Belki sizler ilk tanıştığınızda da öyleydi. | Open Subtitles | ربما ذلك ما كان عليه عندما انتما الإثنان تقابلتما اول مرة. |
Ama ilk tanıştığınızda o da senin kendi tipi olduğunu düşünmemiştir. | Open Subtitles | أراهن أنّها لم تكن تظنّكَ نوعها المفضّل عندما تقابلتما أوّل مرّة أيضاً |
Hatta tanıştığınızda bile faal görevdeydin. | Open Subtitles | بحق الجحيم، لقد كنت مجندا نشطا بالفعل عندما تقابلتما |
Bir saat önce tanıştığınızda oradaydık. | Open Subtitles | كنا متواجدين عندما التقيتم قبل بساعة |
Bir saat önce tanıştığınızda oradaydık. | Open Subtitles | كنا متواجدين عندما التقيتم قبل بساعة |
tanıştığınızda benim pelerinimi giyiyordun. | Open Subtitles | عندما قابلتها كنت ترتدي عباءتي |
Siz tanıştığınızda her şey acayip güzelmiş. | Open Subtitles | قالت أنكما حينما تقابلتما... كان الأمر مميزًا للغاية. |
Hatırladığım kadarıyla tanıştığınızda Conrad evliydi. Büyükannem Şükran Günü için Bay Greevy'yi de çağırabileceğimizi umuyordu. | Open Subtitles | أعرف أنّ (كونراد) كان متزوجا عندما تقابلتما. جدتي كانت تأمل أن تعزم سيد (جريفي) لعيد الشكر. |
Onunla ilk tanıştığınızda hissettiniz. | Open Subtitles | لقد شعرت بالأمر عندما قابلتها لأول مرة |
tanıştığınızda bakireydi. | Open Subtitles | كانت عذراء عندما قابلتها أنت |