teşkilatın bakış açısına göre, biraz amacını aşmış durumdasın. | Open Subtitles | من وجهة نظر الوكالة الأمر يبدو كأنك قد أحرزت هدفا في مرمى فريقك |
Bu teşkilatın kutsallığı, bazı kişisel özgürlüklerden fedakârlık gerektiriyor. | Open Subtitles | قداسة هذه الوكالة تتطلّب التضحية بعض الحريات الشخصية. |
Bu teşkilatın kutsallığı, bazı kişisel özgürlüklerden fedakârlık gerektiriyor. | Open Subtitles | قداسة هذه الوكالة تتطلّب التضحية بعض الحريات الشخصية. |
Bu teşkilatın güvenliği, bazı kişisel özgürlüklerden fedakârlık gerektirir. | Open Subtitles | هذه الوكاله تتطلب التضحيه ببعض الحريات الشخصيه من اجلها |
Sizin teşkilatın müdürlüğü boşaldığı zaman sana bu mevkiyi vermem için beni ikna ettin. | Open Subtitles | عندما كان المنصب شاغراً في وكالتك أنت بنفسك تقدمت لي لهذا المنصب الاتفاق بسيط جداً |
Bu teşkilatın kutsallığı, bazı kişisel özgürlüklerden fedakârlık gerektiriyor. | Open Subtitles | قداسة هذه الوكالة تتطلّب التضحية بعض الحريات الشخصية. |
Bu teşkilatın kutsallığı, bazı kişisel özgürlüklerden fedakârlık gerektiriyor. | Open Subtitles | قداسة هذه الوكالة تتطلّب التضحية بعض الحريات الشخصية. |
Ama esrarengiz teşkilatın kime ait olduğunu hâlâ bilmiyoruz. | Open Subtitles | لكننا مازلنا لا نعرف شىء عن الوكالة أو من خلفها. |
Bu teşkilatın kutsallığı, bazı kişisel özgürlüklerden fedakârlık gerektiriyor. | Open Subtitles | قداسة هذه الوكالة تتطلّب التضحية بعض الحريات الشخصية. |
Bu teşkilatın kutsallığı, bazı kişisel özgürlüklerden fedakârlık gerektiriyor. | Open Subtitles | قداسة هذه الوكالة تتطلّب التضحية بعض الحريات الشخصية. |
Bu teşkilatın kutsallığı, bazı kişisel özgürlüklerden fedakârlık gerektiriyor. | Open Subtitles | قداسة هذه الوكالة تتطلّب التضحية بعض الحريات الشخصية. |
teşkilatın benden istediği her görevi memnuniyetle yaparım. | Open Subtitles | وأنا سعيدة دائما بالقيام بما تطلبه الوكالة مني، |
Çünkü gizli arkadaşının, bu teşkilatın bir terörist hücresini çökertmesine engel olduğunu anlamıyorsun. | Open Subtitles | لأنه يبدو أنك لا تفهمين أن صديقك السري يمنع هذه الوكالة من تدمير خلية ارهابية |
Her an teşkilatın halledilmesi gereken çok hassas, tehlikeli ve yersiz davaları olacak. | Open Subtitles | عندما تكون لدى الوكالة قضايا حساسة وخطيرة وغير قابلة للحل، |
teşkilatın önemsiz şeylerini sonra konuşuruz. | Open Subtitles | يمكننا اكمال امور الوكالة التافهة لاحقاً |
teşkilatın ikiyüzlü davrandığı güvenlik tehditlerini teker teker elediğim için mi? | Open Subtitles | لأنني كنتُ أتخلّص بمنهجية من التهديدات الأمنية التي كانت تعتبرها الوكالة نفاقيٌّ جدا لمعالجته؟ |
teşkilatın görüş alanına tekrar girdiğinde, hiçbir hükümet ve kuruluşa bağlı olmayan bir kiralık bir katilmiş. | Open Subtitles | في المرة التالية، ظهرت على رادار الوكالة كان لديها سلاح مستأجر بدون أي ولاء لأي حكومة أو منظّمة |
Kolay olmadığını biliyorum ama sessiz kaldığın için teşkilatın sana minnettar olduğunu söylemek isterim. | Open Subtitles | أعلم بأن الأمر ليس سهلاً ولكن أريدُكِ أن تعلمي عن مدى تقدير الوكالة لصمتكِ على ضوء هذه المسألة |
Khasinau bu teşkilatın bir numaralı önceliği. İnan bana, senin için de öyle olacak. | Open Subtitles | كازانو أصبح قمة أولويات هذه الوكاله,وسيصبح بالنسبة لكى أيضا |
Ama ben gerçekten biliyorum ki, teşkilatın beni öldürmek isteyen kişilerle ayni ligde bulunuyor. | Open Subtitles | لكن ما أعرفه كحقيقة بأن وكالتك في دوري سباق مع من يحاولون قتلي |
Sizin kadar akıllı birinin, masum bir sivilin suikast emrini veren bir teşkilatın, Amerikan hükümetiyle bağlantısı olduğuna nasıl inandığını anlamaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | كيف تصدق فتاه لامعه مثلك أن وكاله تقتل مواطن بريئ يمكن أن تكون تابعه لحكومة الولايات المتحده |
Altıncı departman muhafızları kutsal teşkilatın güvenliğini sağlayacak. | Open Subtitles | قسم ستّة حرّاسَ سَيَضْمنونَ أمان شرطةِ المنطقة القدسيةِ. |