ويكيبيديا

    "tasarruf" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • التوفير
        
    • الادخار
        
    • لتوفير
        
    • مدخرات
        
    • إدخار
        
    • توفير
        
    • نوفر
        
    • أوفر
        
    • ادخار
        
    • سنوفر
        
    • وفرت
        
    • نقتصد
        
    • بتوفير
        
    • التقشف
        
    • يوفر
        
    Bunlardan tasarruf eder, bir de arkadaş bulursam kolay olur. Open Subtitles و سوف تكون الأمور أسهل مع التوفير و زميل السكن
    tasarruf oranlarına baktığımızda 1950'lerden beri düşüşte olduğunu görürüz. TED حين ننظر إلى معدل الادخار وأنه قد أخذ في الانخفاض منذ الخمسينات.
    Belediye tasarruf yapmak için bunların gücünü birkaç sene önce azalttı. Open Subtitles مجلس المدينة أزال الكهرباء من هذه الأشياء قبل سنتين لتوفير النقود
    Şu anki ekonomide şu mesaj da önemli: Bahçeler, aileler için önemli bir ekonomik tasarruf sağlıyor. TED لكن في ظل الاقتصاد الراهن، أعتقد من المهم أن ننشر هذه الرسالة، أن الحدائق أيضًا توفر مدخرات اقتصادية مهمة للعائلات.
    Hatta, yumuşak gücü kullanmayı öğrenebilirseniz, "havuç" ve "sopa"larınızdan tasarruf edersiniz. TED بحق، إن كان بامكانكم معرفة كيف لكم أن تستخدموا القوة الناعمة أكثر، ستتمكنون من إدخار الكثير من العصيّ والجزرات.
    Sırf pardan tasarruf etmek için bu şeytani evde oturmayacağım. Open Subtitles لن أعيش في هذا المنزل الشرير لمجرد توفير بضعة دولارات
    Hastalıklarla savaşmak için alternatiflere, böylece antibiyotik ve kimyasallara daha fazla ihtiyaç duymayacağız, balıkların ne zaman acıktıklarını hisseden otomatik besleyicilere, böylece yemden tasarruf yapıp çevreyi de daha az kirletiriz. TED من البدائل لمحاربة الأمراض فنقوم بالإستغناء عن المضادات الحيوية والمواد الكيميائية إلى استخدام أجهزة تقديم الغذاء الآلية التي تشعر أن كانت الأسماك جائعة لكي نوفر في الطعام المستهلك ونقلل من التلوث.
    ama şu anda, dakikada beş dolar tasarruf ediyorum. TED لكن حتى الأن، أنا أوفر لكم خمس دولارات فى الدقيقة.
    Tüm kıyafetlerimi kullanılmış ve tasarruf mağazalarından ikinci el alıyorum. TED انا أحصل على ملابس قد استعملت من قبل من مخازن التوفير و مخازن التوزيع
    tasarruf klasik bir ikili benlik problemidir. TED إن التوفير هي مشكلة كلاسيكية بين النفس الحاضرة و تلك المستقبلية
    Şimdiki benlik hiç tasarruf yapmamak ister. TED فالحاضرة لا ترغب في التوفير على الإطلاق.
    Ona tasarruf oranını kontrolünü yapması sağlandı. TED وقد أعطي وسيلة تحكم تسمح له بضبط معدل الادخار له.
    Kaç kişi sonuçta 401(k) planıyla tasarruf yapıyor? TED كم من الأشخاص ينتهون لحد الادخار لخطة معاش التقاعد؟
    Hayır. Tek kaset kullanıp, yeniden üzerine çekiyorlar. tasarruf etmek için. Open Subtitles لا، على مايبدو أنه الشريط الوحيد و يسجلون عليه لتوفير المال
    Çalışanların teknolojiyi kullanmasını, zamandan tasarruf etmeyi, insanların işinde daha iyi olmasını bekliyorlar. TED يتوقعون أن يستخدمها الناس، لتوفير الوقت، ويصبحون أفضل في وظائفهم.
    Bu enerjiden tasarruf eden aileler için geleceklerini garantilemede bir fırsat. TED هذه هي فرصة الأسر لاستخدام مدخرات الطاقة لدعم مستقبلهم.
    Teşkilattaki arkadaşlardan bir hediye: 50 dolar tasarruf bonosu. Open Subtitles هذا بعض الشيء من الأولاد في الوكالة,خمسون دولارا سند إدخار
    Kuvvetli bir altyapı,belediyelerin... ...hem altyapıyla hem de sosyal ihtiyaçlarla... ...başa çıkması için maliyetten tasarruf yolları sağlayabilir. TED مشاريع البنية التحتية الذكية يمكن أن توفر سبل توفير التكاليف للبلديات للتعامل مع البنية التحتية والحاجات الاجتماعية.
    Petrolü daha verimli kullanmak suretiyle yarısından tasarruf edebiliriz ve bunu tasarruf edilen varil başına 12 dolar maliyetle yapabiliriz. TED بوسعنا أن نوفر نصف هذا النفط إذا استهلكناه بحكمة بتكلفة 12 دولار لسعر البرميل الموفر
    Bu dönem biraz tasarruf yaparım diye düşündüm. Open Subtitles واكتشفت أنه يمكنني أن أوفر بعض المال لهذا الفصل
    Bugün, daha fazla tasarruf yapmak hakkında konuşacağım, ancak bugün değil, yarın. TED سأتحدّث اليوم عن ادخار المزيد، لكن ليس اليوم بل غدًا.
    Deniz aşırı bir yere taşıyarak şirkete büyük tasarruf sağlarız. Open Subtitles إذا انتقلنا لما وراء البحار ، سنوفر الكثير على أنفسنا
    Çünkü aslında yaptığım şey şirketin yarım milyon dolar tasarruf etmesini sağlamak olmuştu. Open Subtitles لأنه في الحقيقة ما فعلته كان أني وفرت للشركة نصف مليون دولار لهذا
    Ona mumları dibine kadar kullanarak tasarruf yaptığımızı söyleyin. Open Subtitles أخبريها أننا نقتصد إلى أدنى حد من فتيل الشمع
    Paradan tasarruf edeceğiz, gecikmeleri ve bozulmaları önleyeceğiz ve asıl önemli olan, hayat kurtaracağız. TED سوف نقوم بتوفير المال، سوف نقوم بتجنب التأخير والاضطرابات، وخلاصة القول، سنقوم بإنقاذ الأرواح.
    Kamu hizmeti ve ön tasarruf arasındaki farkı anlayabildiniz mi? Open Subtitles بالمناسبه، هل تميزون الفارق بين نتاج سياسة التقشف وبيـن نتـاج سياسة استـخدام البدائل ؟
    Daha küçük bir alan daha az fatura demek. Dolayısıyla burada daha çok tasarruf söz konusu ama bu aynı zamanda daha az ayak izi demek. TED ومساحة أصغر تتطلب مرافق أقل مما يوفر مزيدًا من المال والحيز المطلوب أيضًا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد