| Yaşlı ve tek başına kala kalacaksın Tıpkı benim gibi. | Open Subtitles | سينتهي بكِ المطاف و أنتِ مسنه و وحيده مثلي تماماً |
| Üniversitede Sanat Tarihi ve Finans okumuşsun, Tıpkı benim gibi. | Open Subtitles | بكالوريوس في الفنون التاريخية، المالية كتخصص أدنى مثلي تماماً |
| Ama sen, arkadaşım, Tıpkı benim gibi dükkanda satılığa çıkmış bir hint domuzusun. | Open Subtitles | لكن أنت يا صديقي، عادي، كل يوم أنت خنزير غينيا في متجر للحيوانات الأليفة مثلي تماماً. |
| Amerika, Tıpkı benim gibi, barış içinde,birlikte varolarak... yaşamak isteyen insanlarla dolu. | Open Subtitles | شغل امريكا مع الناس التي تريد العيش بسلام للتعايش بالجنة مثلي تماما |
| ve O'nun gözlerini gördüm o bir anneydi, Tıpkı benim gibi bir anne. | TED | ورأيت في عينيها انها كانت ام مثلي تماما |
| Ligdeki en iri adam değildi. Kimseyi korkutamazdı. Tıpkı benim gibi. | Open Subtitles | لم يكن ضخم الجثة، ولكنة لم يكن يخشى احد، مثلى تماما. |
| Bu trendeki herkes Tıpkı benim gibi savaştan geçip geldi. | Open Subtitles | كل شخص في هذا القطار مرّ بحربٍ مثلي بالضبط |
| Tabii ki değil, çünkü bu özgür ruhlu mizacın ardında tamamen mutaassıp bir kız var, Tıpkı benim gibi. | Open Subtitles | بالطبع لا , لانه خلف تلك الروح الحرّه تزييف انتِ تقليدية تماما , مثلي |
| Tıpkı benim gibi. | Open Subtitles | ومثلما سيحدث لي. |
| Arkana yaslanmış ve bacaklarını atmış bir hâldesin. Tıpkı benim gibi. | Open Subtitles | أنت مُحني ظهرك وواضع رِجلاً على رِجل، مثلي تماماً. |
| Onur derneğine girecekti Tıpkı benim gibi. | Open Subtitles | كان يصبح عضوأ في جميعة الشرف , مثلي تماماً |
| Birini zorla alıp Vali'ye teslim edeceksiniz. Tıpkı benim gibi. | Open Subtitles | تخطفون امرأة وتسلمونها للحاكم، مثلي تماماً |
| Tıpkı benim gibi en çok satılan kitapları yazan birçok sıradan kadın oluyor. | Open Subtitles | تعرفين , يصادف بأن هناك الكثير من النساء العاديات مثلي تماماً |
| Gerçekten ufak tefeksin. Tıpkı benim gibi. | Open Subtitles | نعم، أنتِ صغيرة حقاً، أنتِ مثلي تماماً |
| Şey, pek de sevimli sayılmazsın Tıpkı benim gibi | Open Subtitles | أنتَ لست ظريفاً أيضاً، مثلي تماماً |
| Evet, Tıpkı benim gibi. Ben, uh... Ormanda yere düştüm | Open Subtitles | نعم , مثلي تماماً لقد سقطت في الغابة |
| Sanırım müebbet hapissin, ahbap; Tıpkı benim gibi. | Open Subtitles | أظنك يا صاح محكوم عليك بالمؤبد، مثلي تماما |
| Oğlunuz bir usta olduğunda vücudunun her yerinde dövmeleri olacak; Tıpkı benim gibi. | Open Subtitles | , عندما يصبح أبنك ِ معلما سيحصل على أوشام في جميع أنحاء جسمه , مثلي تماما |
| Kurban ediliyorsun, George. - Tıpkı benim gibi. | Open Subtitles | لقد وقعت ضحية جورج, مثلي تماما |
| Tıpkı benim gibi soğuk kanlı bir katilsin. | Open Subtitles | انت قاتل عديم الرحمه مثلى تماما |
| Belki sen de Tıpkı benim gibi olursun. | Open Subtitles | ربما ستكونين مثلي بالضبط |
| Hey, oda yaşlı bir yerli, Tıpkı benim gibi. | Open Subtitles | هيه , إنها هندية قديمة تماما مثلي |
| Tıpkı benim gibi. | Open Subtitles | ومثلما سيحدث لي. |
| Gözlerinde, kalplerinde, uykularında, Tıpkı benim gibi taşıdıkları şeyi sormak için mi? | Open Subtitles | -كى يطلبوا منى ما يحملونه فى عيونهم -و فى قلوبهم و فى نومهم كما افعل انا |
| Hiçbir zaman yemek ayırmadı, bebekken bile, Tıpkı benim gibi. | Open Subtitles | لطالما كان شرهاً تماماً مثلي حتى عندما كان جرواً |