| soygunların akıl hocası sendin değil mi? | Open Subtitles | كنت العقل المدبر خلف السرقات أليس كذلك ؟ |
| soygunların hepsini gruplarsak İnsan-robot'un ortalarda bir yerde olduğunu görüyoruz. | Open Subtitles | , الآن , هذه السرقات , انهم متصلون لذا ظننت أن الألة بشرية . . في مكان ما بالمنتصف |
| Diğer soygunların dosyaları ve kamera görüntüleri. | Open Subtitles | ملفات القضايا واللقطات من السرقات الأخرى. |
| Ama bunlar da soygunların profiline uymuyor | Open Subtitles | لكن هذا لا ينطبق عليها كما إنطبق على بقية السرقات |
| Ancak banka yetkilileri... soygunların çok iyi planlandığını belirttiler. | Open Subtitles | لكن مسؤولي البنك وقد صرح وتظهر عمليات السطو لتم التخطيط لها جيدا. |
| soygunların ayrıntıları henüz bilinmiyor. | Open Subtitles | تفاصيل السرقات. مجهول حتى هذا الوقت |
| Son 10 yılda gerçekleşen en büyük soygunların beyni. Sade ve basitçe ise, bir canavar. | Open Subtitles | العقل المُدبر لاكبر السرقات " " في العشر سنوات الاخيرة .. |
| Hapishaneden soygunların nasıl düzenlendiğiyle ilgili bizi bilgilendirdi. | Open Subtitles | يُعلمنا من السجن بكيف تُعد السرقات. |
| Diğer yaptıkları soygunların ikisinin toplamından büyük. | Open Subtitles | أكثر ضِعفاً مِن أيّ مِن السرقات الأخرى. |
| O soygunların zaman aşımına uğradığını biliyorum. | Open Subtitles | إنّ قانون التقادم قدولّىعلىتلك السرقات. |
| Şu soygunların tarihlerine bak. | Open Subtitles | أنظر الى تواريخ السرقات |
| Bu soygunların... | Open Subtitles | ومن الواضح أن هذه السرقات |
| soygunların yaşandığı tarihlerde Walker'ın Dallas, Chicago veya Boston'da olup olmadığını bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد معرفة إن كان (واكر) في "دلاس" ، "شيكاغو" أو "بوسطن" وقت حدوث هذه السرقات |
| Görgü tanıklarının ifadelerini sen koordine ediyorsun ve Rigsby'den diğer soygunların dosyalarını almasını istiyorsun. | Open Subtitles | أنت ستنسّق استجواب الشهود وأخبر (ريغسبي) أن يسحب ملفات قضايا السرقات الأخرى. |
| Lassie, parkımızdaki kamyonlardan birisinin bir şekilde son zamanlarda meydana gelen banka soygunlarından sorumlu olduğunu ve bu soygunların iki cinayetle bağlantılı olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | (لاسي)، أشعر أنّ إحدى الشاحنات في أسطولنا مسؤولة بشكل ما عن السرقات الأخيرة ومرتبطة بجريمتي القتل. |
| Bu soygunların ardındaki biri mi? | Open Subtitles | ومن خلف تلك السرقات ؟ |
| Bu soygunların ardında o vardı. | Open Subtitles | هو من كان خلف كل تلك السرقات |
| Kuşhane'nin, bu soygunların merkezinde olmasının bir sebebi var. | Open Subtitles | هناك سبب لوجود برج (الأيفيري) بوسط كل تلك السرقات |
| On yıl boyunca yapılan silahlı soygunların kayıtları. | Open Subtitles | لصوص السطو المسلح يعرفون بعضهم منذ 10 سنوات |
| Yaptığı silahlı soygunların sonunda kaçınılmaz olan gerçekleşmiş. Kurbanlarından biri mücadele edince Wright onu öldürmüş. | Open Subtitles | "أدّت سلسلة من عمليّات السطو إلى المحتوم، قاوم أحد ضحاياه فقتله (رايت)" |
| Dur tahmin edeyim, soygunların olduğu tarihler Madison'ın tüm gece dışarıda olduğu tarihlerle aynı güne denk geliyor. | Open Subtitles | دعني أخمّن... مواعيد عمليّات السطو يُطابق مواعيد قضاء (ماديسون) وقتها في الخارج. |