Sadece desteğiniz ve geçen ayki seminer için teşekkür etmek için aramıştım. | Open Subtitles | نعم، سيدي اتصلت فقط لأشكرك كثيراً على دعمك لنا بندوة الشهر الماضي |
Bu güzel fabrika ziyaretine teşekkür etmek için buna yeniden başlayabilirim. | Open Subtitles | إننى أفكر فى أن أفعل ذلك مرة أخرى لأشكرك لأنك قد جعلت من زيارة المصنع هذا النوع من الإحتفال |
Kahve çekirdeklerimi yetiştiren çiftçilere teşekkür etmek için Kolombiya'ya gittim. | TED | لذلك سافرت إلى جنوب كولومبيا لأشكر الفلاحين الذين يزرعون بنّ قهوتي. |
Eğer dün yaptığımdan dolayı bana teşekkür etmek için geldiyseniz buna hiç gerek yoktu. | Open Subtitles | إذاً جئت لتشكرني لأمس ... لم أعمله لأجلك . |
Dün akşam için teşekkür etmek için aramıştım. | Open Subtitles | اتّصلتُ فقط لأشكركِ على الأمسية. |
İşe gitmesi gerekiyor ama teşekkür etmek için yarın sabah arayacak. | Open Subtitles | يجب عليها ان تذهب للعمل لكنها سوف تتصل بك صباحا لشكرك |
Güzellik salonunda bunu telafi ederken bayanlardan bir tanesi o kadar müteşekkir oldu ki, teşekkür etmek için bana ölmüş kocasının en iyi takımını hediye etti. | Open Subtitles | على أية حال كنت في صالون التجميل لأعوض عن ذلك واحدى العجائز كانت ممتنة ٌ جدا ً فقد أعطتني أفضل بدلة لزوجها الميت كشكر ٍ لي |
Gönderdiğiniz içme suları için sana ve tüm Chicago şehrine teşekkür etmek için aradım. | Open Subtitles | ؟ أود الإتصـال لأشكرك أنت ومدينـة شيكاغو على علــب المـاء الذي أرسلتهــا |
Sana teşekkür etmek için uygun bir yol bulmaya çalıştım. | Open Subtitles | حاولت ان أحصل على طريقّة مناسبة لأشكرك بها |
Bana olan kibarlığından dolayı sana... teşekkür etmek için bir şey vermeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول تقديم شيئًا لك فحسب لأشكرك على مدى تصرفك بلطف تجاهي |
Size, inanılmaz derecede cömert bağışınızdan dolayı teşekkür etmek için şahsen ulaşmak istedim. | Open Subtitles | أنا قفط أردت أنأصلإليكشخصياً.. لأشكرك على تبرعك السخي |
Babana kocam üzerinde çıkardığı güzel iş için teşekkür etmek için uğramıştım. | Open Subtitles | أتيت لأشكر والدك على العمل المتقن الذي فعله لزوجي. |
Bu fırsatı, FBI'a teşekkür etmek için kullanmak istiyorum. | Open Subtitles | اريد استغلال تلك الفرصة لأشكر الاف بى اى |
Her yerini yıkadı. Yalnızca teşekkür etmek için. | Open Subtitles | . كل شئ , فقط لتشكرني |
Ben size teşekkür etmek için hiç şansım olmadı. | Open Subtitles | لم أحظى بفرصةٍ لأشكركِ بمايكفي |
Şimdi gitmem gerekiyor, size teşekkür etmek için kısa bir ziyaretti ve elbette, | Open Subtitles | والان ساقوم بزيارة قصيرة لشكرك وبالتاكيد |
Eğer sizin yerinizde olsaydım onlara teşekkür etmek için özel bir şey yapardım. | Open Subtitles | لو كنتم مكانكم لكنت الان أفكر في شيء أفعله كشكر لهم |
Akşam yemeğinin ona teşekkür etmek için iyi bir iyi bir şey olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | كنت افكر ان ادعوه للعشاء لنشكره على اصلاحه |
- Yapmalıydım, teşekkür etmek için. | Open Subtitles | -كان يجب علي ذلك ، لكي أشكركِ |
Bana teşekkür etmek için davet etti. | Open Subtitles | وسألتني كي اخرج معها لكي تشكرني |
Ama şimdilik, sadece araba için teşekkür etmek için arıyorum. | Open Subtitles | لكن للآن، أتصل لأقول لك شكراً على السيارة. |
Bazı insanlar tavsiye için yazıyor bazıları da sadece Dr. Masters ve Bayan Johnson'a teşekkür etmek için. | Open Subtitles | بعض الناس يراســـــــلوننا للحصول على مشورة فقط، وبعضهم لشكر الدكتور ماسترز والسيّدة جــــونســــــــون فقط. |
Eğer Bay Eagles yaşasaydı daha pek çoğu ona teşekkür etmek için buraya gelirdi. | Open Subtitles | لو أن السيد إيغلز بقي حيا,لكان أتى أكثر من هؤلاء لشكره |
Sana teşekkür etmek için bugün sana akşam yemeği yapmak isterim. | Open Subtitles | انا اريد ان اعد العشاء هذا المساء لكي اعبر عن شكري |
Bana teşekkür etmek için tatillerde kartpostal yolluyor. | Open Subtitles | وهو يرسل إلي بطاقات في العطل فقط ليشكرني |
Bunları geri vermek ve teşekkür etmek için geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت فقط لأعيد هذا ولأشكرك علي كل شىء |