Pratikte, parmak izine UV lazer ışığı tutuyoruz ve parmak izinden moleküllerin ayrılmasını sağlıyoruz, böylece kütlesel Spektrometre onları yakalayabiliyor. | TED | وفي الحقيقة، نُطلق أشعة الليزر فوق البنفسجية على البصمة، ونحن نتسبّب في امتزاز الجزيئات من البصمة، استعدادًا ليلتقطها مطياف الكتلة. |
Hiç kütle Spektrometre kullanmış mıydınız? | Open Subtitles | أسبق واستخدمت أجهزة مطياف الكتلة للإستشراب الغازي؟ |
Spektrometre ailemin işlerine karışmanı mı söyledi? | Open Subtitles | هل أخبرك مطياف الكتلة أن تتدخل في شؤون عائلتي؟ |
Bu sefer sen de sadece şişko böcekleri kullanıp Spektrometre'de doğru sonuçları gördün. | Open Subtitles | لذا فهذه المرة إستخدمت الخنافس السمينة فحسب لفحصها من خلال قياس الطيف الكتلي |
Umarım bu kalkık kuyrukları ezmekten daha verimli olabilir çünkü Spektrometre hiçbir şey göstermedi. | Open Subtitles | انا على امل ان تكون النتيجه مثمره اكثر من سحق "روف الخنافس" لان قياس الطيف الكتلي لا يظهر شيء |
Spektrometre hâlâ moleküler zincirleri çözümlüyor. | Open Subtitles | ومازال مطياف الكتلة يحلّل السلاسل الجزيئية. |
Bu Spektrometre'de çalıştırdım. | Open Subtitles | لقد فحصتها عبر مطياف الكتلة. |
Spektrometre ısındı. | Open Subtitles | لقد إنطلق مطياف الكتلة. |
Spektrometre'yi bekliyorum. | Open Subtitles | -أنا أنتظر مطياف الكتلة . |