Bu Maria'nın suçu değil. Mary'nin kuzusu olduğunu bilmiyor olabilir. | Open Subtitles | ليس خطأ ماريا كونها لاتعرف أنه كان لماري حمل صغير |
Bu, kimsenin suçu değil Simon. O, ne yaptığını bilmiyordu. | Open Subtitles | ان ذلك ليس خطأ احد يا سايمون هو فقط لم يكن يعلم ماذا يفعل |
Bu, kimsenin suçu değil Simon. O, ne yaptığını bilmiyordu. | Open Subtitles | ان ذلك ليس خطأ احد يا سايمون هو فقط لم يكن يعلم ماذا يفعل |
Kabul edelim ki onun bebeği olamaz rahmi olmadığından, ki bu kimsenin suçu değil, Romalıların bile. | Open Subtitles | لأنه ليس لديه رحم, وهذه ليست غلطة أحد ولا حتى الرومان |
Eğer kadın kısırsa, bu kilisenin suçu değil. | Open Subtitles | إن كانت تعاليمنا عاقرًا في اليابان فهذا ليس ذنب الكنيسة |
Evet, biliyorum, meme bezleri olmaması onun suçu değil. | Open Subtitles | نعم، أعلم أنه ليس خطأه أنه لا يملك غدد ثديية |
Sanırım kader bizim aleyhimize. Kimsenin suçu değil, değil mi bu? | Open Subtitles | أعتقد أنه أمر مقدّر، إنه ليس خطأ أحدنا ، صح؟ |
İyi de bunlar, Tanrı'nın suçu değil ki. Aynı anda her yerde olamaz. | Open Subtitles | بالطبع هذا ليس خطأ الرب لا يمكنه ان يكون في كل مكان دفعة واحدة |
Bu Stripes'ın suçu değil. O problem değil. Bu benim suçum. | Open Subtitles | انه ليس خطأ سترايبس ليس هو المشكله انه خطأى انا |
Biliyorum, bu Papa'nın suçu değil ama buraya daha önce 2 kere geldi. | Open Subtitles | أعرف بأنه ليس خطأ البابا فهو قد كان هنا لمرتين |
Kocanızın diğerlerinden sırlar saklaması polisin suçu değil. | Open Subtitles | سيدتي ، ليس خطأ الشرطة إذا كان زوجكِ يخفي الأسرار عن الآخرين |
Kimsenin suçu değil. | Open Subtitles | ليس خطأ أحد، أعني تضع كلبين ذكرين في قفص |
Kocası çok öfkelendi çünkü kendisi altı aydır şehir dışındaydı ama bu idolün suçu değil. | Open Subtitles | زوجها كان مستاءاً لأنة كان خارج المدينة لستة أشهر لكن هذة ليست غلطة المعبود |
Geldiklerinde orada olmaz. Kimsenin suçu değil. | Open Subtitles | حين يظهرون لأخذه لن يكون موجود ليست غلطة أحد وتحدث طوال الوقت |
- O gülü isteyen sen değildin ki. - Bu kimsenin suçu değil! | Open Subtitles | ـ لم تكوني أنتِ من طلبتِ تلك الزهرة ـ إنها ليست غلطة أحد! |
Annesi ayyaşsa ve ona psikolojik baskı yapıyorsa bu kimsenin suçu değil. | Open Subtitles | نعم, ليس ذنب أحد إن كانت أمه سكرانة ومؤذية نفسيّاً |
Kimsenin suçu değil. Ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | بالتأكيد، لا ذنب له إنه ليس ذنب أي أحد |
Feda ettiğinden daha fazlasının ondan alınması onun suçu değil. | Open Subtitles | إنه ليس خطأه إنه أخذ منه أكثر من ما اراد أن يعطي |
- Bu senin suçun değil ki, benim suçum. - Bu kimsenin suçu değil. | Open Subtitles | لم يكن خطئك , انه خطئ - لم يكن خطأ اى احد- |
Onun suçu değil ama arabada pestilimiz çıkacak. | Open Subtitles | ليس ذنبها ولكن أخشى أننا سوف نكون مكدسين جداً في العربة |
Bazen insanlar anlaşamıyorlar ve bu kimsenin suçu değil. | Open Subtitles | احياناً , الاشياء لا تسري على ما يرام مع الناس وهي لم تكن غلطة اي احد |
Bu onun suçu değil. Babası onun kaleden ayrılmasına izin vermiyor. | Open Subtitles | إنها ليست غلطتها والدها لم يقبل أن تغادر قلعتها |
Babasının yani babamın annemizi terk etmesi onun suçu değil ki. | Open Subtitles | فكما تعلم, إنه ليس خطأها أن والدها.. والدي.. ترك والدتنا, صحيح؟ |
Neler olduğunu bilmemesi onun suçu değil. Eninde sonunda öğrenecek. | Open Subtitles | وهو ليس خطؤه أنه لا يعرف مايحدث |
Onun suçu değil. | Open Subtitles | هو لَيسَ عيبَه. |
Aramızda olanlar, onun suçu değil, ve... bu konuyu şimdi değil de başka bir zaman konuşmayı tercih ederim. | Open Subtitles | ما حدث بيننا ، لم يكن خطأه و... وأفضل أن أتحدث مجدداً عن هذا الأمر في وقتٍ لاحق وليس الآن. |
Onu rahat bırakın.Bu onun suçu değil. Değil mi baba? | Open Subtitles | اتركوة لوحدة انة ليس خطأة هل هذا صحيح ابي . |
Kötü bir anne tarafından yetiştirilmek onun suçu değil. | Open Subtitles | ليس خطؤها أن التي ربّتها كانت أم سيئة |