ويكيبيديا

    "tabaklarını" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الأطباق
        
    • أطباق
        
    • الصحون
        
    Bir oyunda olmak sanki bir ailede olmak gibiydi-- kirli tabaklarını tuvaletin arkası yerine lavaboyakoyantürdenbir aile. Open Subtitles كونك في مسرحية مثل كونك جزء من عائلة حسناً، النوع الذي يضع الأطباق القذرة في المغسلة، ليس في الجزء الخلفي من المرحاض.
    Evet bende o servis tabaklarını buraya getirtmeyi düşünüyordum. Open Subtitles أجل، كنتُ أتساءل إذا كان بإمكاني إحضار الأطباق معي.
    Wedgwood tabaklarını değil de büyük Doulton tabaklarını kullandığımızdan emin olalım. Open Subtitles لنتأكد أننا سنستخدم الأطباق الملكيه . وليست الـ يدجوود
    Havari tabaklarını geri götürdüm. Satılan mal geri alınmazmış. Buna inanabiliyor musun? Open Subtitles أرجعت أطباق الحواريّين وأخبرتني بأنّ لديهم سياسة عدم إرجاع، أتصدّقين؟
    Patates kızartması tabaklarını boşaltırken aklıma o görüntüyü getiririm. Open Subtitles سأبقيّ ذلك بالبال حينما أنظف أطباق البيضِ المقليّ.
    Bu kupları ve çay tabaklarını da kullanacağımı sanmıyorum. Open Subtitles أنا لا أعتقد بأنني سأستخدم أي من هذه الأكواب أو الصحون
    Bütün mobilyalarını, tabaklarını ve "pencere muamelesi" denen eşyalarını kaybettikten sonra Open Subtitles بعد أن خسر كل أثاثه, الصحون... "و شيء يدعى "ستائر النوافذ
    Sana hiç, kilise tabaklarını çalıp yaptığı koleksiyonundan bahsetti mi ? Open Subtitles هل أخبرتك يوما كيف سرقت مجموعة الأطباق الخاصة بالكنيسة؟
    Sana kaç defa meze tabaklarını bulaşık makinesine koymanı söyledim? Open Subtitles كم مرّة يجب أن أقول لك to put your deli dishes in the dishwasher? أن تضع أطباقكَ المتسخة في غسالة الأطباق
    Donahue'ların tabaklarını temizleyip geri verdim. Open Subtitles رقم كنت مجرد العودة تلك الأطباق خزفي إلى Donahues.
    Bu et tabaklarını gönüllülere getirdim. Open Subtitles أحضرتُ هذهِ الأطباق اللذيذة
    - tabaklarını masaya vuruyorsun! Open Subtitles -أنتِ ترمين الأطباق على الطاولة !
    Her şey! Mutfağa gidersiniz, bakarsınız, kirli kahvaltı tabaklarını size bırakmışlardır. TED أيّ شيءٍ! تسير باتجاه المطبخ وترى أن الجميع قد ترك أطباق الإفطار لتغسلها.
    Babam da çatıya koyduğu koleksiyonluk Franklin Mint tabaklarını vurmaya çalışıyordu. Open Subtitles و والدي على سطح المنزل يطلق الرصاص على أطباق ال "فرانكلين منت" الخاصة بوالدتي * فرانكلين منت:
    Tatlım, bana çocukların tabaklarını ver. Open Subtitles عزيزتي، أعطني أطباق الأولاد
    - Tabii ki. Ben çay tabaklarını doldurayım... Open Subtitles ... سأقوم بملئ إعادة الصحون الكؤوس
    Çay tabaklarını buldum. Open Subtitles لقد وجدت الصحون الخاصة بكِ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد