Hiç bir mısır tarlasında çıplakken geri geri koştun mu? | Open Subtitles | هل خلعت ملابسك من قبل وجريت بالعكس خلال حقل ذرة |
Tv dizisinde jenerikten sonra bir lale tarlasında bana çakıyorsun. | Open Subtitles | في المسلسل, تقوم بضربي في حقل تيوليب لتزيد تشويق المسلسل. |
Tatbikatın başında olan albay ise tatbikatın iptalini isteyivermiş çünkü zarar görmüş robotun mayın tarlasında kendini çekiştirmesini izlemenin çok insanlık dışı olduğunu söylemiş. | TED | وقد قام العقيد المسؤول عن الإختبار بإيقافه وإلغاءه، حيث يقول أنه عمل غير إنساني أن نرى هذا الروبوت وهو يجر نفسه عبر حقل الألغام. |
Fasulye tarlasında sen, ben ve üç komşu çocuğu yürüyorduk. | Open Subtitles | كُنا أنتَ و أنا و أولئكَ أولاد الجيران الثلاثَة في حقول الحبوب |
Masamıza yemek getirebilmek için mısır tarlasında öküz gibi terlediğini gördüm onun. | Open Subtitles | رأيته يتعرق مثل ثور في حقل الذرة ليتمكن من إيجاد.. بعض الطعام ليضعه لنا على المنضدة |
Metalurji alanında uzman. Bir yonca tarlasında bulundu. | Open Subtitles | الخبير في حقل علم المعادن إكتشف في حقل البرسيم |
Böylece bizi mısır tarlasında deliler gibi koşturdu ve dereye bir ölüm atlayışına zorladı. | Open Subtitles | زويدنا بذلك اللعب خلال حقل الذرة وتلك قفزة تحدي الموت إلى الوحل العميق جدا |
Geceyarısı bir mısır tarlasında çırılçıplak koşmaktır. | Open Subtitles | إنه كالجري عارياً إلى الوراء في حقل للذرة بمنتصف الليل |
Ama bir mısır tarlasında terkedilmiş helikopteri gizleyemediler. | Open Subtitles | لكنهم لم يتمكنوا من تغطيه هجوم مروحية خالية في حقل من الذرة |
İlk önce salıncakta sallanıyordum, sonra kendimi mısır tarlasında buldum. | Open Subtitles | للحظة أنا أتأرجح على المرجيحة وفي لحظة أنا في وسط حقل ذرة |
Kıyafet tüccarlığı yapmadığı zamanlarda 1. karayolunun kenarındaki bir mısır tarlasında çalışıyor. | Open Subtitles | عندما لا يكون مشغولاً كبائع ملابس متجول كان يعمل أجيراً في حقل الذرة على الطريق رقم 1 |
En son bu kadar şiddetlisini gördüğümde iki genç sevgili, zehirli sarmaşık tarlasında çırılçıplak uyuyakalmıştı. | Open Subtitles | أخر مرة قابلت حاله بتلك الأهمية إثنين عاشقين ناما عرايا في حقل منها |
Baba, mısır tarlasında süper güçlü bir çocuk bulduğunuzda tehlikeli olabilirim diye benden vazgeçmediniz. | Open Subtitles | أبي عندما وجدت وأمي فتى خارقاً في حقل ذرة لم تيأسا من وضعي لمجرد أنه أمكن أن أكون خطيراً |
Köyümüzde tekneyle buzdağları tarlasında zikzaklar çizerek yapıldı. | Open Subtitles | في قريتنا كنا ننفذها بتوجيه القارب في حقل من الجليد |
Bir keresinde bakıcım tarafından kaçırıldım mısır tarlasında kovalandım ve havuza düştüm... | Open Subtitles | لقد تم اختطافى من مربيتى الجرى بداخل حقل ذرة والوقوع فى حوض السباحة |
Zeki olmayabilirsin ama mayın tarlasında yürümeyi tanıdığım herkesten daha iyi biliyorsun. | Open Subtitles | ربمالاتكونعبقرياً.. ولكنكتستطيعالسيرعبر حقل ألغام.. أفضل من أيّ شخص أعرفه |
Okulun arkasındaki buğday tarlasında bir kanıt bulduk. Toprakta da bir oyuk vardı. | Open Subtitles | لقد وجدنا بعض الأدلة في حقل الذرة قرب المدرسة. |
- Tayland'da ...anneler pirinç tarlasında doğum yapıp hemen ardından, işe dönüyorlar. | Open Subtitles | تلد الأمهات فى حقول الارز.. ثم يواصلن العمل |
Haydi, onlar sana gelmek zorundaydı. Ben olmasam, onlar pirinç tarlasında günde 3 cent'e talim ederlerdi. | Open Subtitles | بدوني سوف يعودون إلى حقول الأرز يجنون ثلاثة سنت في اليوم |
Tahminime göre, en son sürdüğü şey Ukrayna'da bir patates tarlasında traktördü. | Open Subtitles | أعتقد أن آخر ما قاد كان جرّارا زراعيا في مزرعة بطاطس أوكرانية ما |
Bu çocuğu Londra'ya getirmeseydim bir şeker pancarı tarlasında ölene kadar çalıştırılırdı. | Open Subtitles | لكان سيظل يعمل بحقول القصب حتى الموت |
Bu hardal tarlasında atlayıp zıplayıp etrafa göz atması ve tavşanları bulması gerekiyordu. | Open Subtitles | لذا كان يجب عليها أن تصعد فى هذا الحقل وتنظر حولها بسرعة جداً لترىأينذهبتالأرانب. |