Seninle tanıştığımdan beri. Zoe, kabul et bu oldukça güzel bir şeydi. | Open Subtitles | منذ أن قابلتك زوى عليك أن تعترفى أن هذا كان لطيفاً جداً |
Seninle tanıştığımdan beri çektiklerim bütün acılarımı gölgede bıraktı. | Open Subtitles | لم اكن تعيسا ابدا في حياتي كتعاستي بعدما قابلتك |
Seninle tanıştığımdan beri kendim gibi davranmıyordum. | Open Subtitles | . أنا ما كنت أتصرف مثل عادتي منذ أن قابلتك |
Seninle tanıştığımdan beri tüm o yıllar boyunca seni düşünmeden geçen bir günüm olmadı. | Open Subtitles | من اللحظة التي التقيت بك فيها قبل كل هذه الأعوام لم يمض يوم دون أن أفكر فيك |
Seninle tanıştığımdan beri tamamen uç noktalarda yaşıyoruz Christina. | Open Subtitles | منذ قابلتكِ يا كرستينا، ونحن نمر بكل الحالات القصوى |
George, senle tanıştığımdan beri bu botları giyiyorsun. | Open Subtitles | جورج، أنت ترتدي هذا الحذاء منذ أن عرفتك. |
Seninle tanıştığımdan beri, kendimi kaybettim. | Open Subtitles | لم أتمالك نفسي منذ إلتقيت بكِ |
Seninle daha yeni tanıştığımdan ve birine bir şeyler anlatmayı sevdiğimi hissettiğimden. | Open Subtitles | لأني إلتقيتُ بكِ للتوّ و.. وأرغب بإخبار أحدهم عن ذلك, أتعلمين؟ |
Evet, seninle tanıştığımdan beri bir sorunum var. | Open Subtitles | لقد بدأت أواجه المشاكل منذ اللحظة التي قابلتك فيها |
Neden bilmem, ama seninle tanıştığımdan beri, zamanımın çoğunu belirli derinliklerin üzerinde parmak uçlarımla tutunarak geçirdim. | Open Subtitles | لا أعرف لماذا ولكن منذ أن قابلتك وأنا أقضي معظم وقتي معلق بأطراف أصابعي فوق بعض الأعماق |
Seninle tanıştığımdan beri Jack, her ıvır zıvıra Rhys katlandı. | Open Subtitles | منذ قابلتك يا جاك ، ولم يتحمل ريس معي شيئاً سوى البؤس |
Pepper ile ve seninle tanıştığımdan bu yana kendime daha çok güveniyorum. | Open Subtitles | حسنـا , منذ اللحظه التي قابلتك فيها وقابلت بيبر لقد اصبحت اشعر بالثقه اكثر وأكثر |
Ama seninle tanıştığımdan beri içtiğim kahvelerin sayısı azaldı. | Open Subtitles | ولكن منذ ان قابلتك مين سوك أصبحت كمية القهوه اللتى اشرب قليلة جداً |
-Senle tanıştığımdan beri aklımdaki bu | Open Subtitles | أتعلم, كنتُ أتساءل عَن ذلك مُنذ أن قابلتك. |
Ama seninle tanıştığımdan beri bana yakışıklı gelen tek kişi sensin. | Open Subtitles | لكن منذ التقيت بك فأنت أوسم شاب بالنسبة لي |
Bak, Sabrina, seninle tanıştığımdan beri sanki... | Open Subtitles | اسمعي صابرينا منذ أن التقيت بكِ شعرت بأني |
Barbarla daha çocukken tanıştığımdan sana bahsetmiş miydim? | Open Subtitles | هل تعلمين انني التقيت البربري خاصتك عندما كان فتى صغير |
Seninle tanıştığımdan beri bir kilo bile almadın. | Open Subtitles | أنتِ لم تكتسبي رطلاً واحداً منذ قابلتكِ! |
Senle tanıştığımdan bu yana herkes senin ne kadar sevimli olduğunu söylüyor ve herşeyi hakettiğini. | Open Subtitles | مشكلتي انني مذ عرفتك الجميع يقولون كم انت مهضوم و ساحر و انت تعتقد انك تستحق كل شيء |
Seninle tanıştığımdan beri, kendimi kaybettim. | Open Subtitles | لم أتمالك نفسي منذ إلتقيت بكِ |
"Ama seninle tanıştığımdan beri bunu eskisi gibi hissetmiyorum." | Open Subtitles | ولكن منذ أنْ إلتقيتُ بكِ، لم يعد يراودني هذا الشعور مُطلقاً |
Seninle tanıştığımdan beri her gün şarkı söyledim. | Open Subtitles | أنا أغرد كل صباح منذ أن ألتقيت بك. |
Sizinle tanıştığımdan beri benden bilgi saklayıp durdunuz. | Open Subtitles | أخفيت عنّي معلومات منذ التقيتك... |
Ancak seninle tanıştığımdan beri, neye benzediğini biliyorum. | Open Subtitles | ولكن منذ أن قابلتكم عرفت معنى الشعور. |
Seninle tanıştığımdan beri dikkatim dağınık. | Open Subtitles | أنا مُشتّت الذّهن منذ التقيتكِ. |