Bu solunum cihazına bağlı bir başka hastanın beyin taraması sonucu. | Open Subtitles | إنه فحص لدماغ مريض آخر في غيبوبة، وأيضا موضوع على منفسة. |
Kurbanın kasık kılı taraması sırasında toplanan 13 tane kasık kılı bulundu. | Open Subtitles | وماوجدوه كان 13 شعرة للعانة تم جمعها أثناء فحص شعر عانة الضحية |
Güvenlik taraması öncelik sahibi olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | المسح الأمني يظهر أنه حاصل على أفضلية من الدرجة الأولى، يا كابتن |
Gemilerinde radyasyon taraması yapmalarını söyle. | Open Subtitles | اجعليهم يقومون بفحص اشعاعي علي متن سفنهم |
Bilgilere göre gerçek kişiyi ikizinden ayırmanın tek yolu göz taraması yapmakmış. | Open Subtitles | تشير البيانات إليها الطريق الوحيد للتمييز الشخص الحقيقي من الضعف بمسح بصري. |
Tamam, uydu taraması için adresi iletiyorum. | Open Subtitles | حسناً، سأعطيك العنوان لتجري مسحاً بالقمر الصناعي |
Derisi iz taraması için çok fazla suya maruz kalmış. | Open Subtitles | امتصت الأدمة الكثير من الماء ،حتى نتمكن من فحص البصمات |
Bu aletle rahim ağzı kanseri taraması yapmaya çalışan Arjantinli bir doktor vardı. | TED | هناك طبيب أرجنتيني حاول فحص سرطان عنق الرحم بواسطة هذه الأداة. |
FDG, şimdi hastanın taraması için hazır. | TED | أصبح الغلوكوز المشعّ جاهزًا لاستخدامه في فحص المريض. |
Leonard Betts'in artıkları üzerinde PET taraması yaptım. | Open Subtitles | عملت فحص بي.إي.تي على بقايا ليونارد بيتس. |
Doğru. Bu nedenle bir de elektron yankı taraması yaptım, ve... | Open Subtitles | حقا,لهذا السبب احتجت أيضا أن أجرى فحص رنين الكترونى و.. |
Muayene Odası'daki bayana EKG kan tahlili ve toksin taraması yapılmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد رسم للقلب و فحص للدم و منه كشف عن السموم لسيدة... |
DNA filtreleriyle yaşam taraması yaptım. | Open Subtitles | ما الأمر ، يا ستارك ؟ لقد إستخدمت ، المسح الحيوى مع مرشحات ، الدنا و الرنا |
- Düzgün bir toksin taraması yaparsam önce uyutucu bir ilaç verildiğini bulacağız bence. | Open Subtitles | إذا إستطعت القيام بفحص سموم صحيح وشامل، أعتقد أنّني سأجد أنّه قد تمّ تخديره أوّلا. |
Bir virüs taraması yapıyoruz ve tüm ana bilgisayarı arındırıyoruz. | Open Subtitles | نحن نقوم بمسح للفيروسات وتطهير الحاسوب بأكمله |
Kızılötesi uydu taraması istiyorum. Kızılötesi uydu taraması istiyorum. | Open Subtitles | أعطني مسحاً بالقمر الصناعي بالأشعة تحت الحمراء |
CAT taraması ve MRI beyin lezyonlarını keşfedene kadar MS hastalığına histeri felci diye yanlış tanı koyulabilirdi. | TED | تم تشخيص التصلب المتعدد بالشلل الهستيري إلى أن ساعدت الأشعة المقطعية والرنين المغناطيسي باكتشاف الخلل الدماغي. |
Bir kör deneyde meslektaşlarım bana kimlere ait olduğunu bilmediğim 70 MR taraması gönderdiler. | Open Subtitles | ،في تجربة تمت بنظام التعمّية أرسل لي زملائي 70 فحصاً دماغياً بالرنين المغناطيسي دون أدنى علم لي بأصحاب هذه الفحوص |
Beni dinle, eğer bir kişi bile vücut taraması yaptırırsa, senin... senin yüzüğünü öpeceğim. | Open Subtitles | إذا أجرى شخص واحد فحوص جسم كاملة فسوف أقبل خاتمك |
İHA sıkıntımız olduğunu biliyorum ama bölgeyi taraması için bir tane istiyorum. | Open Subtitles | الآن, أعرف أنه تنقصنا الطائرات ..لكن نحن نطلب واحدة وا إثنتين لمسح المنطقة |
İris taraması sofistike hastaneler için yeni bir kimlik belirleme sistemi. | Open Subtitles | ماسح القزحية هو أجراء تحديد هوية جديد.. تستخدمها المستشفيات الأكثر تطوراً |
Hafıza kullanımının olduğu yerde terminal taraması yapılıyor. | Open Subtitles | الضوئي لمحطات حيث الذاكرة الاستخدام وفيروس حجم المباريات. |
Şey, arkadaşın saçını taraması gerekiyor. | Open Subtitles | حسنا، صديقة تحتاج لنقل من خلال تمشيط شعرها. |
Beyler, ev taraması yapın. Kızlar, laboratuvar testlerini yapın. | Open Subtitles | ايها الرجال قوموا ببحث منزلي يا فتيات قمن بالفحوص المخبرية |
E.Y.C. aletinin yerini tespit etmek için kasabanın her tarafında radyasyon taraması yapıyordum. | Open Subtitles | لقد قمت باجراء مسح الإشعاع الشامل لبلدة، من أجل الكشف عن أداة دي. |
Burada olduğumuz süre içinde labotaruvarda birkaç teşhis taraması yapmak istiyorum. | Open Subtitles | طالما نحن هنا، هناك عدة فحوصات أود أن أجريها في المعمل |