Şu yakalanan enerji tüccarı vardı ya diğer eyaletlere kaçak elektrik satan. | Open Subtitles | كان تاجر طاقه قبض عليه بتهمة سرقة الكهرباء وبيعها إلى الولايات الأخرى |
Yeni hedefimiz eskinin deniz kuvvetleri personeli, şimdinin silah tüccarı. Gerald Crawford. | Open Subtitles | ضابط قوات المارينز الملكية السابق اصبح تاجر سلاح عالمى , جيرالد كرافورد |
Gafur yasadışı bir silah tüccarı, ve sende onun satıcısısın. | Open Subtitles | غافور هو تاجر اسلحه غير قانوني, وانت البائع التابع له. |
Bak ne diyeceğim, belki elmas tüccarı dolandırıcı bir güvenlik istemiştir. | Open Subtitles | حسنا ,سأخبركِ بهذا, ربما تجار الالماس اراد حارس امن مخادع. |
Bir insan tüccarı neden X-Ray makinesine ateş etsin ki? | Open Subtitles | لماذا تاجر بشر قد يُطلق النار على آلة الأشعة السينية؟ |
Çünkü beş dakika önce, silah tüccarı olduğunu dahi bilmiyordum! | Open Subtitles | لأنه منذ خمس دقائق، لَم أكن أعلم أنك تاجر أسلحة |
Amcası bir kitap tüccarı ve bir Grimm'e ait olabilecek kitapları var. | Open Subtitles | عمه تاجر الكتب وهو لديه بعض الكتب التي ربما تكون خاصه بالجريم |
Beyler, lütfen. Ben Caleb, şarap tüccarı. Hatırladınız mı? | Open Subtitles | ايها السادة رجاء انا كاليب كاليب تاجر الخمر اتذكرون ؟ |
Yasal bir külçe tüccarı olmasının dışında, Bay Goldfinger ... | Open Subtitles | جزء من كونه تاجر سبائك شرعى , جولدفينجر يتخذ |
Ve şu anda da, anadan üryan Tunuslu bir çorap tüccarı tarafından acımasızca katledilmek üzereyim. | Open Subtitles | والآن أنا على وشك أن يذبحني تاجر جواربٍ تونسي |
Batı Kıyısı'nın en büyük silah tüccarı. | Open Subtitles | أجل ، إنه أكبر تاجر أسلحه فيالساحلالغربي. |
a heartybienvenue to jean pierre dubois, nükleer savaş başlığı tüccarı. | Open Subtitles | "وتحيه قلبيه الى "جان بيير ديبوا تاجر الرؤوس النوويه فى العالم |
Kahve tüccarı bir tanıdığım ve yardımcısı, bu bölgede iş ziyaretindeydiler. | Open Subtitles | أحد شركائي تاجر بن ومساعده كانا في رحلة عمل في هذه المنطقة |
Meclis, yetkilerine dayanarak, ahşap tüccarı Mordechai Schwartz'ı tren komutanlığına atamıştır. | Open Subtitles | وللمصلحه العامه فأن المجلس قد اختار تاجر الخشب مردخاي شوارتز أن يكون قائد القطار. |
Ağzı motor yağı dolu bir çalıntı mal tüccarı... otomatik silahlar, hepsi sabıkalı bazı Asyalı serseriler... | Open Subtitles | هناك تاجر مسروقات في فمه أنبوب زيت وأسلحة متطورة لدينا سوابق لهؤلاء الفتيان |
Modesto yakınlarından bir göçmen İtalyan şarap tüccarı ile evlenen, ...Doris'in kuzeni Gina için verilen bir davete gidiyorduk. | Open Subtitles | كنا ذاهبين في حفل استقبال تقيمه عمة دوريس، جينا. والتي تزوجت لتوها من تاجر إيطالي بالقرب من موديستو. |
Yağmur dinecek gibi gözükmüyor yılanbalığı tüccarı. | Open Subtitles | يبدو أن المطر لن يتوقف, يا تاجر سمك الأنقليس. |
Kayıt altına alınmamış elmas alan çok az elmas tüccarı var. | Open Subtitles | هناك تجار ألماس قليلون سيرغبون بشراء أحجار غير مسجلة |
"Zengin tüccarı" "koca göğüslü çıplak piliç" olarak değiştirelim. | Open Subtitles | وهنا سنبدل التاجر الثري بعريان ذي نهدين كبيرين |
Yani bu adam silah tüccarı çetesinin gerçek beyni. | Open Subtitles | إذن هذا هو العقل المدبر لعصابة تجارة المخدرات. |
İlk aday, düşük seviyeli bir silah tüccarı. | Open Subtitles | في المرتبةِ الأولى لدينا تاجرُ أسلحةٍ من المرحلةِ العادية |
Antika tüccarı olmasaydım mı? Bir suçlu olmasaydın. | Open Subtitles | ماذا لو لم تكن سمسار تحف أنت لم تكن مجرما |
Barselona'daki mücevherci soygununda halı tüccarı olarak girdin ve öylece çıktın mı? | Open Subtitles | دخلت كتاجر مفروشات وخرجت بماذا؟ ثلاثون مليوناً؟ |
Benim Sinbad, senin tüccarı alt eder, bahse var mısın? | Open Subtitles | أراهنك بعملة ذهبية على أن (سندباد) سيقتل تاجرك |
Bu ipek tüccarı Bay Wang. | Open Subtitles | هذا التاجرُ الحريريُ، السّيد وانج. |
Bir silah tüccarı için küskün askerler ve depolar dolusu silahtan iyi bir şey olamaz. | Open Subtitles | اوراقك بالنسبة لتاجر سلاح فلا يوجد افضل من مجموعة من الجنود الساخطين |