Maskeyi taktığımda... herşeyi yapabilirim. | Open Subtitles | عندما أضع ذلك القناع على أستطيع عمل أي شيء |
Maskeyi taktığımda, çizgiyi bile göremiyorum. | Open Subtitles | عندما أضع القناع، لا أستطيع أن أرى الحد حتى |
O zaman bana bir iyilik yap ve çabucak iyileş çünkü ben bu kıravatı taktığımda, karım beni tanımıyormuş gibi davranıyor. | Open Subtitles | لذلك قومى لى بمعروف تعافى سريعاً لأن زوجتى تتظاهر بأنها لا تعرفنى عندما أرتديها |
Tekrar taktığımda ise iğrenç bir yüz... | Open Subtitles | -وعندما أرتديها أرى وجهاً محنطاً ، هذا ما أجده |
Yoksa bu maskeyi ilk taktığımda başlayan şeyi mi bitirdik? | Open Subtitles | ،أو قد أنهينا شيئاً قد بدأ لتوه عندما وضعت هذا القناع ؟ |
Bak, bu rozeti taktığımda ben bunları kabul etmiş oldum. | Open Subtitles | إسمع، لقد وقّعتُ على هذا عندما إرتديتُ تلكَ الشارة |
Bazen kulaklık taktığımda yüksek sesle nefes aldığımı düşünüyor ve bir süre ara veriyorum. | Open Subtitles | عندما أضع سمّعاتي أتنفس بشكل عاليِ. |
Dostum, bu yüzüğü Mina'nın o güzel parmağına taktığımda tüm o üniversite saçmalığını bırakıp kendini daha doğal olan, kadınsal şeylere adayacak. | Open Subtitles | يا رفيقي، عندما أضع هذا الخاتم في إصبع (مينـا) الصغير الجميل، فلديّ كل الثقة بأنها ستنسى كل سخافات الجامعة تلك وتستقر وتكرس نفسها، |
Evet ama bunu taktığımda kazanıyorum. | Open Subtitles | نعم، ولكن أسجل النقاط عندما أرتديها |
- taktığımda kendimi bambaşka hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر أنني شخص مختلف تماماً وأنا أرتديها |
Zeka Yazıcı taktığımda ilk düşündüğüm buydu. | Open Subtitles | هذا هو أول شيء فكرت فيه عندما وضعت على كاتب العقل |
Bu rozeti taktığımda ada halkına da aynı sözü verdim. | Open Subtitles | لقد أبرمت الوعد عينه لسكان هذه الجزيرة عندما وضعت هذه الشارة |
Maskeyi taktığımda... herşeyi yapabilirim. | Open Subtitles | عندما وضعت ذلك القناع على... أستطيع أعمل أيّ شيء. |
Bu rozeti ilk taktığımda, biraz durgunlaşmıştım. | Open Subtitles | لقد إعتراني بعض الجمـود عندما إرتديتُ الـشارة للمرة الأولى |