Ama bugünün standartlarına göre yaramazlık uslu durmak demek. | Open Subtitles | لكن حسب معايير هذا العصر، فالمشاغبة لا وزن لها |
Bu, grup Ed Force One'ı yaratmadan önce rock turnesi standartlarına göre neredeyse imkansız kabul edilen bir yolculuk. | Open Subtitles | شيء يكاد يكون من المستحيل النظر فيها حسب معايير جولة روك حتى هذه الفرقة برزت وسيلة تسحبه بعيداً، وخلق "اد قوة واحدة". |
ama o yangınlar bugünün standartlarına göre oldukça küçüktü. | TED | معظم الحرائق كانت صغيرة بمقاييس هذه الأيام |
Şimdi bu görüntü, bugünün standartlarına göre berbat, ama o zaman çok güzel olduğunu düşündüm. | TED | هذه الصورة تبدو سيئة مقارنة بالمعايير الحالية لكنها بدت لي جميلة في ذلك الوقت. |
Senin standartlarına göre yaşamadığım için özür dilerim. | Open Subtitles | آسفة على عدم العيش وفقاً لمعاييرك |
Kraliyet standartlarına göre, o bayrak yalnızca monarşinin varlığını göstermek için dalgalanır. | Open Subtitles | هناك العلم الملكي، الذي يرفرف لسبب واحد فقط للدلالة على حضور الملكة |
Doktor'un kana bulanmış standartlarına göre küçük bir çatışmaydı. | Open Subtitles | كانت مجرّد مناوشات بسيطة بالنسبة لمعايير الدكتور الغارقة بالدماء |
Diğer yolcuların standartlarına göre hâlâ yoksul sayılırım. | Open Subtitles | بمعايير زملائى المسافرين, انا مازلت فقيرة |
Şehir standartlarına göre yakın değilim. | Open Subtitles | -حسناً , أنا قريبة حسب معايير المدينة |
Yucatén Ormanı standartlarına göre, | Open Subtitles | حسب معايير غابة الـ (ياكوتان) |
Bölüm standartlarına göre bir kayıp kabul edilebilir benimkilere göre edilemez. | Open Subtitles | خسارة واحداً قد تكون مقبولة بمقاييس الإدارة و لكن ليست مقبولة بمقاييسي واضح ؟ |
Bugünün standartlarına göre saçma küçük bir isyandı. | Open Subtitles | مثل ذلك التمرُد القليل تافهٌ بمقاييس اليوم. |
Sarayım, ortaçağ standartlarına göre bile uçsuz bucaksız. | Open Subtitles | قصري واسع، حتى بمقاييس العصور الوسطى |
Gelişim standartlarına göre, ...neredeyse kusursuz yaratıklar, ...ama sonuçta yaratık işte. | Open Subtitles | بالمعايير التطوّرية، هم تقريبا المخلوقات اللاعيب فيها، لكن المخلوقات على الرغم من هذا. |
Marslı standartlarına göre o bir genç, tam 48 dünya yılı önce doğdu. | Open Subtitles | , مع أنها مراهقة حيوية بالمعايير المريخية هي كانت مولودة قبل 48 سنة أرضية مضت |
Gerçekten kötüydü, İskoç standartlarına göre bile. | Open Subtitles | لقد كان سيئاً حتى بالمعايير الأسكتلندية |
Keyifli bir konuşmaydı bu arada. Senin standartlarına göre. | Open Subtitles | خطاب مضحك بالمناسبة، وفقاً لمعاييرك |
Kraliyet standartlarına göre, o bayrak yalnızca monarşinin varlığını göstermek için dalgalanır. | Open Subtitles | هناك العلم الملكي، الذي يرفرف لسبب واحد فقط للدلالة على حضور الملكة |
Öyle yani. Bu Allentown standartlarına göre bile çok para, değil mi? | Open Subtitles | أعني انها نقود كثيرة حتى بالنسبة لمعايير (ألينتاون) , صحيح ؟ |
Bu hayatta bir sürü saçmalık gördüm ama batı bölgesi standartlarına göre bile bu bambaşka bir şey. | Open Subtitles | رأيت العديد من التفاهات في أيامي حتى بمعايير المخفر الغربي ما حدث يُعتبر سابقة |