Bilgisayarımla birkaç saat baş başa kalayım ve bir taslak oluştursam nasıl olur? | Open Subtitles | هل يمكنني ان احصل علي ساعتين وحيده مع جهازي الحاسوب لكي اكتب مسودة |
Dünyanın dört bir köşesine nasıl göçtüğümüze dair kabaca bir taslak. | TED | وهو مسودة غير مصقولة لهجراتنا حول العالم، |
taslak için bu kadar ümitsiz olmalarinin nedeni iste bu. | Open Subtitles | لهذا هم يائسون للحصول على المخطوطة |
taslak üzerinde burada çalışamaz mıyım? | Open Subtitles | ألا يسعني احضار المسودة إلى هنا والعمل عليها؟ |
Cortlandt'a dair tüm bilgiler burada. Bir ön taslak hazırla. | Open Subtitles | هذا كل ما تحتويه كورتلاند قم بعمل مخطط أولى |
Pekala, bu nedir? Bir çeşit taslak, Python’da yazdığım bir başvuru taslağı. Photoshop’un orada nasıl olduğunu bilirsiniz. | TED | هذا هو نوع من الرسم التخطيطي ، وتطبيق للرسم التخطيطي برمجته بلغة بايثون . أنت تعرف كيف يوجد فوتوشوب؟ |
Evet, öğleden sonra size bir taslak getirebilirim. | Open Subtitles | نعم , سأحضر لك صورة مسودّة بعد ظهر اليوم |
Yeni bir taslak üzerinde çalışıyormuş Gerçek bombalar içeriyormuş | Open Subtitles | كانت على وشك ان تسلم المسودات التي تحتوي على قنبلتين حقيقيتين |
Bu e-mesaja cevap yazmalı mıyım? Şu mektuba bir taslak hazırlamalı mıyım? | TED | هل علي الرد على هذا الإيميل؟ هل علي كتابة مسودة لتلك الرسالة؟" |
Elbette bu, sadece bir öneri, bir taslak doktor. | Open Subtitles | إنه بالطبع مجرد اقتراح يا دكتور مسودة أولى |
Bu kaba bir taslak, çünkü bir şeyler daha eklemek istiyorum. | Open Subtitles | هذة فقط مسودة يمكننى أعادة كتابته من جديد |
Açıkçası, romanı direk son taslak olarak göndermelisin. | Open Subtitles | يجدر بك بصراحة أن تحوّل الرواية مباشرة إلى مسودة أخيرة |
taslak burada ama onu almaman konusunda seni uyarıyorum. | Open Subtitles | المخطوطة هنا و لكن أنا أحذرك لن تأخديه. |
taslak gerçek, çocuk nerede biliyor. | Open Subtitles | المخطوطة حقيقية، الفتى يعلم مكانها. |
Benim. taslak gerçekten var. | Open Subtitles | المخطوطة موجودة بالفعل. |
Jorgen Steen Andersen'in bağışıyla bu taslak arasında bir alaka olmadığını senin ağzından duymak istedim. | Open Subtitles | انه لاعلاقة بين هذه المسودة وعطاء يورغن السخي |
Tamam, işin bittiğinde bir taslak gönder. | Open Subtitles | حسناً ارسل لي المسودة وسأشتريها |
Elimizde olanlarla bir taslak hazırlayabilirim. | Open Subtitles | أستطيع وضع مخطط لكل ما لدينا بسرعة |
Tüm farklı materyaller, tüm farklı stiller, tüm farklı zamanlar. taslak defterlerindeki çizimler, Roma'nın ayrıntılarına bakma. | TED | كل المواد المختلفة,كل الاساليب المختلفة, كل الازمنة المختلفة. رسوم من كراسات الرسم , النظر الى تفاصيل من روما. |
Ben önceden... bir taslak okudum ve harika bir haldeydi. | Open Subtitles | لقد قرأتُ... مسودّة قبلاً، وقد كانت في أبهى حلّة. |
Takip edilmemek için de taslak dosyasını kullanıyorlar. | Open Subtitles | وإنهما يستخدمان ملف المسودات للتواري. |
Ben de biz yerken ne düşündüğüm hakkında birkaç taslak çizerim. | Open Subtitles | -سأقوم برسم بعض الرسومات الجيدة عما أفكر به أثناء تناولنا للطعام |
Oraya gittiği zaman adamın kendisine bir taslak verdiğini söyledi. | Open Subtitles | لكنه قال عند وصوله هُناك ، سلمه ذلك الرجل رسماً |
Bu daha taslak. Kimseye göstermedim henüz. | Open Subtitles | تلك مجرد مسوّدة لم أقم بعرضها على أحد |
Bir taslak önerisi çıkaracak birine ihtiyacım var. İlgilenir misin? | Open Subtitles | انا أريد شخص ما أن يأتي و معه تصميم ما رأيك |
Bu sadece taslak. | Open Subtitles | مجرد فكرة تقريبية. |