ويكيبيديا

    "soylu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • النبيل
        
    • النبلاء
        
    • النبيلة
        
    • نبيل
        
    • نبيلة
        
    • نبلاء
        
    • نبيلاً
        
    • الملكي
        
    • ملكي
        
    • أنبل
        
    • الملكية
        
    • النبل
        
    • نبيلا
        
    • ونبيل
        
    • نسب
        
    En büyük tecavüz, kudretli halife, sizin soylu eviniz üzerinde işlenmiştir. Open Subtitles ايها الخليفة الأعظم لقد تم تنديس وانتهاك حرمة هذا البيت النبيل
    Beyler, siz soylu şefi affetmelisiniz. Onun yarı yıllık ziyaretlerinde büyük fırsat vardır. Open Subtitles ايها السادة، يجب أن تغفرا الزعيم النبيل زياراته النصف سنوية هي مناسبة عظيمة
    Ulu Hakana, hakir takdimlerimi soylu misafirlerininkilerle beraber kabul etmesi için yalvarırım. Open Subtitles أستسمح الخان المعظم ليشرفني بقبول هداياي المتواضعة وضيوفه النبلاء
    soylu üçlü yönetimimiz, saygıdeğer Mark Antony'nin şehirden ani ayrılışını ilan eder. Open Subtitles حكومتنا الثلاثيه النبيلة تُعلنُ المغادرة الفورية للمبجل مارك انتوني من هذه المدينه.
    Soruyorum size, kaçan bütün kölelerin aynı kaderin soylu bir uzantısı değil midir? Open Subtitles أنا أسألكم، هل حالة كل عبدِ هارب هي إمتداد نبيل لنفس المصير الواضح؟
    Geleceğinde yazmak yoksa, doktorluk geçinmek için gayet soylu bir yol. Open Subtitles اذا كانت الكتابة ليست هي مستقبلك, الطبابة طريقة نبيلة لكسب العيش
    soylu amcanın dikkatinin kolayca dağılması çok kötü bir şey. Open Subtitles إليست هذه حالة مؤسفة أن ترى عمك النبيل مختلا هكذا؟
    Balık gibi seni deşmemi engelleyen tek şey şu soylu dul. Open Subtitles ذلك النبيل اللعين هو من يمنعني من أن أبلعك كسمكة القد.
    Vatanımızın onuru bu soylu girişimin sonucuna dayanıyor. Bu olağanüstü Roma mülkünde, X Marki'si konukları için hazırlanır. Open Subtitles شرف أسلافنا يعتمد على نتاج هذا المشروع النبيل.
    Marcus Licinius Crassus... en soylu mutluluk kaynağı... Open Subtitles ماركوس ليسينيوس كراسوس أكثر النبلاء المتألقين
    soylu olmanın dezavantajlarından biri de... arada sırada soylu gibi davranma zorunluluğudur. Open Subtitles أحد عيوب أن تكون من النبلاء أنك أحياناً تكون مُكرهاً على التصرف كواحد منهم
    soylu Romalılar... hayvanlar gibi bir birleriyle dövüşüyorlar! Open Subtitles النبلاء الرومان يقاتلون بعضهم البعض كالحيوانات
    Ben sarayda Kraliçeden sonraki en soylu kadınım Open Subtitles اما سيدة القصر النبيلة الثانية بعد الملكة.
    Erkek soylu bir duruş ve tavır içinde olmak ister. Open Subtitles لا يستطيع الرجل تحمل المواقف و المشاعر النبيلة
    Onun için soylu kişiler yalnız kendi benzerleriyle düşüp kalkmalıdır. Open Subtitles لذا، فإن من مصلحة الشخصيات النبيلة ألا تخالط إلا من هي على شاكلتها،
    Yine de öyledir iş başında, zorlu ve soylu bir işse yapılacak şey. Open Subtitles لا يزال ذكياً عندما يتعلق الأمر بتنفيذ مشروع جريء أو عمل نبيل
    İnsanın hâlâ soylu bir alın yazısı olduğunu düşünüyorsun. Open Subtitles هل تعتقد أن الإنسان لا زال لديه مصير نبيل ؟
    soylu bir kadını saraya geri götürüyordum ve doğumu başladı. Open Subtitles أخذ سيده نبيلة عائداً إلي القلعة ولكنها فى مرحلة الولادة.
    Rahibelerden biri genç, soylu ve aynı zamanda çok da güzel bir kadınmış. Open Subtitles كان هناك دير مشهور بالعفة و كانت هناك شابة نبيلة فاتنة
    Burada, atalarımızın soylu vahşiler olduğunu söylemiyorum; ve günümüz avcı-toplayıcılarının da soylu vahşiler olduğunu söylemiyorum. TED الآن انا لا أقصد ان أجدادنا كانوا همجيين ذوي نُبل, ولا أقول أن خلفاؤهم الحاليين نبلاء همجيين أيضًا
    Doğuştan bir soylu olmayabilir ama soylu bir yüreği olduğuna sizi temin ederim. Open Subtitles ربما لا يكون نبيلاً بالولادة لكن يمكنني أن اشهد بأن لديه قلب نبيلاً
    Onun soylu Kalçaları teslimat için hazır. Hey. Anlaşmamızda payıma düşeni alacağım, Hale. Open Subtitles سموّها الملكي جاهز للتوصيل نحن متّفقان حول ما سأحصل عليه مقابل فعلتي هذه؟
    Elbette Kraliyet ailesinin soylu bir Dük olarak size davetiye yollama yükümlülüğü var. Open Subtitles من واجب العائلة المالكة بالطبع أن توجه الدعوة إليك بما أنك دوق ملكي
    Yedi Krallık'ta birkaç kişide bulunan bir zehirdir ve tanrıların bu güzel dünyaya koyduğu en soylu çocuğu öldürmek için kullanıldı. Open Subtitles وهناك عدد قليل ممن يملك هذا السم في الممالك السبعة كلها و تستخدم لقتل أنبل فتى وضعته الآلهة هذه الأرض الطيبة
    soylu ayağı ile kazandığı başarılar, benim epey karışık bulduğum, Süper Kupa denilen şu ilginç Amerikan zaferine ulaştırsın. Open Subtitles ربما استغلاله لقدمه الملكية يقوده إلي المجد الأمريكي العجيب الذي أعترف أنه يحيّرني بالكامل
    Sen evlilik yoluyla Kontsun, bense asırlardır soylu kanı taşıyorum. Open Subtitles انت كونت بالنسب بينما النبل يجري في عروقي منذ قرون
    Oldukça yaygın ama soylu bir Sakson ismi. Open Subtitles رجل من عامة الناس، لكنه يحمل اسما ساكسونيا نبيلا
    Kardan imparatorluk inşa eden soylu ve halis bir ırk hakkındadır. Open Subtitles عن جنس طيب ونبيل بنوا إمبراطورية في الثلج
    Maalesef soylu değil. Anlayacağınız üzere biraz güç durumdayım. Open Subtitles لسوء الحظ انها ليست ذات نسب لذا ترين المأزق الذي امر به

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد