Bunun yanında, ay taşlarından Al-26'yı çekmek karmaşık bir işlem gerektirir. | Open Subtitles | الى جانب ، كيف تم استخراج عنصر الالمنيوم 26 من صخور القمر وهو يحتاج الى عملية متطورة جدا |
Birisi yasaklara uymuyor ve ay taşlarından çekilen Al-26'yı kullanıyor. | Open Subtitles | شخص ما يتجاهل المنع ويستخدم عنصر الالمنيوم 26 المستخرج من صخور القمر |
O inanılmaz rengi ise, kırmızı meteor taşlarından aldım. | Open Subtitles | أحصل على هوى رائع من صخور النيزك الحمراء |
Ama yine de bunlar dikkat çekici sözler ve elbette modern dünyanın yapı taşlarından bir tanesi. | Open Subtitles | لكن لاتزال هذه كلمات مميزة وبالتأكيد هى أحد أحجار الأساس للعالم الحديث |
Evet, bu, hayatın temel taşlarından biridir. | Open Subtitles | هذا أحد أحجار الزاوية في الحياة |
Galiba bu ev bizzat Kuzgun Kral'ın şatosunun taşlarından yapılmış. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا المنزل بُنيَ من أحجار من قلعة الملك الأسود" نفسها. |
Ama Meteor taşlarından etkilenenleri, suçlaman hiç adil değil. | Open Subtitles | ولكن ليس عدلاً أن تغضبي من كل من تأثروا بالنيازك |
Geri çekil. Bu acil durum taşlarından birini cama fırlatacağım. | Open Subtitles | تراجع انا سارمي احد صخور الطواري على الزجاج |
Rafine meteor taşlarından elde edilmiş. | Open Subtitles | إنه مشتق من صخور النيزك المصفاة |
Biri bu köyün uğur taşının kayıp Sankara taşlarından biri olduğuna inanıyor. | Open Subtitles | ...أعتقدُ بأنّ على شخصٍ ما إحضار صخرة الحظ السعيد مِنْ هذه القرية... (المفقودة من أحجار (سانكارا |
Sankara taşlarından biri. | Open Subtitles | (إنه أحد أحجار (سانكارا |
Meteor taşlarından etkilendiğini söylemiştin. | Open Subtitles | قلت أنك مصاب بالنيازك |