İncelediğimiz suçların yüzde doksanında insanlar kapıyı açıp suçluları içeri davet etmiş oluyorlar. | Open Subtitles | تسعون بالمئة من الجرائم التي نحقق بها يفتح الناس الأبواب و يدخلون المجرمين |
Bütün dünyaya yaptıklarımı itiraf edip işlediğim suçların bedelini ödeyeceğim. | Open Subtitles | سأعترف للعالم بما قمت به، وسأدفع ثمن الجرائم التي ارتكبتها |
Ne zaman kasabada bir suç işlense Richard, o suçların işlendiği evlere gidiyordu. | Open Subtitles | احيانا كانت تحصل جريمة في البلدة وريتشارد يذهب للمنازل التي وقعت الجرائم بها |
Birçok yönden bu çocuklar ebeveynlerinin işledikleri suçların kasıtsız kurbanları. | TED | بطرق عديدة، يُعتبر الأطفال ضحايا غير مقصودين بسبب جرائم ذويهم. |
Tanrıyla savaşın bitti! suçların için ceza çekmelisin! | Open Subtitles | حربك مع الرب انتهت ويجب أن تدفع ثمن جرائمك |
Görünüşe göre, avukatı bütün suçların düşmesini isteyecekmiş. | Open Subtitles | يبدو أن محامية سيطرح أقتراحاً بإسقاط جميع التهم عنه |
suçların vahşi ve hedef odaklı doğasına bakarsak daha fazlası olabilir. | Open Subtitles | الطبيعة العنيفة و الاستهدافية لهذه الجرائم تشير الى امكانية حصول المزيد |
İşlediği suçların hiçbirini hatırlayamadığını söylüyor. Mahkeme için bir sürü sorun demektir bu. | Open Subtitles | وبقوله أنه لا يذكر أي من الجرائم سيسبب الكثير من المشاكل في المحكمة. |
Gelecekte, suçların büyük kısmı çevrimiçi işlenecek. | TED | في المستقبل, معظم الجرائم سوف تكون على الانترنت |
Ama bu suçların üçü önlenebilir. | TED | ولكن ثلاثة من تلك الجرائم كان من الممكن تفاديها |
Kırılgan şehirlerin %1-2 oranındaki üç-beş sokağının, suçların %99’una ev sahipliği yaptığını biliyor muydunuz? | TED | هل كنت تعلم أن مابين 1 إلى 2 بالمائة من عناوين الأحياء في المدن الهشة قد تتنبأ ب 99 بالمائة من الجرائم العنيفة؟ |
Aslına bakılırsa suçların meydana geleceği sıcak bölgeleri öngörüyoruz. | TED | ونستطيع في الواقع التنبؤ بمواقع ساخنة، وأماكن حيث ستحدث الجرائم. |
Bu, mağdurların, kendilerine karşı işlenen suçların hukukun üstünlüğü tarafından kaydedildiği ve tanındığını hissetmeleriyle ilgilidir. | TED | بل أيضًا شعور الضحايا أن الجرائم التي ارتكبت ضدهن تم تسجيلها والتعرف عليها بحكم القانون. |
En kötü suçların sebebi sorumsuzluktur, bilmiyor musun? | Open Subtitles | هل تعرفين أن أسوأ الجرائم تحدث بسبب عدم المسؤولية؟ |
İngiltere'nin Lordları ve Leydileri, bu mahkeme suçların en iğrenci cadılık suçundan hüküm vermek üzere toplanmıştır. | Open Subtitles | سيداتي , سادتي تم تشكيل هذه المحكمة للقضاء على أكثر الجرائم بشاعةً ألا وهي الشعوذة |
Bu duruma uyan bütün suçların tarihleri hızlandırıcının patlamasından bir ay sonraya dayanıyor. | Open Subtitles | جرائم متعددة من هذا النحو كل يعود تاريخها إلى شهر بعد الانفجار مسرع الجسيمات. |
Bu profillerin standartlara uymayan yanı ise, kişilerin geçmişlerine de bakacak olursak, ...suçu işleyen bu kişilerin, istatistiksel olarak özgün katiller olmak yerine, şiddet içeren suçların kurbanı olmaları. | Open Subtitles | عناصر الخلط في هذه الشحصيات و بناءا ً على خلفياتهم هؤلاء مرتكبي الحوادث هم في الأرجح ضحايا جرائم عنف و ليسوا مبدعيين |
Ve davayı halka duyurmak... Sovyetler Birliği'nde bu tür suçların işlendiğini itiraf etmek olur. | Open Subtitles | وأما نشر القضية اعلامياً فهو اعتراف بوجود مثل هكذا جرائم |
Eğer teklifimi kabul edersen, tüm geçmiş suçların unutulacak. | Open Subtitles | اذا قبلت عرضى .. كل جرائمك الماضية سوف تصل ل |
Dört yıl önce işlediğin suçların hesabını vermeni sağlayacak insanlar uzun bir liste oluşturuyor. | Open Subtitles | هناك صف طويل من الأشخاص الذي سيتأكدون أنّك ستُعاقب على جرائمك التي إرتكبتها قبل 4 سنوات. |
suçların karışık olmasına dayanarak aradığımız zanlının en az 30'larının sonlarında olduğunu düşünüyoruz kurbanlara işkence ediyor. | Open Subtitles | بسبب الطبيعة المعقدة للجرائم فنحن نظن أننا نبحث عن جاني ذكر عمره 30 على الأقل |
Günümüze kadar, bu cinayetler halkası herkes tarafından en kötü tanınmış ve sapıkça işlenmiş sadistik suçların başında geliyor. | Open Subtitles | حتى هذا اليوم اعتبرت جرائمهم رسميا من أبشع الجرائم المنحرفة التي عرفها تاريخ الولايات المتحدة الأمريكية |
Hapishane'de korumaya ihtiyacımız var ve bu saçma suçların düşmesi lazım. | Open Subtitles | نحتاج حماية في السجن و نحتاج ان تُزال هذه التُهم السخيفة |
Gruba karşı işlediğin bitmek bilmeyen suçların yüzünden güneş doğduğu zaman kovulacaksın. | Open Subtitles | لجرائمك المتكررة ضد المجموعة سوف تنفى عند شروق الشمس |
Ve işlediği suçların cezasını çekecek ama bir hukuk mahkemesinde, bu şekilde değil. | Open Subtitles | و سوف تدفع ثمن جرائمها لكن في محكمة قانونية، ليس هكذا |