| Onların evliliği yürüse de tanımadığımız bir çift boşansa olmaz mı? | Open Subtitles | لماذا لا يفلح زواجهم و زوجين لا نعرفهم ينتهون بالطلاق ؟ |
| Duvarda, yerlerde, bilmediğimiz insanların tanımadığımız kadın ve erkeklerin fotoğrafları duruyordu. | TED | لكن كان هنالك صور على الحائط لأناس لم نعرفهم، رجال ونساء لم نعرفهم. |
| Özür dilerim, ama tanımadığımız kişilerden... çek kabul edemiyoruz. | Open Subtitles | أنا أسفة و لكن ليس من المسموح لنا بأخذ شيكات من أشخاص لا نعرفهم |
| Bu, yine de tanımadığımız bir erkeğin kamyonetine binebileceğin anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | مازل هذا لا يعني أن تدلُف إلى سيارة فتى لا نعرفه. |
| tanımadığımız kimseye kapıyı açmıyoruz, değil mi? | Open Subtitles | رد على نحن لا نفتح البوابات لأى شخص لا نعرفه أبداً |
| Algıları değiştirip bizimle bağlı olan ama tanımadığımız topluluklarla iletişim kurmaktı. | TED | بل كان عن تغيير تصور وفتح حوار عن الصلة التي تجمعنا بمجتمعات لا نعرفها. |
| Metçi, bağımlı, amatör ve tanımadığımız insanlar istemeyiz. | Open Subtitles | و ليسوا رجالك حتى لا يحصل شيء مع رجال لا نعرفهم |
| Şu hiç tanımadığımız insanlara bir baksana. | Open Subtitles | أنظري الى كل هؤلاء الناس الذين لا نعرفهم |
| Lütfen tanımadığımız insanları şeytanlaştırmayalım. | Open Subtitles | أرجوكم، دعونا لا نسيء صورة الناس الذين لا نعرفهم حقاً. |
| Yoksa hiç tanımadığımız insanlara yemek ısmarlamaya başlıyor. | Open Subtitles | وإلاّ فسينتهي به الأمر ليتملّق أشخاصاً لا نعرفهم |
| tanımadığımız müşterilere kredi açmak prensibimiz değil. | Open Subtitles | ليس من سياستنا قبول شيكات من زبائن لا نعرفهم |
| tanımadığımız insanların böyle şeyler yapması yeterince kırıcı. | Open Subtitles | إنه لأمر مهين عندما يكون الأشخاص الذين لا نعرفهم يحاولون فعل ذلك |
| Demek ki bu ağda henüz tanımadığımız biri daha var. | Open Subtitles | يعني أن لدينا شخصّا آخر في هذه الشبكة لا نعرفه بعد |
| Bizi zorla tanımadığımız bir çocuğun doğumgünü partisine götürüyorsun. | Open Subtitles | لا أصدق أنك ستأخذينا لعيد ميلاد طفل لا نعرفه |
| tanımadığımız bir zirzop olsaydı ismini söylerdin. | Open Subtitles | لو كان غريباً لا نعرفه لمنحتني اسماً فحسب |
| Gerçekten de, neredeyse tanımadığımız bir adamın küllerini mi döküyoruz? | Open Subtitles | هل حقاً سنقوم برمي الرماد لشخص بالكاد نعرفه ؟ |
| Peki, belki de kasaba dışındandır, tanımadığımız biri. | Open Subtitles | حَسناً , يمكن أن يكون شخص ما مِن خارج البلدة، شخص ما لا نعرفه |
| Bizleri tanımadığımız dertlere koşup gitmektense başımızdakilere katlanmak zorunda bırakmasaydı eğer? | Open Subtitles | وتجعل منا نتحمل الالعاب التي لدينا ونطير الى اماكن اخرى لا نعرفها |
| tanımadığımız yaşlı kadınlar için, kırsal bölgelere gitmekten hiç boş vaktim olmuyor. | Open Subtitles | لا يجب على أن اسوق الى الجانب الاخر من البلاد من أجل امرأة عجوز حتى إننا لا نعرفها |
| Yanımıza, tanımadığımız bir çocuk almak.. büyük bir risk. | Open Subtitles | أن نأخذ طفلة لا نعرفها حتى؟ هذه مخاطرة كبيرة. |
| Hiç tanımadığımız insanlar için ... kendi hayatımızı tehlikeye attığımızı biliyorsunuz. | Open Subtitles | تَعْرفُي بأنّنا نُخاطرُ كلّ يوم من حياتنا لإنْقاذ حياةِ. ناسِ غرباءَ عننا لَمْ تربط بيننا اي علاقة |
| tanımadığımız biri ailemiz için bir tehdit oluşturabilir. | Open Subtitles | الأمر فقط ان أيّ دخيل قد يشكل تهديداً للعائلة |