Ve kendimizce iyi bir sebep... - ...bulamadığımızda, Tanrı'yı suçluyoruz! - Aman Tanrım. | Open Subtitles | إن لم يكن بإمكاننا أختلاق أسباب من عندنا، فان لدينا دائما هراء الرب |
Yani şimdi fıstık yemeyi yasaklayıp, Tanrı'yı fıstığı yarattığı için dava mı edeceğiz? | Open Subtitles | الآن هل معنى هذا أن نقوم بحظر الفول السوداني ونقاضي الرب لأنه خلقه؟ |
Sadece başları sıkıştı mı ona koşan Hristiyanlar gibi davranarak Tanrı'yı kızdırmış olabiliriz. | Open Subtitles | ربما بهذا سنغصب الرب وسنكون مثل المسيحين الذي يلجئون إليه عندما يحتاجون شئ |
Evet, ama ızdırapları geçici... Tanrı'yı kalplerine kabul edene kadar. | Open Subtitles | نعم لكن المهم مؤقت ما ان يتقبلون الله فى قلوبهم |
Kısacası, bu zaman dilimi boyunca Tanrı'yı hayatınızın merkezine alıyorsunuz. | Open Subtitles | أنت بالفعل تجعل الله فى مركز حياتك خلال تلك الفترة |
Ama Tanrı'yı oynama fırsatı verildiğinde ölmekle buna dönüşmem arasındaki farkı belirleme fırsatı senin isteğine göre mi hareket ettin yoksa benim isteğime mi? | Open Subtitles | و لكن ، حين جاءت الفرصة للعب دور الإله و قررتي إن كنت سأموت أو أغدو هكذا هل قررتي ، وفقا لما أردتيه ؟ |
Fakat kendinizi veya Tanrı'yı asla. | Open Subtitles | لكن لا يمكنكنّ قطعاً أن تخدعن أنفسكُنّ أو الربّ. |
Ve 20. yüzyılın yıkıcı olayları insanları bu soğuk ve hissiz Tanrı'yı sorgulamaya itmiştir. | TED | لقد أجبرت الأحداث الكارثية للقرن العشرين الناس على أن يتساءلوا عن الرب بمفهومه القاسي عديم الشعور. |
Bu daha kabul edilebilir, ama buda hala Tanrı'yı nihai ahlaki sorumluluğu ile bırakıyor. | TED | يبدو هذا مقبولاً بدرجة أكبر, لكن تبقى على كاهل الرب المسئولية الخلقية المطلقة. |
Eski dini inanış, Tanrı'yı insan-üstü olarak düşünüp her şeyi yapan biri olarak tasarlamıştır. | TED | لقد أدرك الفكر الديني الأول الرب على أنه شخص ذو قدرات تفوق البشر. يسبب الأشياء في كل مكان. |
Utah'da pokeri buldum, Idaho'da silahları buldum, Georgia'da Tanrı'yı buldum. | TED | في يوتا، وجدت لعبة البوكر؛ في ايداهو، وجدت السلاح؛ و في جورجيا، وجدت الرب. |
O Tanrı'yı değil, sadece kiliseyi bıraktı! | Open Subtitles | ألا يذهب طفل صغير إلى الجنة إنه لم يقم بالتخلى عن الرب لقد تخلى فقط عن الكنيسة |
Bir insana şeytan aracılığıyla Tanrı'yı gösterebilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تُقرّب الرب من الناس من خلال الشيطان؟ |
Portekiz'de, Garrpe ve ben çocukken, bize Tanrı'yı o öğretti. | Open Subtitles | عندما كنّا أطفالا في البرتغال أنا و غاربي؛ قام بتعليمنا عن الرب |
Şeytanın gücünün Tanrı'yı devirecek bir tehdit olduğunu söylüyordu. | Open Subtitles | لقد جادل عن قوة الشر لدرجة قد تهدد بأسقاط الرب نفسه |
Tanrı'yı yüceltme ve İsa'yı takip etme masallarına gerçekten inanıyor musun? | Open Subtitles | أنت مسئول عن نفسك, وتٌمجد الله من خلال احترامك لسلطة والديك |
Gelecek Pazartesi Calais'te olur ve uzun zamandır beklediğim güzel haberleri alarak hem kendimizi hem de Tanrı'yı memnun edebiliriz. | Open Subtitles | أتوقع أن أسمع خبر وصوله إلى كاليه الأثنين المقبل وأتوقع بعد فترة وجيزة التمتع بسعادةتقت إليها طويلاً بمسرة الله ومسرتنا |
Ve hayatımın son 15 senesinde ucuz bir kilise kıyafeti giyip Tanrı'yı bulmak adına her önüme gelen siki ağzıma almadığım için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة أنني لم أمضى آخر 15 عاما من حياتي في لعك كل قضيب أمامي مرتدية ثوب جنسي رخيص وأدعي بأني وجدت الله |
Tanrı'yı seviyoruz çünkü diğer kadın ve erkekleri sevmek çok ızdıraplı. | Open Subtitles | نحن نحب الله لأنّه مؤلم للغاية لنحب غيرنا من النساء والرجل |
Anne ve babamın Tanrı'yı merhametli ve hayırlı bir arkadaş ve sağlayıcı olarak görmeleri dünyaya bakışımı şekillendirdi. | TED | و كانت معرفة والديّ عن الله بأنه صديق رحيم و نافع ومعطاء، قد شكلت طريقي في النظر للعالم. |
Birkaç yıl önce, Tanrı'yı bulma göreviyle yola çıktım. | TED | قبل بضع سنوات، انطلقت في مهمة للعثور على الإله. |
Rahibeleri kandırabilirsin... ama kendini ve Tanrı'yı asla. | Open Subtitles | يمكنكِ أن تخدعي أخواتكِ .. لكن لا يمكنكِ أن تخدعي نفسكِ أو الربّ. |
Tanrı'yı hissiyatımızla tasavvur etmek o kadar mı zor? | Open Subtitles | انه صعب جدا الشعور بالرب مع احاسيس الفرد ؟ |
Tanrı'yı karanlık çağlardan, köşelerden çıkartıp, biz sıradan insanlara sundu. | Open Subtitles | مُخرجةً الرَب من عَصر الظُلُمات من خَلف الزوايا المُظلمَة للناس العاديين مثلكَ و مثلي |
Ama tahmin et bakalım? Bir Tanrı'yı yenmenin hiçbir yolu yok. | Open Subtitles | لكنْ على فكرة لا يمكن التغلّب على إله |
Fermi bu açık mantığı sürdürdü ve bu mantığı perileri çürütmek için kullandı, Sasquatch'ı, Tanrı'yı, aşkın olasılığını -- ve sonra, bildiğiniz gibi, Enrico Fermi yalnız başına yemek yedi. | TED | اكمل فيرمي بذات المنطق الاعوج لينكر الجنيات الغولة,الاله امكانية الحب بعد ذلك كما تعلمون أكمل انريكو فيرمي طعامه لوحده |
Tanrı'yı oynamak sana doğal geliyor, değil mi? Şey, evet. | Open Subtitles | -لعب دور الرّبّ شيء طبيعيّ بالنّسبة لكَ، أليس كذلك؟ |