İIk ateşi askerler açmayacak... ama ben gidip Tüfeğimi alacağım... ve seninle savaşmaya geleceğim. | Open Subtitles | سوف لن يطلق الجنود النار اولا ولكن ساذهب واجلب بندقيتي واعود كي اقاتلك |
Dönüp Tüfeğimi bulduğumda gördüm ki, tüfeğim kırılmıştı. | Open Subtitles | ، ثمّ عندمـا جئت ووجدت بندقيتي تغيّر الوضع تمـاماً |
"Tüfeğimi onun mutfağında bıraktım. | Open Subtitles | ألقيت بندقيتي في مطبخه معتقدا بأنها لم تكن محشوة |
Tüfeğimi doğrulttum ve onu iki gözünün tam ortasından vurdum. | Open Subtitles | ألتقطت بندقيتى وأطلقت عليه أصبته بين عينيه مباشرة |
Benzin parası çıkarmak için Tüfeğimi rehin vermek zorunda kaldım. | Open Subtitles | قمت برهن سلاحي من أجل الحصول على نقود لتعبئة الوقود |
Tüfeğimi veririm sana, anlaştık mı? | Open Subtitles | إذا لم تخبر أمي فسوف أتركك تستعير بندقيتي أحياناً, طيب؟ |
Tüfeğimi alacağım ve o... çocuğunu ellerimle öldüreceğim. | Open Subtitles | سأحضر بندقيتي وسأذهب واقتل ذلك الحقير بنفسي |
Size üç saniye vereceğim, sonra Tüfeğimi ateşleyeceğim. | Open Subtitles | سأمهلكم ثلاث ثواني, ومن بعدها سأحضر بندقيتي |
Tüfeğimi aldılar, her öğünden sonra dişlerimi fırçalatıyorlar sürekli etrafımda dolanıp kontrol ediyorlar. | Open Subtitles | لقد قامو بأخذ بندقيتي يجبرونني على تفريش أسناني بعد كل وجبة دائماً مايكونون بالأنحاء للتطمن عليّ |
Hot Wheels'larımı, çim biçme makinamı, hatta yeni misket Tüfeğimi. | Open Subtitles | سياراتي المثيرة , أسهمي العشبية , حتى بندقيتي الجديدة |
Seninle biraz kavga ettik ve Tüfeğimi aldın. Ben de kaçtım. | Open Subtitles | لقد تقاتلنا قليلاً وأخذت بندقيتي وأنا هربت. |
Tüfeğimi rehin bıraksam da- geri kalanı döndüğümde ödesem? | Open Subtitles | هل أترك لك بندقيتي و حين أعود سأدفع الباقي؟ |
- Hayır, bu doğru değil. Kavga ettik. Tüfeğimi temizliyordum ve salladım. | Open Subtitles | كلا، ذلك ليس صحيحاً، تشاجرنا، وكنتُ أنظّف بندقيتي فلوحتُ بها. |
Kahve için teşekkür edip Tüfeğimi alıp gitmeli miyim? | Open Subtitles | أعلي أن اشكرك على القهوة وأخذ بندقيتي وأرحل ؟ |
Geri döndüğünüzde Tüfeğimi bana geri getirin de tabancanızı teslim edeyim. | Open Subtitles | عندما تعود سوف تعيد لي بندقيتي وسأعيد لك سلاحك |
Tüfeğimi aldım, kaldırdım ve bir anda üstüme doğru koşmaya başladı. Çaresiz kalmıştım, onu vurmak zorundaydım. | Open Subtitles | أخذت بندقيتي , ورفعتها لم يكن بيداي شئ كان عليٌ اطلاق النار عليها |
Her yanımı çiğneyip, Tüfeğimi tuzla buz etti. | Open Subtitles | لقد سحقني وهشم بندقيتي إلى فُتات |
Tüfeğimi almalıyım. | Open Subtitles | علي أن أحضر بندقيتي من السقيفة |
Şöyle söyleyeyim, böyle olsaydı, ...Tüfeğimi alır ve gördüğüm herkesi vururdum. | Open Subtitles | أقول لك إن بسبب ذلك .. كنت سأأخذ بندقيتى . و أطارد أى من وجدته على مد بصرى |
Sadece Tüfeğimi göstermek istedim. | Open Subtitles | أردت فقط أن أريك بندقيتى |
Tüfeğimi arıyordum ve ama bulamadım. | Open Subtitles | وصلت إلى حقيبتي لأخرج سلاحي لكن لم يكن موجوداً. |
Hot Wheels'ımı, çim dartımı hatta yeni misket Tüfeğimi. | Open Subtitles | عجلاتي الرائعة, أسهمي البلاستيكية وبندقيتي القديمة |
Sevgilim, av Tüfeğimi gördün mü? | Open Subtitles | عزيزتي، هل رأيت بندقية الصيد خاصتي؟ |