| Bugün, beni henüz tanışmadığım bir adamla evlendirdi. | Open Subtitles | اليوم قد زوجني لرجل لم أقابله من قبل أبدا |
| Merhaba, daha önce tanışmadığım ilginç insan. | Open Subtitles | مرحبًا، بالشخص الغريب الذي لم أقابله أبداً |
| Daha önce hiç tanışmadığım bir kız benim ve binlerce insanın hayatını değiştirdi | TED | فتاة لم أقابلها من قبل غيرت حياتي وحياة الآلاف من الأشخاص. |
| Hiç tanışmadığım bir oyuncuyla üç filmlik bir anlaşma yapacağımı mı sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقدين انني ساعقد ثلاثة اتفاقات على ثلاثة افلام مع ممثلة لم اقابلها من قبل ؟ |
| Hayır, hiç tanışmadığım biyolojik babamın çocuğu. | Open Subtitles | كلا, انه ابن ابي البيولوجي الذي لم اقابله |
| Aslında yaptığım sen sevdiğim bazı işleri bizzat tanışmadığım insanlarla yaptım. | TED | في الواقع، بعض الأشياء المفضلة التي لم يسبق أن قمت بها هي ما قمت به مع أشخاص لم أقابلهم وجهًا لوجه. |
| Her ne kadar, henüz tanışmadığım biri olsa da. | Open Subtitles | على الرغم من أن هناك . شخص لم ألتقيه بعد |
| Bölgemin çok dışında, daha önce hiç tanışmadığım bir kadının durup dururken tutuklanması için benimle temasa geçtiğini mi söyleyeceğim Patterson'a? | Open Subtitles | إذن، يفترض عليّ أن أخبر (باترسن) بأنّ امرأة لم أُقابلها قط صادف أن تتصلي بي .. حتى أقوم بإلقاء القبض عليه |
| Daha da kötüsü her gece uyanıp hiç tanışmadığım birini arzulamak var olmayan bir kızı sevmek. | Open Subtitles | و الأسوء، هو الإستيقاظ كل ليلة بإنتظار شخص لم أقابله الوقوع في حب فتاة غير موجودة |
| Onun gözünde beni bir aptal yerine koydu hiç tanışmadığım ve bana hiçbir yanlışı dokunmayan bir adamın. | Open Subtitles | لقد جعلتني أبدو كالأحمق أمامه رجل لم أقابله من قبل رجل لم يفعل لي اي شيء خاطئ |
| Oğlum, hiç tanışmadığım zengin bir göt tarafından okula getiriliyor. | Open Subtitles | إبني يرعاه واحد من الأغنياء حتى أني لم أقابله. |
| Hiç tanışmadığım birini öldürebilesin diye suikastçı kılığına girmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أتنكر كقاتل حتى يُمكنك قتل شخصاً ما لم أقابله قط |
| Hiç tanışmadığım bir ortaktan hemen buraya gelmemi yoksa barodan attıracağını söyleyen bir e-mail aldım. | Open Subtitles | لقد تلقيت إيميل من شريك لم أقابله من قبل يخبرني أن أسرع إلى هنا وإلا سيتنصل من شراكتي |
| - Hiç tanışmadığım bir oğlum. Birlikte ilk gecemizden bu yana hiç görmediğim karımdan doğma. | Open Subtitles | ابنٌ لم أقابله قطّ، وُلد من زوجةٍ لم أرَها منذ أوّل ليلةٍ لنا معًا. |
| Daha önce tanışmadığım kızlardan hiçbiri beni senin kadar tanımıyor galiba. | Open Subtitles | حسناً، أعتقد أن لا شخص يعرفني أفضل منك، الفتاة التيّ لم أقابلها مسبقاً. |
| 28 yıl hiç tanışmadığım bir çocuğu korudum. | Open Subtitles | 28سنة كنت أحمي الطفلة التي لم أقابلها قط |
| Alınma, Jacob, ama geçen sefer sizin adamlarınızın yardım ettiği karışıklığın sonunda daha önce hiç tanışmadığım bir kız arkadaşımı kurtarmaya gitmiştim. | Open Subtitles | بدون إهانه , لكن أخر مره ياشباب " ساعدتونى على التخلص من الـ " ضغط أنتهى بى الحال أنقذ خليله مسنه لم أقابلها من قبل |
| Hiç tanışmadığım bir kadına aşık olduğum için kızgın. | Open Subtitles | حسنا , انه غاضب فقط لأننى أحب فتاه لم اقابلها من قبل |
| Daha önce tanışmadığım bir bayanın, bana selam vermesi alışılageldik bir durum değildi. | Open Subtitles | كان غير معتادا ان تقول امرأة لي (مرحبا) عندما اقابلها |
| Hadi canım! Ben de hiç tanışmadığım bir adama aşığım. Görmeden! | Open Subtitles | محال , وأنا أيضا احب رجلا لم اقابله من قبل , لا تنظر |
| Hiç tanışmadığım insanlarla nasıl dalga geçebilirim ki? | Open Subtitles | كيف يمكنني أن أسخر من أشخاص لم أقابلهم ؟ |
| Hiç tanışmadığım amcam rolüne girmek. | Open Subtitles | للتظاهر أنني عمي الذي لم ألتقيه |
| Bölgemin çok dışında, daha önce hiç tanışmadığım bir kadının durup dururken tutuklanması için benimle temasa geçtiğini mi söyleyeceğim Patterson'a? | Open Subtitles | إذن، يفترض عليّ أن أخبر (باترسن) بأنّ امرأة لم أُقابلها قط صادف أن تتصلي بي .. حتى أقوم بإلقاء القبض عليه |
| Hiç tanışmadığım birisi ortaya çıkıyor ve bize para saçıyor, nedenini merak edersiniz. | Open Subtitles | شخص ما لم ألتقي به يظهر ويرمي المال علينا يجب أن تتسائل عن السبب |