Sana bir sufle yaptım, ama yaşamak için çok güzeldi. | Open Subtitles | لقد صنعت لك سوفليه لكنه كان جميل جداً لأن يعيش |
Hepsini bir kaseye koyup yumurta süt ekleyip fırına attığımda yalancı sufle oluyor. | Open Subtitles | إذا قمت بوضعهم في زبدية وأضفت البيض والحليب وحشرتهم في الفرن لن أحصل إلاّ على سوفليه رديئة |
Bir Tembel Hayvan'dan yapılmış et suyu çorbası... veya leziz bir sufle! | Open Subtitles | شوربة مصنوعة من الدبب سوفليه من لحم النمر |
Güneş, Dünya'nın büyüklüğünün yüz katı kadar küçülerek bir sufle gibi çökecek. | Open Subtitles | ستنهار الشمس وكأنها كعكة السوفليه متقلصة الى مئة مرة أصغر من الأرض |
Ağzım sulandı. Tatlı olarak sufle almak isterseniz şimdiden sipariş etmeniz iyi olur. | Open Subtitles | إذا أردت حلوى السوفليه للتحلية سيكون من الجيد أن تطلبه الآن |
Belki de peynirli bir sufle. | Open Subtitles | ربما هى نفخة الجبن |
Bir Tembel Hayvan'dan yapılmış et suyu çorbası... veya leziz bir sufle! | Open Subtitles | شوربة مصنوعة من الدبب سوفليه من لحم النمر |
Bir ördek, bir levrek ve bir sufle hazırlansın, lütfen. | Open Subtitles | قوموا بتحضيرطبق من لحم البط, و سمك القاروس و طبق سوفليه, رجاءً |
Ama şık bir tatlı yapacağım, parfe, sufle ya da creme brulee gibi. | Open Subtitles | أعد أن أريدُ لكن فاخرة حقيقة حلوى سوفليه أو بارفيه كراميل |
Ya en başta çikolatalı sufle diye başlıyorsun ama sonra düşünce panik oluyor ve adını çikolata volkanı diye değiştiriyorsun. | Open Subtitles | حسناً، إنه يبدء بمحاولة صنع سوفليه بالشكولاتهوحينتفشلي،تصابينبالفزع، سريعاً تغيرين الإسم وها هى ذا كعكة حمم الشيكولاته |
Terasta bir masa, çikolatalı sufle... | Open Subtitles | طاولة لموعد أول، تطل على الفناء مباشرة ويوجد سوفليه الشيكولاتة |
sufle yapıyorsam ya da birinin sevgilisi oluyorsam en iyisi olmam gerek. | Open Subtitles | يقوم بعمل سوفليه أو كونه شخص ما صديقها، يجب أن أكون أفضل من أي وقت مضى في ذلك. |
O sufle beş dakika önce gelmeliydi. Hadisenize. | Open Subtitles | أردتُ ذلك السوفليه منذ خمس دقائق فلنتحرك |
Hayır, olamaz. Yine sufle yapmaya çalışacaksın değil mi? | Open Subtitles | أوه لا، لن تحاولي إعداد السوفليه مجدداً؟ |
Lütfen sufle sipariş etme. Hiçbir zaman 10 dakikada gelmiyor. | Open Subtitles | ارجوك لا تطلب السوفليه لن يأخذ 10 دقائق |
Neden sufle yapacağımı söyledim ki? | Open Subtitles | -حسنٌ ، على رسلك لما قلت أنني سأقوم بعمل "السوفليه" |
sufle yapmak ne kadar zor olabilir ki? Bana ver. | Open Subtitles | إهدئي ، مالصعوبة في إعداد السوفليه ؟ |
Bu adamları durdurmamıza yardım et daha sonra sakinlik ve sufle dolu hayatına dönersin. | Open Subtitles | تعال وساعدنا لردع تلك الجماعة، ثم عد لهنا إلى... لحياتك المنزليّة حيث الهدوء وحلوى النفيخة. |
Karemalı muzlarla ve fındıklı dondurmayla süslenmiş konyaklı frambuaz soslu bir çukulatalı sufle. | Open Subtitles | أفالورنا شوكولت سوفل مع توت وصلصة البراندي مخلوط مع موز الكارميلايزد وبندق الجيلاتو |
mükemmel bir daire, Le Bernardin'de çikolatalı sufle, ve yıllık Manolo Blahnik indirimi. | Open Subtitles | الشقة مثالية، سوفلي الشوكولاته في Le برناردان، والسنوي بيع مانولو بلانيك. |
Dün akşam masaya sufle koydu. | Open Subtitles | قامت بوضع (السوفلي) على الطاولة ليلة أمس.. |
Gül suyu ilaveli beyaz çikolatalı sufle ve yanında ise badem sosu var. | Open Subtitles | حسنا، لدينا منقوع ماء الورد، وسوفليه الشوكولا البيضاء، مع صلصلة اللوز. |