"tüccarın" - ترجمة من تركي إلى عربي

• التاجر
• تاجر
• لتاجر
• تاجرِ
• التُجار

Karanlık ve rüzgârlı bir gecede tüccarın oğlu çobanın değerli enstrümanını çalmış.
أخذ إبن التاجر سارقاً الآلة العازفة لكن حين أخذها للمنزل

Ve zengin tüccar, küçük çobanı evlat edinmiş ve... Amanın! tüccarın karısıyla tanışınca böyle demiş.
وتبنى إبن التاجر الراعي الصغير قال بينما يقابل زوجة التاجر وفي مكان عبر الطريق , لقد تعلم معنى الكريسماس الحقيقي

Dinle, imtahan bir tüccarın üstesinden gelebileceği bir şey olmalı.
إستمع، الإختبار يجب أن يكون مثل الذي يمكن أن يواجه التاجر

Sizin gibi emekli bir tüccarın gösteri dünyasına ilgi duyması hoşuma gitti.
أحببت فكرة أن تاجر مُتقاعد مثلك أن يستثمر في أعمال المسرح

Bir gün, zengin bir tüccarın oğlu müziği duymuş. Bu çocuk dünyadaki tüm oyuncaklara sahipken,.... ...küçük çobanın ütünü kıskanır olmuş.
ذات يوم سمع الموسيقى إبن تاجر ثري وبينما كان يملك كل الألعاب , فقد شعر بالغيرة من ذلك المزمار

Gretchen'ı arardım ama parmağını kesmişsin... tüccarın karısını oynamak için tam uygun olmayabilir.
أعتقد بأن هذا واضح, لكن الأمر الذي قدمته له لا يظهر بأنها الزوجة المناسب لتاجر كبير

Bence Anne bir tüccarın oğlundan daha iyisini hakkediyor.
أعتقد ان - آن - يُمْكِنُ أَنْ تَعمَلُ أحسن بكثير مِنْ إبن تاجرِ.

Birkaç tüccarın isteğinden bana ne?
ما هي الشكاوي لبعض التُجار لمثل هذه الخدمات؟

tüccarın varlıklı ve mağrur olmasını sağlayan üç gemisi varmış.
التاجر كان يملك ثلاثة سفن تجارية التي كانت تجعله ثري وفخور.

Bazıları olağan bir tüccarın karısına göre kaba olduğunu söyleyebilirdi.
البعض قد يقول كلاماً وقحاً عن زوجة التاجر

Görünüşe göre bu tüccarın geri dönmesinden memnun gözüküyorsun.
تبدو كما لو كنت سعيد حقا بوصول التاجر

Lütfen bunu tüccarın hediyesi olarak kabul edin.
أرجوكي ، خذيها مع تحيات التاجر.

Böylece kasap, karısı bahçıvanla yatarken kendisi de tüccarın kızı ile yatabilir.
...والجزار يضاجع ابنة التاجر بينما زوجته تضاجع البستاني

Bizim sokakta tüccarın biri adamın tekini canlı canlı gömdü ve adam öldü.
في شارعنا تاجر دفن رجلاً حياً فمات الرجل

İngiltere Kraliyet mücevherleri her tüccarın arzuladığı bir ödüldür.
جواهر تاج انجلترا هي جائزه لكل تاجر يرغب بها

İsmi Simon bir tüccarın oğlu, 25 yaşında doğuştan sağır ve dilsiz.
"و الجسد هذا هو سيمون ابن تاجر, يبلغ 25 عام

Zephyr şu New Orleans'ta yaşayan zengin tüccarın yelkenlisiydi.
و زفير كان سفينة مجز يملكها هذا الأثرياء... ... تاجر فرنسي، عاش في نيو اورليانز.

- Yüzük yolculuk eden bir eden tüccarın hediyesiydi.
الحلقة كَانت هدية مِنْ تاجر جوّال

Kiraz ağacı yetiştirmek istemiş Al-Nar adında Kahireli zengin bir tüccarın ünlü bir hikayesi var, Şam'daki bir bağlantısına bir posta güverciniyle biraz tohum isteyen bir mesaj göndermiş.
ثمّة قصّة مشهورة عن تاجر قاهري غني اسمه "النور" أراد زراعة أشجار الكرز لذا أرسل رسالة بالحمام الزاجل

İş ve hesaplar bir tüccarın en önde gelen görevidir.
العمل والحسابات الواجبات الأولى لتاجر.

Zengin bir tüccarın karısı.
هي a زوجة تاجرِ غنيِ.

Ticaret kervanlarının Yemen'den aldığı baharatları, gümüşü ya da deriyi Mekke'ye getirdiklerini ve bir grup elit tüccarın da bunları toplayıp Suriye, Gazze, Mısır ve Filistin'e götürdüklerini, kutsal mabedin etrafında bir alış-veriş keşmekeşi yaşandığını, develerin toplandığını düşünüyorum.
اعتقد ان القوافل التجاريه تأخذ التوابل من اليمن أو الفضة أو الجلد وتجلبهم إلى مكة المكرمة ومجموعة اخرى من التُجار