"soruşturmanın" - Traduction Turc en Arabe

• التحقيق
• تحقيق
• التحقيقات
• تحقيقنا
• التّحقيق
• للتحقيق
• تحقيقات
• تحقيقك
• التحريات
• تحقيقٍ
• جميع الإستجوابات
• التحقيقِ

Sonra onlara kahvaltıya gideceğini ve soruşturmanın iyi ilerlediğini söyle.
اخبرهم انك ذاهب الى الفطور وان التحقيق يسير بشكل جيد

soruşturmanın her adımını kontrolün altında tutuyorsun. Hiç kimsenin nefes almasına izin vermiyorsun.
تسيطر على كل خطوه فى هذا التحقيق ولا تسمح لأى شخص أن يتنفس

Zamanımız kısıtlı ve bir delinin soruşturmanın seyrini değiştirmesini istemiyoruz.
ونحن لسنا بحاجة لبعض المجانين كي يشتتوا إنتباهنا في التحقيق

Gerçek zamanlı bir soruşturmanın ortasındayız, ve çalışan sayımız az.
نحن وسط تحقيق يدور ثانية بثانية وعدد قليل من الموظفين

İçişleri Bölümü tarafından, soruşturmanın sürdürüldüğünü göz önünde bulunduran, bu denetleme kurulu, şu karara varmıştır; -
لم تكن لديه اسباب كافية في ضوء التحقيقات الجارية من قبل شعبة الشؤون الداخلية

O zaman neden soruşturmanın her aşamasında karşıma engel olarak çıktınız?
إذن، لم في كلّ خطوة من هذا التحقيق أجدك تعترض طريقي؟

Bu soruşturmanın kontrolü de bende, bunu sakın unutayım deme.
أنا المسؤول عن هذا التحقيق ولا أودّ نسيان هذا قطّ.

soruşturmanın bedeline olur vermeniz için size gösterebileceğim birkaç yazı istedim.
أردتُ قطعة أو قطعتان لكي أريكم لكي توافقوا على تكاليف التحقيق

Benden bu soruşturmanın başına muhalif partiden birini koymamı mı istiyorsunuz?
تريد مني أن أضع عضو حزب المعارضة مسؤولاً عن هذا التحقيق

soruşturmanın görevi kötüye kullanma ile ilgili delil bulamadığına inanıyorum.
أعتقد وجدت التحقيق الخاص بك أي دليل بارتكاب مخالفات جنائية.

Bu soruşturmanın öznesi, James Baldwin adlı bir yazardı.
وكان المُشتبه به في ذلك التحقيق هو الكاتب جيمس بالدوين.

soruşturmanın dürüstçe yönetilmesini sağlayan birisi var.
هناك شخص يرى بأن التحقيق جرى بشكل غير صحيح

Cezai soruşturmanın vardığı noktayı 1000 yıl geriye çekiyor.
إنه يضع وراء ظهره 1000 عام .من علم التحقيق الجنائي

Ama bazıları soruşturmanın ortasında iz takip eder.
لكن بعضهم يتجاوز حدود موقع الجريمة و يعيق التحقيق,لا أحب ذلك

Ama ben soruşturmanın sürmesini istedim.
لكنني أريد المضي في التحقيق لهذا لعبت دور الخروج عن السيطرة

Bir soruşturmanın temel unsurudur.
تقارير التشريح حجر الزاوية فى تحقيق القتل.

Federal bir soruşturmanın ortasına daldın.
ما حدث هنا أنك ورطت نفسك فى تحقيق فدرالى

Onlar bir cezai soruşturmanın kanıtları.
إنها فريدة إنها أدلة في تحقيق جنائي ناشط وهو فريد أيضاً

Ancak soruşturmanın amacını değiştirmeyi gerektirecek kadar kesin ve açık değiller.
ولكنه بالتأكيد ليس جيداً بشكل كافي لإقناعي بتغيير أهداف التحقيقات

Sizden istediğimizin farkındayız... ama bu, soruşturmanın çok önemli bir parçası.
نتفهم ما نطلبه منك لكن هذا جزء مهم جدا من تحقيقنا

Bu soruşturmanın başındaki dedektif.
هذا هو رقم المُحقّق المسئول عن هذا التّحقيق

Başkan Rogers, bir Titan roketinin arızası ile ilgili bir soruşturmanın başındaydım, orada kullandığımız yöntemi burada önermek isterim.
أيها الرئيس روجرز, أنا توجهت للتحقيق حينما فشل صاروخ تيتان واقترح ان نستخدم الإجراءات هنا مثل ما استخدمناها هناك

Çocuk ancak soruşturmanın ileri safhalarında olaya dâhil edilecek.
واضح أن الصبي متورط في تحقيقات أكثر هذا مؤكد

soruşturmanın detaylarını bilmiyorum, bilmek de istemiyorum, ama bu adamdan... ihtiyacın olan yardımı alabileceğini biliyorum.
،لست ملمة بكافة تفاصيل تحقيقك ،ولا أريد ولكن أنا أعلم أن هذا الشخص

Cezai soruşturmanın geleceği burada, yeni adli kısımımız.
هنا هو المكان الذي يقع فيه مستقبل التحريات الجنائية فقسم الأدلة الجنائية عندنا هو الأكثر تطوراً حول العالم

Tabii ki, devam eden bir soruşturmanın içinde olduğum için, daha fazla bir şey öğrenirsem, size haber vereceğim.
بالطبع ، مازلتَ في منتصفِ تحقيقٍ كامل لذا حالما اعلم المزيد سأطلعكما على الأمر

Vaughn bana geldi, eğer onun için bir iş yaparsam soruşturmanın kapanmasını sağlayabileceğini söyledi.
فون أتى إلي ، وأخبرني أنه يستطيع أن ينهي جميع الإستجوابات إذا قمت بعمل من أجله

Neden bu soruşturmanın gerçek sebebini söylemiyorsunuz?
لم لا لإخْبار بِأَنَّ هذا التحقيقِ بَدأَ اليومَ في...