ويكيبيديا

    "suriye'ye" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • إلى سوريا
        
    • الى سوريا
        
    • في سوريا
        
    Gariptir ki, bu olayda sanıklardan birinin annesi oğlunun Suriye'ye gitmeyi düşündüğünü öğrenmiş ve onun pasaportunu saklamış. TED كنوع من العرض الكوميدي في هذه الحالة والدة أحد المتهمين تبين لها أنه كان مهتما بالذهاب إلى سوريا وأخفى جواز سفره
    Beni almam için gönderdiği kitabı da Suriye'ye getirmemişti bile. Open Subtitles الكتاب الذي أرسلتني لايجاده لم تجلبه حتى إلى سوريا
    Ayrıca Kuzey Kore'nin nükleer teknolojisini Suriye'ye sattığını keşfeden Mossad'tı. Open Subtitles كما أنهم وجدوا دليل على أن كوريا الشمالية باعت التكنلوجيا النووية الخاصه بهم إلى سوريا
    Ya helikopterle buluşmaya gideceğiz, ya da Suriye'ye geçeceğiz. Open Subtitles اما علينا الذهاب للحصول على البطاريات او التوجه الى سوريا
    Hiçbir şekilde kaydetme, seni Suriye'ye göndereceğim. Open Subtitles تصرف بأي طريقة تجعلني امنحك تذكرة مباشرة الى سوريا
    Masters ve adamları rotalarını Suriye'ye çevirdiler. Open Subtitles كان الماجستير مع نظيره رجال الفرار إلى سوريا.
    Türkiye'ye gideceklerini biliyorduk ama Suriye'ye geçecekleri aklımıza bile gelmemişti. Open Subtitles أقصد، أننا كنا نعلم أنه سيذهب بعيدا بقدر تركيـا. لكن لم تكن لدينا أدنى فكرة أنهم سيدخلون إلى سوريا.
    Kulağa saçma geldiğini biliyorum ama Suriye'ye dönmek istiyorum. Open Subtitles أعلم أن هذا قد يبدو جنوني و لكنني أود العودة إلى سوريا
    Yasmin'in, şu soldaki kız, Suriye'ye geçtiğini teyit ettik. Open Subtitles لدينا تأكيد بان ياسمين، الفتاة التي على اليسار، انها ذهبت إلى سوريا.
    Hayır. Henüz değil. "Mültecilerin" Suriye'ye gitmek üzereydi. Open Subtitles لا ليس بعد إن لاجئينك في طريقهم إلى سوريا
    Önümüzdeki hafta Suriye'ye geri döndüğümde gördüğüm inanılmaz kahraman insanlar, bazıları demokrasi için savaşıyorlar, her bir gün bizim garanti saydığımız şeyler için savaşıyorlar. TED عندما أعود إلى سوريا ، وفي الحقيقة ذهابي سيكون الأسبوع المقبل ، فإن ما أراه هناك هو أناس بطوليين بشكل لا يُصدق. بعضهم يقاتل من أجل الديموقراطية ، من أجل أشياء بالنسبة لنا تعتبر من الأساسيات.
    Bir tanesi İngiliz bir kız öğrenciydi. Londra Heathrow havalimanından kalkan bir uçağa binmiş ve IŞİD'e katılabilmek üzere Suriye'ye gitmeyi denemişti. TED كانت إحداها طالبة مدرسة إنكليزية التي سُحبت من طائرة في مطار هيثرو اللندني بينما كانت تحاول السفر إلى سوريا للانضمام لتنظيم الدولة الإسلامية في العراق والشام.
    Ve o diyor ki "Suriye'ye umut dolu bir şekilde vardım. Fakat bir anda iki değerli eşyama el konuldu: pasaportum ve cep telefonum." TED ويقول: "وصلتُ إلى سوريا وكلي أمل، وفي الحال، صودر اثنين من ممتلكاتي الثمينة جواز سفري وهاتفي الجوال."
    Artık hiçkimse Suriye'ye tatile gidemez! Open Subtitles لن يستيطع أحد الذهاب إلى سوريا في العطلة بعد الآن!
    Güneyde Sina yarımadasından Süveyş Kanalına, doğuda Batı Şeria'dan Ürdün Nehrine, kuzeyde Suriye'ye kadar olan bölgeyi temizledi. Open Subtitles تقدمو جنوباً عبوراً بسيناء إلى قناة السويس الى الشرق عبوراً بالضفة الغربية الى نهر الاردن وشمالاً الى سوريا
    Iosava'ya verdiğin o parayı, genç kızları Suriye'ye kaçırmak için kullanılıyor. Open Subtitles المال الذي أعطيته لايسوفا يستعمل لتهريب الفتيات الى سوريا
    Aleksandre ve Ruth Iosava'nın genç kızları IŞİD militanlarıyla evlendirmek için Almanya'dan Suriye'ye giden gizli bir şebeke yönettiklerini düşünüyoruz. Open Subtitles وروث ايسوفا يديرون أعمالهم بالخفاء من ألمانيا الى سوريا لنقل فتيات صغار للزواج من مقاتلين داعش
    Ve Iosava'dan bir akrabasını Suriye'ye göndermesini istedi. Open Subtitles وسيطلب من ايسوفا بارسال احد أقاربه الى سوريا
    Eğer destek gelmezse, Suriye'ye geçeceğiz. Open Subtitles اذا لم يحدث ذلك, انسحب الى سوريا
    ondan kervanlarını Suriye'ye götürmesini istedi. Open Subtitles ان يأخذ قافلتها للتجارة الى سوريا
    Suriye'ye 70,000 birlik gönderip ISID'i 6 haftada tuzla buz edebilecegimizi. Open Subtitles (أضع 70 ألف جندي في (سوريا و"داعش" تزول خلال ستّ أسابيع

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد