tanığı gördükten sonra onun görünüşü ve duruşunu inceledikten sonra patolojik önyargılı olanın bayan olduğu kanaatine varmak gerekir. | Open Subtitles | وذلك بعد رؤية الشاهد و مظهره, وقدرة تحمله وانا اميل الى الأعتقاد ان تصرفات وسلوك السيدة هى المرضيّة وليست تصرفاته |
İlk tanık. İlk tanık. Herald, ilk tanığı çağır. | Open Subtitles | الشاهد الأول، الشاهد الأول هيرالد، استدعي الشاهد الأول فأر آذار |
Ve grafikten 4 numaralı kişinin de birinci görgü tanığı olduğunu görüyoruz. | TED | ومن الرسم البياني نرى أن الشخص رقم أربعة هو شاهد رئيسي أيضاً. |
Bak, bir tanığı, kim olduğunu bilmeden, çapraz incelemeye alamazsın. | Open Subtitles | اسمع، لا يمكنك استجواب شاهد إن لم تكن تعرف هويته |
Avukatın tanığı rencide etmemesini istiyorum. | Open Subtitles | أطلب من محامى المدعى عليه الا يهين الشاهدة. |
Evet? Eğer görgü tanığı yoksa FBI bu resmi nasıl oluşturdu? | Open Subtitles | كيف قام المكتب الفيدرالي برسم صورة للمجرم بدون وجود شهود عيان؟ |
Bu derece gelişmiş bir katil, bir tanığı... boş yere sağ bırakmaz. | Open Subtitles | القاتل الذي يقوم بجرائم متقنة مماثلة لا يترك شاهدة حية بدون سبب |
Bana bıraktığınız tek tanığı kendi tarzımda sorgulamama izin vermelisiniz. | Open Subtitles | يجب عليك السماح لى باستجواب الشاهد الوحيد الذى قمتم بتركه فى طريقى |
Biraz su bul ve bu iğrenç tanığı yıkayıp çıkar ellerinden. | Open Subtitles | احضر بعض المياه وأزل هذا الشاهد الوسخ عن يديك |
Delilleri kararttın, Federal soruşturmadaki kilit tanığı evinde sakladın iyi bir adamın ölümüne neden oldun ve tüm yasal mevzuatı çiğnedin. | Open Subtitles | لقد حجبت دليلاً وخبأت الشاهد الرئيسي في التحقيق الفيدرالي تسبب في وفاة رجل طيب وانتهكت كل بند قانوني في اللائحة |
Tek görgü tanığı olan kulüp bekçisi, saat 22'de vardığınızı söylüyor. | Open Subtitles | الشاهد الوحيد الذي يمكنك أن تقدمه هو بواب النادي حين وصلت الساعة العاشرة |
Hem tanığı hem de canileri bulacağız. | Open Subtitles | نحن سنحصل على الشاهد والحمقى الذين فعلوا هذا |
Sen, çok önemli bir tanığı saklıyorsun ve bunu amirine açıkça söylemekten çekinmiyorsun. | Open Subtitles | خبئتي شاهد رئيسي ؟ ولا يضايقك ان تخبري الضابط الاعلي رتبه عنه ؟ |
NasıI? Görgü tanığı Elliot Stanton ile Ben Hatfield'in tartışığını söylüyor. | Open Subtitles | شاهد عيان رأى إليوت ستانتون مستمرة في ذلك مع بن هاتفيلد. |
O iki cinayetin görgü tanığı ve ne gördüğünü bilmek istiyorum. | Open Subtitles | وهو شاهد عيان لجريمة قتل مزدوجة وأريد أن أعرف ما رآه. |
Çok şanslı bir gençsin, bilimsel bir keşfin tanığı olacaksın. | Open Subtitles | انت محظوظ جدا ايها الشاب لتكون شاهد على ثورة علمية |
Bir görgü tanığı, adamın öldürülmeden önce canı için yalvardığını belirtti. | Open Subtitles | شاهد عيان يزعم أنّ شخص ما توسّل لينقذه. قبل أن يُقتل. |
Anladığım kadarıyla, tek görgü tanığı... uyuşturucu müptelasıymış. | Open Subtitles | حسناً , كما اعلم ان الشاهدة الوحيدة هي تتعاطى المخدرات |
Görgü tanığı yok, 911'i arayan olmamış, kayıp kişilerden kimsenin eşkaliyle de eşleşmedi. | Open Subtitles | لا توجد شهود ولا اتصالات بالطوائ لا توجد بلاغات شخص مفقود تطابق المواصفات |
Bu bir iddia değil, savcının tanığı tarafından yapılan bir itham! | Open Subtitles | هذا ليس تلميح , انه اتهام صنع عن طريق شاهدة الأتهام |
Size söyleyeyim, Komiser, burada çalışanlardan en iyi tanığı olan biri varsa o da benim. | Open Subtitles | دعني أخبرك ملازم ربما لدي أفضل حجة غياب من أي أحد يعمل هنا |
Neredeyse yüzlerce görgü tanığı var, ama burada hiçbir şey yok. | Open Subtitles | كان هناك المئات من الشهود العيّان لكن هنا , تقريبا لاشيء |
Bir tanığı var, onun sayesinde ispatlayabileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | لديه شاهداً, يعتقد أنه سيثبت صحة تخمينه يثبت كيف؟ .. |
tanığı kontrol etmişler, elimizde ona karşı ikinci derece kanıt var. | Open Subtitles | تمّ التحقق من عذر غيابه ونحن لدينا دليل عرضي فقط ضدّه |
Bir görgü tanığı olduğunu iddia ediyorlar ve senin isminde işin içinde. | Open Subtitles | يقولون أن لديهم شاهدا ، كما أنهم ذكروا إسمك أيضا |
Ben Bruce Nolan, Göz tanığı Haberler. Söz sizde, piç kuruları! | Open Subtitles | أَنا بروس نولان، من أخبارِ شاهدِ العيان اعود اليكم يا سفله |
Başkanı teröristlerden kurtardıktan bir saat sonra, acımasızca bir tanığı öldürdün. | Open Subtitles | بعد ساعةٌ من إنقاذك للرئيسة من الإرهابيين تقتل شاهدًا فيدرالياً بدمٍ بارد |
Eğer savunma bunu ortaya çıkarırsa artık onların tanığı olur. | Open Subtitles | بالحقيقة, عندما الدفاع يجدوها, هي سوف تشهد لهم |
Sen istiyorsun diye yetkimi aşıp bir tanığı müsadere altına aldım. | Open Subtitles | لقد صادرت شاهدك خارج سلطاتى استنادا على ندائك |
Şu an da olay anında civarda bulunan iki tanığı sorguluyoruz. | Open Subtitles | حالياً نستجوب شاهدين كانوا على مقربة منه وقتها |