ويكيبيديا

    "stresli" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مرهقة
        
    • متوترة
        
    • التوتر
        
    • متوتر
        
    • الضغط
        
    • ضغط
        
    • مجهد
        
    • مجهدة
        
    • مرهقاً
        
    • مجهداً
        
    • متعب
        
    • الإجهاد
        
    • توتر
        
    • متوتراً
        
    • الضغوطات
        
    Yeni işe başladın başlayalı... ne kadar stresli olduğunu görebiliyorum. Open Subtitles يمكنني القول كم كنتِ مرهقة منذ حصولكِ على العمل الجديد
    Biraz stresli bir dönemdeyiz şu an Isabel ve ben. Open Subtitles أردت الإيضاح أن الأمور متوترة قليلاً الآن بيني وبين إيزابيل
    Bu gerçekten çok stresli bir durum... kendimi korkunç bir suçlamanın içinde buluyorum. Open Subtitles من الواضح ان هذا موقف شديد التوتر ان أجد نفسي متهمة بجريمة شنيعة
    Randy'e de, benimle gelmesini söyledim. ama ziyaretlerin onu stresli yaptığını söyledi. Open Subtitles حاولت بأن أقنع راندي بالذهاب معي ولكن بمجرد تفكيره بالأمر جعله متوتر ومشمئز
    Yüksek stresli durumlar başladığında dikkatlerini ölçüyoruz. İki ay sonra bir daha ölçerek bir değişim olup olmadığını kontrol ediyoruz. TED ونراقب انتباهم في مواقف الضغط الشديد ثم نتابعهم مرة أخرى بعد شهرين وأردنا اكتشاف لو حدث اختلاف.
    Çünkü eğer onlardan hoşlanırsan, şey, bu sadece stresli olur. Open Subtitles فقط لأنك لا تطيقهم لأنك لو أحببتهم فسيكون هناك ضغط
    stresli olduğunuz zaman, yorgun olduğunuz zaman henüz çocukken, tam olgunlaşmamış olduğunuz zaman şöyle düşünürsünüz. Open Subtitles و عندما تكون تحت الضغط و عندما تكون مجهد و عندما تكون حدث غير ناضج الفكر و المعرفة
    Firmasına ortak olmayı beklediği için çok stresli bir dönemde. Open Subtitles ويمر الوقت مجهدة للغاية انتظار لجعل الشريك في شركته.
    Şükran Günü'nü annen gibi stresli geçirmeni istemiyorum. Open Subtitles لا أريد عيد الشكر أن يكون مرهقاً بالنسبة لكِ بنفس الطريقة التي كان مرهقاً فيها لأمكِ
    Şu an çok stresli bir oda arkadaşı durumu yaşıyorum. Open Subtitles اتعلم , انا اتعامل مع ازمه مرهقة في مشكلة السكن
    Diğer yandan, stresli bir durumu aşılacak bir zorluk olarak görürseniz, kan kalbinize ve beyninize akar ve kısa ama enerji veren bir kortizol dalgası yaşarsınız. TED من ناحية أخرى، إذا كنت ترى حالة ما مرهقة بمثابة تحدي، فإن الدم يتدفق إلى قلبك وعقلك، بطريقة طبيعية، ولا يحس إلا بحقنة كورتيزول صغيرة منشطة.
    Yani oldukça stresli bir durum, bu konuda verilerimiz var. TED إذاً فهي حالة متوترة جداً ولدينا بالفعل بيانات حول هذا الأمر.
    Ölmüş annenin şeylerini kaybettiğin için çok stresli olduğunun farkındayım. Open Subtitles أنا أعرف أنك متوترة ، عن اموت امك . 212 00: 13:
    Aslında ne kadar kişisel gelişim kitabı okuduysam, daha stresli ve gergin hissetmeye başladım. TED في الواقع، كلما قرأت المزيد من كتب المساعدة الذاتية، ازداد التوتر والقلق.
    Michael harika tamam da, olay zaten yeterince stresli ve o çocuk beni geriyor. Open Subtitles مايكل رائع .. ولكننى متوتر بوضع كهذا .. هذا الفتى سيجعلنى متوتر
    stresli çalışma anlarında muhtemelen oradaydı. TED وعلى الأرجح فقد كان نفس الشيء خلال الدراسة تحت الضغط أيضًا.
    Bakın, ofiste olmadığımızı ve herkesin çok stresli olmasını anlıyorum. Open Subtitles انظروا، أتفهم أننا لسنا في المكتب والجميع تحت ضغط كبير
    Peki, biraz stresli olabilirim belki. Open Subtitles حسناً . أنا مجهد الحياة بأمكانها أن تكون مجهدة
    Bir akademiyi yönetmek ne kadar stresli hiç bir fikrin var mı senin? Open Subtitles ألديك فكرة كم هي مجهدة إدارة الأكاديمية؟
    Bu meslek stresli olabiliyor. Open Subtitles .يمكن لهذا العمل أن يكون مرهقاً
    bildiğin gibi, sağlık bakanlığı sayesinde ailelerin ve hastaların ne kadar stresli olabileceğini düşünürsek her gün daha fazla tıp personelinin öldürülmediğine şaşırıyorum. Open Subtitles تعلم ، مع الرعاية الصحية للولاية كم يمكن أن يكون هذا مجهداً للعائلات وللمرضى أنا مسرورة أنّه لا يقتل دكتور ماهر كل يوم
    Dinleyin bakalım. Son derece stresli bir gün geçirdim. Open Subtitles والان انتم اسمعوا لي انا قد حظيت بيوم متعب جدا
    Kendimi biraz stresli, biraz fazla çalışmış hissediyordum ama en iyisinden öğrendim işi. Open Subtitles كنت أشعر بالقليل من الإجهاد القليل من الإرهاق العملي لكنني تعلمت من الأفضل
    Birçok kere çok stresli durumlarda sahnede bulundum, binlerce insan beni izlerken. TED كنتُ على خشبة المسرح عدة مرات في حالات توتر شديدة، وآلاف الأشخاص يشاهدونني.
    stresli olacaksın. Bu test genellikle stres ile yalanı birbirinden ayıramıyor. Open Subtitles لأنك ستكون متوتراً, والجهاز لا يفرق بين الكذب والتوتر
    Zaten üç dakikada bir arayan hamile eşimin olması yeterince stresli değil. Open Subtitles اتصال كل ثلاث دقائق من زوجتي الحامل وكأني احتاج للمزيد من الضغوطات

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد