Avukatınız olarak, bunu tartışmam yasak. | Open Subtitles | باعتباري محامياً فإنه لا يجوز لي قانونياً أن أناقش الأمر مع أي أحد |
İlkelerim gereği müşterilerimi veya taleplerini tartışmam. | Open Subtitles | إنها سياستي، آلا أناقش أمر عملائي أو إحتياجاتهم |
İstihbarat Komitesinde yaptığımız özel konuşmaları tartışmam. | Open Subtitles | لا أناقش المحادثات الخاصة التي نجريها في لجنة الإستخبارات |
Bu konuda tartışmam, ama aynı zamanda temelsiz de değil. | Open Subtitles | لن أتجادل بشأن هذا و لكنها ليست بدون برهان |
Sonrasında yapmak istemezsen seninle tartışmam. | Open Subtitles | وليس مطلوب منكِ شيء بعد ذلك ولن أتجادل معك |
Sen kendine bak. Hem ben müşterilerin önünde tartışmam. | Open Subtitles | انت تتحدث عن نفسك و لا تتناقش امام الزبون |
Sen kendine bak. Hem ben müşterilerin önünde tartışmam. | Open Subtitles | انت تتحدث عن نفسك و لا تتناقش امام الزبون |
Bunu insanlarımla tartışmam gerekiyor. | Open Subtitles | حسنا،يجب أن أناقش هذا مع قومي. |
- Bunun gibi bir işi tartışmam. | Open Subtitles | لن أناقش أعمالاً من هذا القبيل |
Şeref meselelerini hükümlü hainlerle tartışmam. Hadi ama. | Open Subtitles | لا أناقش أمور الشرف مع خونة مدانيين |
Ama benim seninle bunu tartışmam gerek. | Open Subtitles | لكن يجب ان أناقش هذا معك، |
Bunu tartışmam. | Open Subtitles | لن أناقش هذا معك. |
- Ekibimle tartışmam lazım. | Open Subtitles | علي أن أناقش هذا مع جماعتي |
Evet, eee, bilirsin, ben vücudumla tartışmam, Jerry. | Open Subtitles | نعم, لعِلمك, إنني لا أتجادل مع الجسم يا (جيري) |
Silahlı bir kadınla asla tartışmam. Affedersin. | Open Subtitles | -لا أتجادل أبداً مع امراةٍ مسلّحة . |