Gelecek defa birini vurmak istersen biraz barut kullanıp Tüfeğini hazırlamak isteyebilirsin. | Open Subtitles | في المرة القادة، إن كنت تود إطلاق النار على أحد، يفضل أن تستخدم البارود وعبء بندقيتك. |
-Anlamadım... Bir boy resmi... Tüfeğini ve cesaretini sergilediğin bir resim... | Open Subtitles | أعني لوحة من الصفيح عليها بندقيتك وشجاعتك |
Herkes kendi Tüfeğini alıp siperlere gitsin ve orada kalsın. Emrim bu. | Open Subtitles | كل رجل بحصل على بندقيته يذهب الى سريره ويبقى هناك وانا اعني |
Bir hikaye. Bir adam yıllarca Tüfeğini ateşler ve savaşa gider. | Open Subtitles | القصة رجل يطلق النار من بندقيته لعدة سنوات و يذهب للحرب |
Dedem dedi ki, büyüyünce Samuel amcanın Tüfeğini alabilirmişim. Gelip görmek ister misin? | Open Subtitles | ,قريبا سأخذ بندقية عمى صامويل أيضاً هل يمكنك أن تأتى وترى هذا ؟ |
Sonrasında, Tüfeğini silah deposuna teslim eder ve tüfekle işinin bittiğine inanır. | Open Subtitles | و بعد ذلك أعاد بندقيته للجيش و اعتقد أنه انتهى من البندقية |
Tek ayak üzerinde durmanı ve Tüfeğini kafanın üstünde tutmanı istiyorum ve bu lüks yerden kimsenin birşey çalmadığına emin olmanı. | Open Subtitles | أريدك أن تقف على قدم واحدة وتحمل سلاحك على رأسك واحرص على عدم سرقة أو إلحاق الضرر في علبة النونية تلك |
Bir boy resmi... Tüfeğini ve cesaretini sergilediğin bir resim... | Open Subtitles | أعني لوحة من الصفيح عليها بندقيتك وشجاعتك |
El bombaları burnunun dibinde patlarken Tüfeğini nasıl ateşleyeceksin? | Open Subtitles | كيف ستطلق النار من بندقيتك إذا لم تظهر الأهداف أمامك ؟ |
Tüfeğini ve tabancanı at ve ellerini göster. | Open Subtitles | ارمِ بندقيتك , و اخرج ذراعك من السيارة و ارينا يديك أنا لا أفهم |
Tüfeğini doldurduğunu mu yoksa sana söylendiğini mi? | Open Subtitles | هل تتذكر أنك حشوت بندقيتك أم تتذكر أن أحدهم أخبرك بذلك؟ |
Bak! Ateş ediyorlar! Tüfeğini çıkar da nişan al. | Open Subtitles | انظر , إنهم يُطلقون عليها احضر بندقيتك واستعملها |
Vücutları batı yakasında bir odaya yığdıktan sonra Tüfeğini ağzına dayayıp intihar etti. | Open Subtitles | كدس جثثهم بنظام فى حجره فى الجناح الغربى.. و بعد ذلك وضع ماسورتى بندقيته فى فمه |
Bir adam yıllarca Tüfeğini ateşler ve savaşa gider. | Open Subtitles | رجل يطلق النار من بندقيته لسنوات عدة و يذهب للحرب |
Niye temizlemiyorsun Tüfeğini? | Open Subtitles | لا تعمل, لما لا تنظفها؟ لم يكن خطأي جيفي لا املك بندقية, حاول مرة اخري |
Dedem bunu da söyledi. Dedem dedi ki, büyüyünce Samuel amcanın Tüfeğini alabilirmişim. Gelip görmek ister misin? | Open Subtitles | ,قريبا سأخذ بندقية عمى صامويل أيضاً هل يمكنك أن تأتى وترى هذا ؟ |
Korkudan ödün bokuna karışıyordu çünkü! Şimdi de korkuyorsun. İndir artık Tüfeğini. | Open Subtitles | لأنّك كنت خائف جداً .وخائفاً الآن، أخفض البندقية |
- İndir şu Tüfeğini. - Arikara gördün mü? | Open Subtitles | ـ أخفض البندقية الآن ـ هل رأيت هنود الحمر؟ |
Tüfeğini bedava istemiyoruz. Onu satın almak istiyoruz. | Open Subtitles | لا نريد الحصول على سلاحك مجاناً نريد أن نشتريه |
Çünkü daha yeni benzin alabilmek için koduğum Tüfeğini rehin vermiş. | Open Subtitles | لأنه قام للتو برهن سلاحه من أجل أن يتزود بالوقود |
İsterseniz benim Tüfeğini almak alacağımı, dayan. | Open Subtitles | تشبث إذا كنت تريد سأحضر بلدي بندقيتي |
Neden normal bir genç olamıyor? Mezuniyet gecesinde evde kalıp makineli Tüfeğini temizledi. | Open Subtitles | في ليالي الحفلات الراقصة، تبقى في المنزل تتابع المسلسلات التلفزيونية |
Bir şey olursa Tüfeğini boşalt ona. | Open Subtitles | إذا تعنت معنا، أفرغ طلقات بندقيتكَ فيه |
Mesela ona Tüfeğini vermeyi reddetmiştir. | Open Subtitles | لنقل أنهُ رفض أن يعطيه بندقيتهُ |
Joe, bu arada, Tüfeğini bir tarafa koy. | Open Subtitles | جو، بالمناسبة ضِعْ بندقيتَكَ بعيداً |
Bir asker yaşlı bir kadını taşımak için Tüfeğini yere koydu. | Open Subtitles | ألقى أحد الجنود ببندقيته ليحمل أمرآة عجوز انهارت على الطريق |
Hadi ama, Tüfeğini indir de konuşalım. | Open Subtitles | حقًّا، ضع البندقيّة جانبًا" "ولنتحدّث |