Tüm günümü onun öğrenmek istediği, Tabur şarkısını söyleyerek geçirdim. | Open Subtitles | قضيت اليوم أتنصت على أغنية الكتيبة والتي طلب منّي تعلمها. |
Bazen bir Tabur aşırı bilenebilir. | Open Subtitles | أحياناً يمكن الكتيبة أن تكون حادة وبوضع مثالي جداً |
Havanlar ve makineliler susturulduğunda Tabur komutanları yanıma gelsin. | Open Subtitles | عندما تتوقف المدفعية إجمع قادة الكتيبة هناك |
Dışarıda askerler ve köpekler var. Bana bir Tabur asker verin. | Open Subtitles | لدى كشافة بالخارج سيدى ، و كلاب أعطنى كتيبة من الحرس |
Onu tercüman yapmak istedim, şimdi Tabur komutanı. | Open Subtitles | كنت اريد ان اخذه معي كمترجم في السنة الماضية والان اصبح مسؤولا في كتيبة |
William Allen, Onbaşı, 24. Tabur, 2. Batarya, B Takımı. | Open Subtitles | عريف ويليام ألين من السريه ب الكتيبه الثانيه 24 مشاه |
Siz dördünüze Tabur'da ne diyorlar biliyor musunuz? | Open Subtitles | أتعلم ماذا يطلقون في الكتيبة على رجالك الأربعة ؟ |
Teğmen? Evet, 1.Manga, 1. Tabur. | Open Subtitles | حضرة الملازم، أجل، الفصيلة الأولى، الكتيبة الأولى |
Bilemiyorum, ama Tabur'un 20 devriyesi bu bölgede onu arıyor. | Open Subtitles | لستُ ادري، لكن الكتيبة لديها 20 دورية تبحث عنه في نطاق ربع الدائرة |
Tabur karargâhına gidip, Ruslar'ın mevzilerinde olduklarını ve onları püskürtemediğimizi söyle. | Open Subtitles | انتقل إلى "مقر الكتيبة" ونقول لهم أن الروس هم في مناصب- |
Alay, kıçındaki boku, Tabur ile Tabur ise Bölük ile siliyor ve bize düşen de kalan pisliği yalayarak temizlemek! | Open Subtitles | الفوج يمسح مؤخرته بالكتيبة و الكتيبة تمسح مؤخرتها بالسرية و نحن نتبقى نلعق القذارة المتبقية |
Gece olduğunda 2. Tabur Sainte Marie-Du-Mont'u ele geçirmişti. | Open Subtitles | أُمّنت الكتيبة الثانية على سانت ماري دو مونت عند الليل |
Birinci imha ekibi, yedinci Tabur. | Open Subtitles | ،سريّة تعطيل المتفجّرات الأولى .الكتيبة السابعة |
11 ve 12.nci Tabur sizin yanınızda majesteleri. | Open Subtitles | الكتيبة العسكرية رقم 11 و12 تحت أمر جلالتك |
Onu almak için bir Tabur paraşütçü gerekir. | Open Subtitles | الامر يحتاج الي كتيبة من المظليين لاحتلالها |
Teğmen von Witzland, fırtına birliği 336.Tabur, 2.bölük, 1.müfreze. | Open Subtitles | 336 الملازم أول هانزفون فيتزلاند، كتيبة قوات العاصفة الفرقة الثانية، الفصيلة الاولى |
-Burada bir köprü geçişi olduğuna göre tahminimce bütün bir Tabur olabilir. | Open Subtitles | -يوجد هنا معبر معديه لذلك من الممكن ان تكون هنا كتيبة كامله |
Fred Hitch, Er, 24. Tabur, 2. Batarya, B Takımı. | Open Subtitles | جندى فريد هيتش من السريه ب الكتيبه الثانيه 24 مشاه |
Tabur komutanlığı, kuzey kısmını koruma altına alın. Rehineler için hazırlık yapın. | Open Subtitles | و اريد من قيادة الكتيبه اغلاق الجانب الشمالي و الاستعداد لاستقبال الاسري |
Sadece altı Tabur götürüyorum. Garnizonun geri kalan kısmı kalacak. | Open Subtitles | انا أخذت فقط ست كتائب بقية الحامية ستبقى |
Ama bu, Tabur, hatta alay için çok önemli bir şey, siz yaptınız. | Open Subtitles | لكن بحق الجحيم، سيكون هذا شيء كبير للكتيبة والفوج، إذا أنت حصلت عليها. |
Fünye Bir, burası Tabur Merkez 10-20 bölgesine ulaştınız mı, tamam? | Open Subtitles | "بايستر1" هذا "فايكتري ماين" هل وصلت موقعك 10-20؟ إنتهى |
Eğer ellerimizi kaldırıp teslim olsaydık bizim Tabur bitmişti. | Open Subtitles | لو رفعنا أيدينا وأستسلمنا لأنتهت كتيبتنا |
Makineli tüfekli iki adamın bir Tabur askere karşı şansı? | Open Subtitles | اثنان من الرجال مع السلاح يمكنهما صد كتيبه |
Kamyon 81, Manga 3, Ambulans 61 Tabur 25, asılı kalmış bir kişi. | Open Subtitles | المحرك ٨١ و الفرقةُ ٣ والإسعافُ ٦١ الكتيبةُ ٢٥, هنالكَ شخص محاصر في شارع واشتناو والتاسع عشر |
Ben Teğmen Harold Woodruff, Beyaz Tabur, İkinci Tugay. | Open Subtitles | انا الليفتنانت هارولد وودورف الكتيبه البيضاء , الفوج الثانى |
Birinci Tabur, üçüncü buluşma noktasına. | Open Subtitles | الكتبية الأولى تتقدم إلى الملتقى الثالث. |
- Dört Tabur, ikisi yedek. | Open Subtitles | كتيبتان مسلحتان و اثنتان احتياطيتان ، سيدى |
Bir ve ikinci Tabur ateşe başlasın.. | Open Subtitles | على بطاريات المدفعية 1 و 2 أن تفتح النار |
-Tamam. 1. Tabur, sizin sol cenahın kuzeyinde. | Open Subtitles | الكتبه الاولي في الشمال و الثالثة ستكون احتياطية |