Ailem ve ben daha hafif ve taşıması benim için daha kolay olacak bir trampet düzeneği tasarlamak için bir mühendisle birlikte çalıştık. | TED | لذلك عملت أنا وعائلتي مع أحد المهندسين لتصميم الطبلة و الحمالة و التي من شأنها أن تكون أخف وزناً و يكون حملها أسهل. |
Ve exponun girişinde bir bina tasarlamak için görevlendirildik. | TED | فحصلنا على تفويض لتصميم بناية عند مدخل المعرض. |
Ve çok çabuk olarak, son zamanda üzerinde çalıştığımız bir şey, Londra valisi tarafından yolculara özgürlüklerini yeniden kazandıracak yeni bir otobüs tasarlamak için görevlendirildik. | TED | و بسرعة كبيرة ، شيء ما كنا نعمل عليه قريبا جدا وكان بتكليف من رئيس بلدية لندن لتصميم حافلة جديدة تعطي الراكب حريته مرة أخرى. |
RB:Philippe oldukça değişken birisi, bence motoru tasarlamak için en iyi kişi o değil.Hayır. | TED | فيليب غريب الأطوار تماما, لذلك إعتقدت أنه لن يكون الشخص الأفضل لتصميم المحرك, لا |
İlk örnek bir davetle başladı çok katlı bir alışveriş merkezi tasarlamak için Etiyopya'nın başkenti Addid Ababa'da. | TED | المثال الأول بدأ مع دعوة لتصميم مركز للتسوق متعددة الطوابق في العاصمة الإثيوبية أديس أبابا. |
Sonra sağda gösterilen sentetik deriyi tasarlamak için matematiksel dönüşüm yaptık | TED | بعدها نقوم بعمل تحويل حسابي لتصميم الجلد الإصطناعي كما هو موضح على اليمين |
Hatta yeni nesil uzay gemilerimizi tasarlamak için kullanıyoruz. | TED | كما نستخدمها أيضا لتصميم الجيل المقبل من سفن الفضاء. |
İki ekibimiz geçtiğimiz sene boyunca bu anıtı tasarlamak için birlikte çalıştılar. | TED | عمل فريقينا سويّة خلال العام السابق لتصميم هذا النصب التذكاري. |
Mühendisler sonra, o prensipleri uçan araçlar tasarlamak için kullandı. | TED | ثم استخدم المهندسون تلك المبادئ لتصميم آلات الطيران. |
Size diyeyim bak, adamınız benim. Bu binayı tasarlamak için doğmuşum sanki. | Open Subtitles | اسمعا ، أنا رجلكما ، اعتقد أنني ولدت لتصميم هذا المبني |
İmparatorun özel hamamını tasarlamak için atandın,değil mi? | Open Subtitles | لقد تم تفويضك لتصميم حمام الامبراطور الشخصي ، هل هذا صحيح ؟ |
Belli ki birileri bu yeri tasarlamak için çok uğraşmış. | Open Subtitles | يبدو أن شخص تكبد عناء كبير لتصميم هذا المكان |
Ve Aristo dedi ki, hah, bazen yuvarlak kolonlar tasarlamak için kuralları eğmeye ihtiyaç duyacaklarını değerlendirdiler. | TED | وقال ارسطو حيال هذا .. أها .. لقد فهموا - الحرفيين - انه لتصميم الاعمدة الدائرية يتجوب علينا ان نحني " المقياس " |
Bu araçları sıfırdan tasarlamak için zayıf insan zihinlerini kullanmak yerine, doğadaki en iyi mühendis tarafından milyonlarca yıldır geliştirilmiş ve işlenmiş hazır halde çözümleri bulunuyor. | TED | وبدلاً من استخدام العقول البشرية الضعيفة لتصميم هذه الأدوات من لا شيء، كانت تلك الحلول الجاهزه موجوده أصلاً في الطبيعه طُوِّرت و صُقلت بتوءده عبر ملايين السنين على يد أعظم مهندس على الاطلاق. |
Birinde, gelecek nesil uzay araçlarını tasarlamak için NASA süper bilgisayarlarını kullandım, diğerinde hassas nükleer teknolojilerle ilgili potansiyel kaçakçıları arayan bir veri bilimciydim. | TED | أحدها، هي استخدامي للحواسيب الخارقة لوكالة ناسا لتصميم الجيل القادم من المركبات الفضائية، وفي الثانية كنت عالم البيانات أبحث عن المهربين المحتملين للتقنيات النووية الحساسة. |
Yeni bir finansal ve finansal olmayan teşvik grubunu tasarlamak için bütçe ve politikaları, önleme ve sağlık eğitime kaydırmaya yönelik politik isteklilik talep etmektedir. | TED | يتطلب أن توجه النية السياسية الميزانيات والسياسات باتجاه الوقاية والإرشاد الصحي لتصميم مجموعة جديدة من المحفزات المالية وغير المالية. |
Siz çocukların yeni Saint Maximilian formalarını tasarlamak için harika olabileceğinizi düşündüm. | Open Subtitles | أعتقد بأنكم يارفاق ممتازان لتصميم قمصان تخرج مدرسة "سيتن ماكس" |
Silahlar ve savaş gemileri tasarlamak için benim aklıma ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | عقليتي لتصميم الأسلحة والسفن الفضائية |
Silahlar ve savaş gemileri tasarlamak için benim aklıma ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | عقليتي لتصميم الأسلحة والسفن الفضائية |
Bariz "Angry Birds" çakması bir şey tasarlamak için de iPad kullanıyorsun. | Open Subtitles | و تستخدم أيباد لتصميم Angry Birds ما يبدو بشكل واضح أنه تقليد للعبة اخرج |