Gomulka ve Khruschev tartışırken, Sovyet birlikleri saldırıya hazır bir biçimde konumlandılar. | Open Subtitles | في مضيّ جدال جومولكا وخوروشوف، تموقعت القوات السوفيتية على أهبة الإستعداد للهجوم |
Sovyet füzeleri gözetim altında geri çekilecekti ve kriz sona ermişti. | Open Subtitles | بأنه سيتم سحب الصواريخ السوفيتية بمراقبة المفتشين وأن الأزمة قد انتهت |
Khruschev saldırı emrini Amerikalılar, Eisenhower'a göre Macaristan'ın Sovyet etki alanına ait olduğu düşüncesinde olduğunu anladığı an vermişti. | Open Subtitles | أمر خوروشوف بتنفيذ الهجوم بعد أن أعلمه الأمريكان بقدر ما كان آيزنهاور مهتمًا هنغاريا تدخل في منطقة النفوذ السوفيتي |
Küba daha ucuza gelecek olan Sovyet petrolünü almaya karar vermişti. | Open Subtitles | قررت كوبا شراء النفط من الاتحاد السوفياتي والذي سيكون أرخص سعرًا |
Adamlarımın dediğine göre Sovyet büyükelçisi bu hafta şehirde olacakmış. | Open Subtitles | أحد مصادري أخبرني بأن السفير السوفييتي سيكون هنا هذا الأسبوع |
Böylece sıradan anlatım bilinçli olarak doğaüstü olayların tuhaflığı ve Sovyet yaşamının gündelik saçmalığıyla harmanlanıyor. | TED | إذ يمزج السرد الصادق عمداّ غرابة الأحداث الخارقة للطبيعة مع عبثيّة الحياة اليومية السوفييتية. |
Generalin eşi olarak Sovyet suçluların cezalandırılması için dua edeceğim. | Open Subtitles | زوجة الجنرال سوف أصلي كل يوم كي يعاقب السوفيت المجرمين |
Milyarlarca dolar değerinde bir Sovyet mülkünden bahsediyoruz. | Open Subtitles | بل نحن نتحدث عما يساوى عدة مليارات من الدولارات من ممتلكات السوفييت |
Sovyet hava hattı frekansındaki operatör almış. | Open Subtitles | التقطها العامل على موجة الخطوط الجوية السوفياتية |
Güzel sözlerin yanında silahlı sürgünler de Sovyet İmparatorluğu'na geri gönderildi. | Open Subtitles | إضافة إلى حلو الكلام أعادت أمريكا منفيين مسلحين إلى الإمبراطورية السوفيتية |
O yıl daha sonra Sovyet yönetimi kendi nükleer güçlerinin gösterisini izlediler. | Open Subtitles | في وقت لاحق من ذلك العام، شهدت القيادة السوفيتية استعراضًا لقوتها النووية |
12 Ağustosta Sovyet ve Doğu Alman birlikleri harekete geçirildiler. | Open Subtitles | في الثاني عشر من أغسطس، تحركت القوات السوفيتية والألمانية الشرقية |
Bu defa Sovyet komutan uçağa karadan havaya füze fırlatılması emrini verdi. | Open Subtitles | لكن هذه المرة، أصدر القائد السوفيتي أوامره بإطلاق صاروخ أرض جو ضدها |
Test, Sovyet Gizli Servisi'nde iyi ajan olabilecek çocukları belirlemek için hazırlanmış. | Open Subtitles | الإختبار صمّم للتمييز الأطفال الذين يجعلون وكلاء جيدين في جهاز الأمن السوفيتي. |
Bildiğiniz gibi Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği Filistin davasının sadık bir müttefikidir. | Open Subtitles | كما تعرفون, اتحاد الجمهوريات الإشتراكية لتشكيل الإتحاد السوفيتي الحليف المخلص للقضية الفلسطينية |
Bize zorla Sovyet ilkelerini öğrettiler, gece gündüz. Daha 9 yaşındaydık. | Open Subtitles | عبؤوا رؤوسنا بالمذهب السوفياتي ليل نهار كنا بعمر 9 سنوات فقط |
Bak şimdi sanırım bu küvet babacığın Sovyet muhalifi banyo yaptırdığı yer. | Open Subtitles | ترى، وأنا أعتقد أن هذا هو الحوض حيث يغمر بابا المنشق السوفياتي. |
Lech Walesa'nın bir milyon Sovyet askerini Polonya'dan çıkararak, bildiğimiz üzere Sovyetler Birliği için sonun başlangıcı oldu. | TED | و ساعدت ليك فاوينسا لطرد واحد مليون جندي سوفييتي من بولندا و نهاية الإتحاد السوفييتي كما كنا قد عهدناه. |
Örneğin sizi alalım, sıradan bir Sovyet kadını. | Open Subtitles | خذي نفسكِ كمثال على المرأة السوفييتية البسيطة. |
Ve bir kaç on yıl önce Sovyet yönetiminde, Çernobil oldu, Bu düşman karşısında kaçmaya isteksizlerdi, bu sefer ki görülmezdi. | TED | حتى عندما حكم السوفيت بضعة عقود، حدث تشيرنوبيل، إنهم كانوا غير مستعدين للفرار من مواجهة عدو غير مرئي بالنسبة لهم |
Eski asker, Kuzey Sovyet bloğu, biri ya da diğeri. | Open Subtitles | ضباط سابقين من السوفييت أشخاص يحتاجون للمال |
Füze taşıyan Sovyet gemileri Küba'ya yöneldi... fakatson anda geri döndüler. | Open Subtitles | بينما السفن السوفياتية تحمل المزيد من الصواريخ وتبحر فى اتجاه كوبا ولكنها في آخر لحظة .. تقفل عائدة |
Amerika'da, mali yıl sonunda kar etmeyi başaran az sayıdaki Sovyet operasyonlarından birisidir | Open Subtitles | وهو واحد من عدة عمليات تابعة .. للاتحاد السوفيتى فى أمريكا والتى حققت عوائد .. |
Bu genetik proje gizli Sovyet Cumhuriyeti, 1940'ların sonlarında savaşın ardından başlayan, | Open Subtitles | ذلك المشروع السري لجمهورية السوفيات بدأ بعد الحرب في أواخر عام 1940 |
Molotov ve büyük Sovyet delegeleri konferans masasının etrafında toplandı. | Open Subtitles | فإن مولوتوف ووفد سوفياتي كبير كانوا حاضرين على طاولة المؤتمر |
Bu Sovyet saçmalığı belki satrançta işe yarıyordur ama burada işe yaramıyor. | Open Subtitles | من الممكن أن تفلح الطريقة الروسية على رقعة الشطرنج، لكن ليس هنا |
Bundan 20 yıl önce bugün, bir Sovyet jet savaş uçağı Spandau gölüne çakıldı. | Open Subtitles | منذ 20 عام مضت، سقطت طائرة مقاتلة سوفييتية على مقربة من بحيرة سبانداو |
Cross ve Zharkov, Sovyet llyushin uçağından inerken. | Open Subtitles | كروس و زاراكوف يركبون طائره اليوشن سوفيتيه |
Şu an daha da gerekli. Sovyet kaynaklarımızı korumamız gerek. | Open Subtitles | ضروري أكثر من ذي قبل، نحن نُريد الأن حماية مصدرنا الروسي. |