ويكيبيديا

    "sorunlarıyla" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مشاكلهم
        
    • مشاكله
        
    • مشاكلها
        
    • بمشاكل
        
    • بمشاكلهم
        
    • لمشاكل
        
    • مشاكلهن
        
    sorunlarıyla mücadele eden aileler birlikte yaşayabilecekler. Open Subtitles الأسر ستكون قادرة على العيش سوية بينما يواجهون مشاكلهم
    Çocukların kendi sorunlarıyla nasıl başa çıkacaklarını öğrenmeleri gerek, değil mi? Open Subtitles يجب ان يتعلم الاطفال كيفية... التعامل مع مشاكلهم الخاصة.. اليس كذلك؟
    Böyle bir toplum çılgınlık olur, kimse hayatta kalamaz, sorunlarıyla başa çıkamaz. TED ومجتمع كهذا سيكون مجنوناً لن يتمكن من الصمود أو من مواجهة مشاكله.
    Haklısın. Birimiz sorunlarıyla başa çıkabiliyor ve olgunlaşmış. Open Subtitles انت محقة، واحدة منا تعاملت مع مشاكلها ونضجها
    Belki de 29 yaşında yepyeni sorunlarıyla bir genç kız. Open Subtitles من الأرجح فتاة عزباء بالتاسعة والعشرون من عمرها بمشاكل جديدة
    ...bundan sonra sana sorunlarıyla gelecek olan çocukları cezalandırılmak için seçilen çocukları dinlemelisin diğer çocuklar ne derse desin. Open Subtitles وعندما يأتون إليك الطلاب مرة أخرى بمشاكلهم يجب أن تستمع إليهم مهما كان كلامهم سخيفاُ
    Ve yine hiç şaşırtmayacak bir şekilde pek çok korsan, hükûmet sorunlarıyla daha çok ilgili olmaya başladı. TED ولذا فليس من الغريب أن العديد من القراصنة يحولون اهتمامهم لمشاكل الحكومة.
    Minik sorunlarıyla daha da tatlı olan kız modeli gerçek değil ne yazık ki. Open Subtitles النساء الفوضويات التي مشاكلهن تجعلهن يحبون ليسوا حقيقيين
    Günümüz şartları değişti. Her insan kendi sorunlarıyla uğraşıyor. Open Subtitles ،و نظراً للظروف في هذه الأيام الجميع مشغولون مع مشاكلهم الخاصة
    Adam gibi adamlar kalır ve sorunlarıyla baş eder. Open Subtitles حسنًا، الرجال الحقيقيون يقفون وتعاملون مع مشاكلهم
    Herkes kendi sorunlarıyla meşgul. Open Subtitles الجميع مشغولون في مشاكلهم الخاصة
    - sorunlarıyla yüzleşmelerini. Open Subtitles أن يواجهوا مشاكلهم
    sorunlarıyla ilgilenebilmesi için üzerine gitmeyin kendisine biraz zaman tanıyın. Open Subtitles التساهل معه منحه بعض المساحة للعمل على مشاكله
    sorunlarıyla kimsenin sırtına yük olmak istemez. Open Subtitles وهو لا يحب ان يلقي عبء حمل مشاكله على أحد
    Tamam, onu sorunlarıyla baş başa bırakalım. Open Subtitles هل تسمعني - حسنا, سنتركه وحده مع مشاكله -
    Annem sorunlarıyla böyle ilgileniyor. Open Subtitles - هذي الطريقة التي أمي تتعامل مع مشاكلها
    Bir de onun sorunlarıyla uğraşamam. Open Subtitles لا أستطيع أن أتعامل مع مشاكلها أيضا
    sorunlarıyla kesinlikle bağ kurabilirim. Open Subtitles يمكنني بالكامل التواصل مع مشاكلها.
    Evet, kulağa bir kız ismi gibi geldiğinin farkındayım. Üzerimde de bir 45'lik var. Üstelik disiplin sorunlarıyla dolu bir geçmişim var ve bugün içtiğim ilk içki bu değil. Open Subtitles لديّ اسم كأسم فتاة, واحمل وزناً زائد لديّ ماضي بمشاكل انضباطيه, وهذا ليس شرابي الأول اليوم
    Anladığım kadarıyla kurallarımızla bir sorunun var fakat sivillerin sorunlarıyla ilgilenemem doğrusu. Open Subtitles أعي أن لديك غضاضة مع النظام لكن لا يمكنني شغل نفسي بمشاكل المدنيين
    Genelde yetişkinlerdeki öfke sorunlarıyla ilgisi vardır. Open Subtitles إنه عادةً ما يكون مرتبطٌ بمشاكل الغضب عندما تكبر...
    Kendi küçük sorunlarıyla çok meşguller. Open Subtitles معذرة يا أخي انهم مشغولون بمشاكلهم الشخصية
    Mektubu verdik. Bırak kendi sorunlarıyla kendileri ilgilensin. Open Subtitles لقد اوصلنا الخطاب , دعيهم يهتموا بمشاكلهم
    Sırf insanlara gülümseyip, baş sallayıp onların sorunlarıyla ilgileniyormuşum gibi yapmamak için kiliseden ayrılıp bu işi kabul ettim. Open Subtitles تركت الكنيسة وأخذت هذه الوظيفة لكي لا أضطر للابتسام. وأومئ برأسي وأتظاهر بأنني أهتم لمشاكل الآخرين.
    Minik sorunlarıyla daha da tatlı olan kız modeli gerçek değil ne yazık ki. Open Subtitles النساء الفوضويات التي مشاكلهن تجعلهن يحبون ليسوا حقيقيين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد