Şu aralar Türklerle ilişkilerimiz pek iyi değil. | Open Subtitles | الآن .. العلاقات مع الأتراك ليست جيدة جدا نيكسون أزعجهم |
Sevgili Norman, Anadolu'da, Türklerle Yunanlar arasındaki savaşta çektiğin fotoğraflar çok ilginç. | Open Subtitles | عزيزي نورمان , ان صورك عن الحرب التي دارت بين اليونانيين و الأتراك في آسيا الصغرى , هي صورٌ مثيرة للاهتمام |
Siz Türklerle ittifaka devam ettiğiniz sürece, siz de Arap dünyasıyla buna devam ettiğiniz sürece, sizin de bağımsız bir Kürt devleti kurma çabalarınız sürerse, bu bölgede asla barış olmaz. | Open Subtitles | مادمتم مستمرين في تحالفكم مع الأتراك والعرب وتصرون على تأسيس إقليم كردي مستقل |
Asıl savaş Türklerle değil, Almanlarla. | Open Subtitles | فالحرب الحقيقية هى ضد الالمان وليس الاتراك |
Bedeviler yüzünden Türklerle karşı karşıya gelmeyeceksin. | Open Subtitles | لن تتسبى فى مواجهات مع تركيا بسبب البدو فهم يتنازعوا بين انفسهم |
Siz Türklerle ittifaka devam ettiğiniz sürece, siz de Arap dünyasıyla buna devam ettiğiniz sürece, sizin de bağımsız bir Kürt devleti kurma çabalarınız sürerse, bu bölgede asla barış olmaz. | Open Subtitles | مادمتم مستمرين في تحالفكم مع الأتراك والعرب وتصرون على تأسيس إقليم كردي مستقل |
İtalyanlar, biliyoruz ki genelde diğer Avrupalılarla ya da Türklerle çalışır. | Open Subtitles | الإيطاليين نعرف أنهم غالباً ما يتعاملوا مع الأوروبيين الآخرين أو مع الأتراك |
Türklerle bir topyekün savaş, uzun ve kanlı bir iş olurdu. | Open Subtitles | حرب ساخنه مع الأتراك ستؤدي الى سفك دماء الكثير |
Kerkovichler Hırvatlarla, Türklerle, Arnavutlarla ve farklı mezheplerden Hıristiyanlarla savaşmışlar. | Open Subtitles | لقد قالت أنّ كيركوفيكشز قاتلوا الكرواتيين الأتراك والألبانيين والمسيحين الذين كانوا على إختلافٍ معهم |
Ben kazanırsam, onu serbest bırakıp Türklerle olan savaşımızda bize katılacaksın. | Open Subtitles | ..إن ربحتُ , ستُطلقُ سراحه و تنضم إلينا في حربنا ضدّ الأتراك |
Biz Sırplar, 500 yıl boyunca Türklerle savaştık. | Open Subtitles | نحن الصرب حاربنا الأتراك 500 سنة. |
Türklerle yaşamak için gönderildiğimde Ingeras'la aynı yaştaydım. | Open Subtitles | كنت ع ه Ingeras وأبوس]؛ العمر، عندما كان أنا أرسلت للعيش مع الأتراك. |
Deli Petro'nun Türklerle savaşı ve Rusya İmparatorluğunun teknolojik modernizasyonu konulu. | Open Subtitles | بيتر) الحرب العظمى مع الأتراك) (و(سالتحديث التقنى لإمبراطورية روسيا |
Şu Türklerle görüştün mü? | Open Subtitles | هل رأيت أولئك الأتراك بعد؟ |
Bizim de Türklerle sıkıntılarımız var. | Open Subtitles | لدينا أيضا مشاكل مع الأتراك. |
Onun dedesi ve benimki Türklerle savaşmış. | Open Subtitles | جده وجدي حاربا الأتراك معا. |
Babam bu yüzden Türklerle savaşıyor. | Open Subtitles | وهذا هو سبب الذى جعل ابى يشن الحرب على الاتراك. |
Ve Türklerle savaşa dönüp onları destekleyen soyluları cezalandırdı. | Open Subtitles | و قد عاد ليواجهه الاتراك و يحطم هؤلاء النبلاء الذين يعاونهم |
İzin ver Türklerle savaşıp, onları mutlu yuvamızdan kovalım. | Open Subtitles | دعينا نقاتل الاتراك ونخرجهم من منزلنا السعيد |
Bedeviler yüzünden Türklerle karşı karşıya gelmeyeceksin. | Open Subtitles | فلن شرارة المواجهة مع تركيا لأن البدو. يجادل فيما بينها. |
Türklerle barış imzalayacaktı. | Open Subtitles | . هو يريد أن يصنع سلام مع تركيا |