. | Open Subtitles | لكنني أريد المضي في التحقيق لهذا لعبت دور الخروج عن السيطرة |
| Bir soruşturmanın temel unsurudur. | Open Subtitles | تقارير التشريح حجر الزاوية فى تحقيق القتل. |
| Federal bir soruşturmanın ortasına daldın. | Open Subtitles | ما حدث هنا أنك ورطت نفسك فى تحقيق فدرالى |
| Onlar bir cezai soruşturmanın kanıtları. | Open Subtitles | إنها فريدة إنها أدلة في تحقيق جنائي ناشط وهو فريد أيضاً |
| Ancak soruşturmanın amacını değiştirmeyi gerektirecek kadar kesin ve açık değiller. | Open Subtitles | ولكنه بالتأكيد ليس جيداً بشكل كافي لإقناعي بتغيير أهداف التحقيقات |
| Sizden istediğimizin farkındayız... ama bu, soruşturmanın çok önemli bir parçası. | Open Subtitles | نتفهم ما نطلبه منك لكن هذا جزء مهم جدا من تحقيقنا |
| Bu soruşturmanın başındaki dedektif. | Open Subtitles | هذا هو رقم المُحقّق المسئول عن هذا التّحقيق |
| Başkan Rogers, bir Titan roketinin arızası ile ilgili bir soruşturmanın başındaydım, orada kullandığımız yöntemi burada önermek isterim. | Open Subtitles | أيها الرئيس روجرز, أنا توجهت للتحقيق حينما فشل صاروخ تيتان واقترح ان نستخدم الإجراءات هنا مثل ما استخدمناها هناك |
| Çocuk ancak soruşturmanın ileri safhalarında olaya dâhil edilecek. | Open Subtitles | واضح أن الصبي متورط في تحقيقات أكثر هذا مؤكد |
| soruşturmanın detaylarını bilmiyorum, bilmek de istemiyorum, ama bu adamdan... ihtiyacın olan yardımı alabileceğini biliyorum. | Open Subtitles | ،لست ملمة بكافة تفاصيل تحقيقك ،ولا أريد ولكن أنا أعلم أن هذا الشخص |
| Cezai soruşturmanın geleceği burada, yeni adli kısımımız. | Open Subtitles | هنا هو المكان الذي يقع فيه مستقبل التحريات الجنائية فقسم الأدلة الجنائية عندنا هو الأكثر تطوراً حول العالم |
| Tabii ki, devam eden bir soruşturmanın içinde olduğum için, daha fazla bir şey öğrenirsem, size haber vereceğim. | Open Subtitles | بالطبع ، مازلتَ في منتصفِ تحقيقٍ كامل لذا حالما اعلم المزيد سأطلعكما على الأمر |
| Vaughn bana geldi, eğer onun için bir iş yaparsam soruşturmanın kapanmasını sağlayabileceğini söyledi. | Open Subtitles | فون أتى إلي ، وأخبرني أنه يستطيع أن ينهي جميع الإستجوابات إذا قمت بعمل من أجله |
| Neden bu soruşturmanın gerçek sebebini söylemiyorsunuz? | Open Subtitles | لم لا لإخْبار بِأَنَّ هذا التحقيقِ بَدأَ اليومَ في... |