Uzunca bir süre, bir yol boyunca yürüyordum ve biri beni takip ediyordu, takip ediyordu, bir erkek. | Open Subtitles | لمدة طويلة كنت أسير في طريق طويل وشخص ما يلاحقني كان يلاحقني |
- Parmağıyla satırları takip ediyordu. | Open Subtitles | وهل فهم ما قرأه؟ كان يتبع السطور بأصابعه |
Lindsay'ı aradım çünkü beni takip ediyordu. | Open Subtitles | لقد إتصلت بها لأنها كانت تتبعني |
Beni izliyordu. takip ediyordu. | Open Subtitles | لقد كان يتبعني لقد كان يطاردني |
- Thursby adında birini takip ediyordu. - Ne için? | Open Subtitles | كان يلاحق رجلا يُدعى ثورزبى ولماذا ؟ |
Ya birisi bizim ayak izlerimizi takip ediyordu... | Open Subtitles | ـ كيف كان يُمكنني التأكد ؟ بأنه هُناك شخص ما يتعقب خطواتنا |
- Bizi arabayla takip ediyordu. | Open Subtitles | -لقد كان يتبعنا بسيارته |
Aslına bakarsanız annesi telaşla önde yürürken oğlu birkaç adım geriden onu takip ediyordu. | Open Subtitles | في الواقع كانت اُمه تسرع أمامه و كان يتبعها ببضعة خطوات |
Devamlı bizi takip ediyordu hem de oldukça yakından. | Open Subtitles | هناك حاملا حقيبة تسوق إنه يتتبعنا |
O bir teslimatı takip ediyordu, ve bu adres aradığı yer olabilir. | Open Subtitles | نعم ، كانت تتبع اثر توصيلات وهذا العنوان قد يكون اي وقعت |
Kötü bir ilişki yaşadım. Eski erkek arkadaşım beni takip ediyordu. | Open Subtitles | كنت في علاقة سيئة ، خليلي السابق كان يلاحقني |
Yaralanmıştım ve biri beni takip ediyordu. | Open Subtitles | كنت مجروحة و كان أحدهم يلاحقني |
Avraham Ben Yusuf yakalanıp ölüme gönderildiği vakit o ipuçlarını takip ediyordu. | Open Subtitles | آفراهام بن يوسف كان يتبع هذه الأدلة عندما تم القبض عليه ونفذ فيه حكم الاعدام |
Babi çocuğu takip ediyordu o adamı ve kediyi. | Open Subtitles | بابي كان يتبع الولد والرجال والقطة |
FBI beni takip ediyordu. | Open Subtitles | .كانت المباحث الفدرالية تتبعني |
Bizi devamlı takip ediyordu. | Open Subtitles | لقد كان يتبعني دائما |
Görünüşe göre kardeşin bir Rus casusunu takip ediyordu. | Open Subtitles | يبدو ان اخوك كان يلاحق عميل روسي |
Nate bu terorist oluşumu, İslam'ın Fedaileri'ni Afganistan'a gittiğinden beri takip ediyordu. | Open Subtitles | " نيت " كان يتعقب هذه المنظمة الإرهابية محاربون لأجل الإسلام منذ إرسالي له إلى " أفغانستان " |
- Bu bizi takip ediyordu. | Open Subtitles | -هذا كان يتبعنا |
Dans çıkışından beri, kanal boyunca onu takip ediyordu. | Open Subtitles | ،كان يتبعها من حفلة رقص بطول القناة... أجل |
Lash bizi takip ediyordu. Aracımızın nerede olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | لاش) كان يتتبعنا) كان يعلم موقع سيارتنا |
Sadece emirleri takip ediyordu. Benim emirlerimi. | Open Subtitles | إنها كانت تتبع الأوامر أوامري |
Ortağım William sizi takip ediyordu. | Open Subtitles | شريكي وليام كان يتبعك |
Bu sabah beni takip ediyordu. | Open Subtitles | كان يتعقبني في صباح اليوم |
- Biri onu takip ediyordu. | Open Subtitles | شخصاً ما كان يتعقبها. |
Greta'yı sürekli izliyordu, takip ediyordu. | Open Subtitles | الوغد كان يتجسّس على (جريتا) دائما و يطاردها |