"suçlamıyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

• يلومك
• تلومك
• يتهم
• يتهمك
• يلومكِ

Kimse seni annenden piyano dersi almak istemediğin için suçlamıyor.
لا أحد يلومك على رفضك لأخذ دروس البيانو من أمك

Kimse seni suçlamıyor. İlk trenle gideceksin.
لا أحد يلومك هيا حاول أن تنام , يجب عليك فعلاً

Kimse seni suçlamıyor Buffy ama durum ciddi. Yardıma ihtiyacın var.
لا أحد يلومك هنا يا بافى ولكن هذا أمر جدى وانتى بحاجة للمساعدة

Diyor ki bütün acı ve üzüntüleri için seni suçlamıyor
.إنهاتقولأنها. .أنهالا تلومك. على كل الآلام و القلق

Fakat bir şekilde kimse kamyon şoförü olan adamı suçlamıyor.
لكن بطريقة ما لم يفكر أحد أن يتهم الشاب الذي يحمل تلك الرخصة.

Kimse sizi suçlamıyor ama siz iki kurban arasındaki tek bağlantısınız.
لا أحد يتهمك بأي شيء, لكن انت الصلة الوحيدة التي استطعنا ايجادها بين الضحتين.

Sadece ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz. Kimse seni suçlamıyor.
نحاول فحسب فهم ما جرى، لا أحد يلومكِ

Kimse sizi suçlamıyor, Bayan Evans.
لا احد يلومك يا سيدة ايفانس, لكن طبقا لسجلك الصحى..

Hiç kimse hiçbir şey için seni suçlamıyor ne Gary ne de ben.
لا أحد يلومك عن أي شيء ، لا غاري وبالتأكيد لست أنا.

Biliyorum bu sabah tam bir felaketti ama kimse seni suçlamıyor.
أعلم أن هذا الصباح كان كارثة ولكن لا أحد يلومك

Ama Ruby'nin onu terk etmesi hakkında Lavon hala seni suçlamıyor mu?
لكن ,لافون مازال يلومك علي هجر روبي له ؟

Kimse Charlotte'ın sana yaptırdığı şeyden seni suçlamıyor ama şimdi yaptıkların sana ait.
لا احد يلومك على ماجعلتك شارلوت تفعلينه لكن ما تقومين به الان انه على عاتقك

-Sarsıldığın için kimse seni suçlamıyor. -Saat on.
ـ لا أحد يلومك على أن كومك منزعجة

Kimse olanlar yüzünden seni suçlamıyor ama bu işin riskleri hep fazladır.
لا احد يلومك على هذا لكن الرهانات ترتفع

O bir kazaydı tatlım. Kimse bunun için seni suçlamıyor.
لقد كانت حادثة يا عزيزتى لا أحد يلومك

Beni bağışlayın efendim ama kimse sizi olanlardan dolayı suçlamıyor.
سامحني سيدي لكن لا أحد يلومك فيما حدث

- Kimse seni suçlamıyor, tamam mı?
أنتما الاثنين تبدآن بإلقاء اللوم في وفاة أمكما علي -لا أحد يلومك أبي , حسناً ؟

Seni suçlamıyor. Onu hayal kırıklığına uğratan benim.
إنها لا تلومك لقد خاب ظنها بي أنا

- Ben asla ona zarar... - Hayır, seni suçlamıyor.
لم أقصد أن - إنها لا تلومك -

Kimse seni suçlamıyor anne.
لا أحد يتهم أحداً يا أمى