Sanki beni tanıyormuş gibi konuşmaya başladı bende konuşmayı reddettim. | Open Subtitles | لقد بدأت بالحديث معي كما لو أنها تعرفني أو ما شابه لذا رفصت الحديث |
Bilemiyorum. Mağaradayken, sanki o şey beni tanıyormuş hissine kapıldım. | Open Subtitles | لا اعلم ولكنك عند الكهف بدى لي كأنك تعرفني |
Sizi soruyor. Sizi tanıyormuş. Hayır yanıtı kabul etmiyor. | Open Subtitles | إنه يريدك ويقول إنه يعرفك ولا يقبل بالرفض |
Beni tanıyormuş gibiydi. Sanki bunları daha önce yapmışız gibi. | Open Subtitles | كان يتصرف وكأنه يعرفني وكأننافعلناهذامسبقاً. |
O dükkân 20 yıldan uzun süredir o mahalledeymiş, yani annemi bebekliğinden beri tanıyormuş. | TED | المحلّ كان في الجوار منذ 20 سنة، لذا هو يعرفها منذ أن كانت طفلة. |
Sanki beni tanıyormuş gibi davranıyorsun ama hiçbir şey bilmiyorsun. | Open Subtitles | انتي تمثلين و كأنكِ تعرفينني لكنكِ لا تعلمين أي شيء |
Neden birbirinizi tanıyormuş gibi yaparak başlamıyorsunuz. | Open Subtitles | أتعلمان، لمِ لا نبدأ بالتظاهر أنكما تعرفان بعضكما |
Seni tanıyormuş. Burada şimdi o da. | Open Subtitles | لقد قالت أنها تعرفك إنها موجودة هنا الآن |
Sizi önceden tanıyormuş gibi hissediyorum. Canlarım! | Open Subtitles | لكنني أشعر وكأنني أعرفكم جميعاً من قبل مخلوقات رائعة |
Beni tanıyormuş gibi davranma. Tanımıyorsun. Artık değil. | Open Subtitles | لا تدّعِ أنّك تعرفني فأنتَ لا تعرفني، لمْ تعد كذلك |
Beni tanıyormuş gibi bakıyorsun. | Open Subtitles | نظراتك لي تشعرني وكأنك تعرفني من قبل |
Sanki beni yıllardır tanıyormuş gibi. | Open Subtitles | تتصرف و: انها تعرفني منذ 100 عام |
Beni çok iyi tanıyormuş gibi davranın. | Open Subtitles | بسرعة ، إجعل نفسك تعرفني بشكل جيد جداً |
Yeni erkek arkadaşım seni tanıyormuş ve nerede oturduğunu söyledi. | Open Subtitles | صديقي الجديد اعتقد يعرفك واخبرني اين تسكن |
Victor Komarovsky. Seni tanıyormuş. | Open Subtitles | انه فيكتور كوماروسكي يقول بأنه يعرفك |
Bunun çok kolay olduğunu söyledi. Çünkü seni iyi tanıyormuş. | Open Subtitles | يقول بأنّه سهل لأنه يعرفك جيّد جدا |
Beni tanıyormuş gibiydi. Sanki bunları daha önce yapmışız gibi. | Open Subtitles | كان يتصرف وكأنه يعرفني وكأننافعلناهذامسبقاً. |
Orada bir yerlerde ama sanki bana hiç tanıyormuş gibi bakmıyor bile. | Open Subtitles | إنه في مكان ما هناك لكنه لا ينظر إلي وكأنه يعرفني |
Eğer dediğin gibiyse, kızı tanıyormuş. | Open Subtitles | اذا كان هذا صحيحاً , فهو كان يعرفها و يعرف كلبها |
Beni tanıyormuş gibi konuşma. Beni tanımıyorsun. | Open Subtitles | لا تتحدثي و كأنك تعرفينني انت لا تعرفينني |
Sanki birbirinizi tanıyormuş gibisiniz. Ne alırız? | Open Subtitles | .كما لو كنتما تعرفان بعضكما ماذا تشرب؟ |
Polly'nin arkadaşlarından biri seni tanıyormuş gibi hissettiğini söyledi. | Open Subtitles | واحدة من صديقات " بولي " ؟ قالت أنها شعرت و كأنها تعرفك |
Sizi hep tanıyormuş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بأنني أعرفكم يارفاق من قبل |
Kızı çok uzun süredir tanıyormuş ama hep arkadaşlarmış ve şimdi daha fazlasını istediği için kızı arıyor. | Open Subtitles | أترين ، إنه يعرف هذه لفتاة لفترة طويلة ولكنهم فقط كانوا أصدقاء والآن هو يقول لها أنه يريد أكثر من ذلك |
Seni tanıyormuş ve başka bir yaşamda, karşılaşmışız gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بأنّي أعرفكِ سلفاً، كأنّنا التقينا قبلاً في حياة أخرى كليّاً |
Yalan söyle. Ailesi sizi tanıyormuş. | Open Subtitles | لك أن تكذب من أجلى تقول إن أهلها يعرفونك |
Bıçaklamalar kişiseldir. Saldırganı tanıyormuş. | Open Subtitles | حسناً، الطعن أمر شخصي لقد كانت تعرف قاتلها |