| -Meteor taşlarının ona bu yeteneği verdiğini, düşünüyorsun. | Open Subtitles | تعتقدين أن أحجار النيازك هو ما منحها هذه القدرة |
| Domino taşlarının doğru düşmesi için bu gerekiyordu. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لجعل أحجار الدومينو تسقط جميعها |
| Müşterilerinin taşlarının hepsini geceleri evine götürürdü. | Open Subtitles | إنّه يأخذ أحجار جميع زبائنه معه في الليل. |
| Fakat kısa bir zaman önce çoğu mezarlık hareketli yerlerdi, mezar taşlarının etrafında dolaşan insan kalabalıkları ve çiçek açan bahçeleri vardı. | TED | لكن منذ وقت قريب، حين كانت المقابر أماكن عامرة بالحياة، والحدائق المزهرة وحشود من الناس تتجول بين شواهد القبور. |
| Mezar taşlarının haricinde burada bir Yahudi toplumunun yaşadığını gösteren çok az kanıt kalmıştır. | Open Subtitles | ما عدا شواهد القبور في المقابر الآن كان هناك دليلاً صغيراً بأنه كان هناك جاليات يهودية مُزدهرة هنا |
| Steno, dil taşlarının, köpek balığı dişi olduğunu gördü. Tersi de geçerliydi. Her ikisi de aynı yapısal gelişimi gösteriyordu. | TED | وقد رأى ستنو بأن حجارة اللسان كانت أسنان سمك القرش والعكس بالعكس، مع نفس علامات النمو الهيكلي. |
| Baban meteor taşlarının etkileriyle ilgileniyordu. | Open Subtitles | أبيك كان مهتم بالتأثيرات التي تحدثها صخور النيزك |
| Bütün domino taşlarının yıkılmasına sen mi sebep oldun? | Open Subtitles | كل ما قمتم به، جميع أحجار الدومينو التي سقطت؟ |
| Son çare olarak Anasazi rahipleri şeytanları varlıklarla iletişim kurdukları ayin taşlarının içine hapsettiler. | Open Subtitles | وكآخر ملاذ، حبّس كهنة أناسازي تلك الشياطين داخل أحجار الطقوس التي اعتادوا التواصل بها مع البشر. |
| Geriye sadece domino taşlarının düşüşünü izlemek kaldı. | Open Subtitles | والآن... نشاهد أحجار الدومينو وهي تبدأ بالتهاوي |
| Tüm meteor taşlarının ana damarı. - Aman Tanrım. | Open Subtitles | أرض أحجار النيازك |
| Mezarlıktaki mezar taşlarının birinde bir alıntı vardı. | Open Subtitles | هناك مقولة على أحد شواهد القبور في المقبرة. |
| Mezar taşlarının arasından koşarken gözüme bir şey takıldı. | Open Subtitles | وكنت أعدو عبر شواهد القبور شئ ما لفتَ نظري |
| Bu mezar taşlarının kime ait olduğunu merak ediyorum. | Open Subtitles | أتسائل من قام بوضع شواهد القبور هذه ؟ |
| Bunun çok tuhaf geleceğini biliyorum ama bazı meteor taşlarının, kasabadaki bazı insanlar üzerinde dünya dışı etkisi oldu. | Open Subtitles | وأعرف أن ما سأقوله الآن سيبدو عجيباً لكن بعض حجارة النيازك أثرت بشكل خارج عن المألوف على أشخاص معينين في البلدة |
| Döşeme taşlarının altları kanla kaplı. Aldığım tüm örnekler kurbanın kanıyla uyuştu. | Open Subtitles | الجزء السفلي من حجارة الرصيف مغطاة بالدم جميع العينات التي فحصتها مطابقة للضحية |
| Bu meteor taşlarının yapısı hayli olağandışı. | Open Subtitles | فتركيبة حجارة النيزك غريبة جداً |
| Sanırım meteor taşlarının etrafında hastalandığını bildiğini de söyleyeceksin. | Open Subtitles | أفترض الشئ التالي الذي ستقوله لنا بأنها تعرف بأنك تضعف أمام صخور النيازك؟ |
| Meteor taşlarının, barajın bu kısmında depolandığını kimsenin fark ettiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | القسم من السد حيث يتم تخزين صخور النيزك يجب أن لا يكون قد تضرر |
| Meteor taşlarının tozları. | Open Subtitles | غبار من صخور النيزك |