Rulo köfteden nefret ederim. Kedi maması gibi tadı var. | Open Subtitles | أنا في الواقع أكره رغيف لحم مذاقه مثل طعام القطط |
Başım zonkluyor, ağzımda kusmuk tadı var ve hiçbir şey hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لدي صداع, وفمي طعمه كالـتقيؤ ولا أتذكر شيء, |
- Tuhaf bir tadı var, değil mi? - Gittiği yer belli oluyor. | Open Subtitles | طعمها غريب مش كده شكلها بمية مجاري |
# Kalçalarının sallanışında, vücudunun kıvrımlarında... # ...olgun meyve tadı var. | Open Subtitles | تمايل أردافك له مذاق رائع عندي يشبه مذاق الفاكهة المكتنزة و كذلك الأمر بالنسبة لانحناء جسمك |
- Yüksekler nasıl dostum? Çam gibi bir tadı var, neredeyse naneli diyebilirsin. | Open Subtitles | لديهم طعم الصنوبر تقريبا النعناع شاهد هذا الشعر الأحمر القصير |
Hayır, sanki birisi içine işemiş gibi bir tadı var. | Open Subtitles | كلا، مذاقها يشبه البول يبدو أنَ شخص ما تبوّل بها. |
Tıpkı kuskus gibi, Fonio'nun leziz, yemişsi ve dolgun bir tadı var. | TED | شبيه بالكسكس، للفونيو نكهة جوزيّة وترابية لذيذة. |
Bildiğimiz koyun eti tadı var mı? | Open Subtitles | أيبدو مذاقه كمذاق لحم ضأن طبيعي؟ ؟ أيها الكلب الشقيّ |
Küflü peynir ve pislik gibi tadı var. | Open Subtitles | مذاقه مثل الجبن الازرق و السماد |
Biliyor musun bunlarda sidik ve sinek tadı var, değil mi? | Open Subtitles | مذاقه مثل البول والحشرات أليس كذلك ؟ |
Demir tadı var. Bakalit. İnsan eliyle yapılmış, evet. | Open Subtitles | طعمه كالحديد، أو الباكليت، مصنوع بأيدي بشرية، نعم |
Hipopotam gibi tadı var. Hayvan krakeri? | Open Subtitles | طعمه يشبه فرس النهر، أتريد بسكويت حيوانات؟ |
Esrar gibi tadı var işte, sizi ibneler! | Open Subtitles | طعمه مثل سيجارة حشيش ايها الشواذ |
Ve aynı gerçeğine benzeyen tadı var. | Open Subtitles | وتعلمون، بدا طعمها وكأنه شيء حقيقي |
Belki tavuğun tadına karar veremediler bu yüzden tavuk etinde her şeyin tadı var. | Open Subtitles | ربما هم لايعرفون ما طعمها... ولذلك مذاقها ككل شيء. |
Çok hoş bir toprak tadı, çok az da çamur tadı var. | Open Subtitles | هذه طعمها لذيذ اقل من الطعم السيئ |
Bok gibi tadı var, tamam mı? | Open Subtitles | عليك ان تعرف أن مذاق هذه الأشياء سيء جدا، مفهوم؟ |
O kırmızı gözler. Ağzımda hala onun kanının tadı var. | Open Subtitles | تلك العيون الحمراء مازال مذاق دمه في فمي |
Kül tablası gibi tadı var. Ama işe yarıyor. | Open Subtitles | له مذاق مثل منفضة سجائر لكنّه يفي بالغرض |
Krema ve soğanlının çok kuvvetli bir tadı var. | Open Subtitles | حسنا، الكريمة الحامضة و البصل لها طعم قوي جدا |
Sadece boğazımdan aşağı akan zift tadı var. | Open Subtitles | فقط طعم القطرانِ الزيتيِ المروّعِ الذي يَزْحفُ إلى خياشيمَي |
Sorun değil. Onun için bir şeyim var. Küçük, kırmızı ve yanmış soğan tadı var! | Open Subtitles | هذه ليست مشكلة، لدي حل لذلك إنها صغيرة و حمراء و مذاقها مثل البصل المحروق |
Çok değişik bir tadı var bunu. Ne var içinde? | Open Subtitles | طبق الدجاج له نكهة رائعة , مالذي استخدمته ؟ |