Bakın, tüm bu saçmalıklar ortaya çıktığında balistiğe gitti. | Open Subtitles | أنظر , عندما خرج كل هذا الهراء تحولت الى قذيقه |
tüm bu saçmalıklar bizi Avrupa'da kaydedilen büyük gelişmelerin 10 yıl gerisinde bırakıyor. | Open Subtitles | كل هذا الهراء يجعلنا متأخرين عشر سنوات عن التقنيات العالية التي يستخدمونها في أوربة |
Tricia Takanawa ile ilgili tüm bu saçmalıklar bittiği için sevindim. | Open Subtitles | حسنا , انا فط سعيدة ان كل هذا الهراء مع تريشا انتهي |
Sana tüm bu saçmalıklar için bir ödül olduğunu düşündürtüyor. | Open Subtitles | يجعلك تظن أن هناك نوع من المكافأة على كل ذلك الهراء |
—İlkbahar gençleşme, yeniden doğma, her şeyin çiçeklenmesi tüm bu saçmalıklar. | Open Subtitles | -كما تعلم, "الربيع " التجدد, النهضة كل شيء يكون مشعاً كل ذلك الهراء |
tüm bu saçmalıklar da ne! | Open Subtitles | ما كل هذا الهراء! |