Şimdiye kadar buradaki stüdyodan hiçkimse bir açıklama yapmadı. | Open Subtitles | ولم نستطع حتى الآن ان نحصل على اى معلومات من اى شخص هنا فى الاستوديو |
Yayınlatamadım. Caymak üzereyken stüdyodan aradılar. | Open Subtitles | لم أستطيع نشرها، وكنت على وشك الاستسلام، حين تلقيت مكالمة من الاستوديو |
Bu stüdyodan bir sözcü yorum yapmaktan kaçındı. | Open Subtitles | كان عليهم تصوير الطفل المفقود اليوم المتحدث بإسم الأستوديو رفض التعليق |
Birden geldi ve seni stüdyodan çıkarken yakaladı just as you were leaving the studio. | Open Subtitles | لقد ظهرت وأمسكت بكِ وأنتِ تُغادرين الأستوديو. |
René, seni stüdyodan alacağını söyledi. | Open Subtitles | رينيه قالَ بأنّه سيَلتقطُك عند الإستوديو |
İlgimi çekti. Yarın beni stüdyodan arayın. | Open Subtitles | إنها فكرة شيقة، اتصل بي في الإستوديو غداً |
Yaptığı her reklamı inceledim. Ve gördüğüm kadarıyla stüdyodan ayrıldığına dair hiçbir kanıt yok. | Open Subtitles | لقد تابعت كل لقاء ظهرت فية وفي كل مرة لاحظت انه لا يوجد دليل على انها غادرت الاستديو ابدا |
stüdyodan çıkıp biraz temiz hava alsam iyi olacak. | Open Subtitles | سأخرج من الاستوديو للحصول على بعض من الهواء النقي |
stüdyodan eve döndüğümde oradaydı. Her şeyi anlattım. | Open Subtitles | كان هناك عندما عُدتُ إلى المنزل من الاستوديو. |
Albüm stüdyodan 11:45 de download edildi. | Open Subtitles | تمّ تحميل الألبوم في الاستوديو في الساعة الـ11: 45. |
Sonra davayı kaybetti ve güvenlik tarafından stüdyodan çıkarılmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | بعذ ذلك هي خسرت القضيه وكان يجب اخراجها من الاستوديو بواسطه الامن |
Bu işi stüdyodan çok daha iyi yapmasının nedeni filme olan tutkusu. | Open Subtitles | إلى حد أنه لا وظيفة أفضل من الاستوديو يمكن القيام به، لأن لديه شغف لذلك. |
Son dakika haberlerine göre stüdyodan istifa etmiş. | Open Subtitles | حسناً، بشأن الخبر العاجل الكبير لقد إستقال للتو من الأستوديو |
Ama bunlar Nashville'delki stüdyodan inanılmaz düzgün kalitede. | Open Subtitles | لكن هذه بجودة جنونية مباشرة من الأستوديو في ناشفيل. |
Kimse bana sormadan stüdyodan ayrılamaz. | Open Subtitles | . لا أحد يترك الأستوديو بدون إذنى |
stüdyodan çıkıp direk adamın dairesine gittim. Onu tarafıma çekmek için ikna güçlerimi kullandım. | Open Subtitles | ذهبتُ إلى شقته مباشرة من الإستوديو واستخدمت قوتي في الإقناع، لأضمّه إليّ |
stüdyodan birer içki içelim. | Open Subtitles | لندع الإستوديو يقدم لنا الشراب |
Bir gün Lee stüdyodan dışarı çıktı ve köpek doğruca ona saldırdı. | Open Subtitles | في يوم ما (لي) كان يخرج من الإستوديو و الكلب هجمَ عليهِ |
Evet, stüdyodan verdiler. "Şu Kahrolası Kafadarlar" için. | Open Subtitles | ايوة الاستديو جاب لنا الهدوم ديت |
Eric stüdyodan çıkmış ve arabasına atladığı gibi Odun Kampı'na sürmüş. | Open Subtitles | لذا خرج (إيريك) من الاستديو, ودخل سيارته وقاد إلى مخيم (فايروود). |
- Geciktiğim için üzgünüm. stüdyodan gelebilmem uzun sürdü. | Open Subtitles | أنا آسفه تأخرت إنها مسافة طويلة إلى الأستيديو |
Paparazziyi uzakta tutmak için stüdyodan gönderdiler. | Open Subtitles | . إنها من الإستديو لتبعد المصورين |