Çiftliklerden fabrikalara taşınmak için yüz yılımız, hizmet ekonomisi inşa etmek içinse 60 yılımız vardı. | TED | لقد استغرقنا مائة عام للإنتقال من الزراعة إلى الصناعة، و60 عامًا أخرى لبناء وتسهيل خدمات اقتصادية. |
Şimdi gördüğünüz gibi, yeni bir kiracı için hazır taşınmak için ne zaman hazır olursanız. | Open Subtitles | الآن كما ترين, انها جاهزة لمستأجرٍ جديد حينما تكونوا جاهزين للإنتقال |
Ben aslında taşınmak için iyi bir zaman olduğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | كلّا. في الواقع كنت أفكّر أنّه الآن قد يكون الوقت المناسب لي للإنتقال. |
Sonrasında onu kontrol ettiğimde dairesini boşaltıyordu başka bir herifin yanına taşınmak için. | Open Subtitles | عندما ذهبت لأتفقدها بعد فتره كانت قد حزمت أغراضها لتنتقل مع شاب آخر |
Siz bütün gece dans ederken yukarıdaki kardeşin taşınmak için toplanıyor. | Open Subtitles | حسنا بينما انت في الخارج ترقصين طوال الليل اختك في الاعلى تحزم حقائبها لتنتقل من هنا |
Oraya taşınmak için vejeteryan olmak gerek! | Open Subtitles | يجب أن تكون نباتياً لتنتقل إلى هناك |
Bir üç yıl da yanına taşınmak için. | Open Subtitles | و3 سنوات أخرى قبل أن أنتقل للعيش معك. |
Son olarak, Malibu'daki harika evi bırakıp Lyndsey'in yanına taşınmak için akla yatkın hiçbir durum yok. | Open Subtitles | ... للمرّة الأخيرة ، لا توجد ظروفٌ معقولة .. " تجعلني أترك المنزل في " ماليبو . ( و أنتقل للعيش مع ( لينسي |
O "poulet roti" bile taşınmak için başlı başına bir neden. | Open Subtitles | ذلك الدجاج المشوي مبرر مقنع للإنتقال |
- Yanlış anlama, anneni seviyorum ama taşınmak için de can atıyorum. | Open Subtitles | حبي, والدتك أنا مستعدة للإنتقال |
Rita, Florida'ya taşınmak için, heyecanlı mısın? | Open Subtitles | إذاً (ريتا) هل أنتي متحمسة للإنتقال إلى (فلوردا)؟ |
- Kanada taşınmak için güzel bir yer mi bilmek istiyor. | Open Subtitles | .تريد آن تعرف إن كانت (كندا)مكان مناسبا للإنتقال إليه |
Beni, Baltimore'a taşınmak için zorlamaya çalışıyor. | Open Subtitles | تحاول دفعي للإنتقال إلى (بالتيمور). |