Bir tecavüzcünün izini sürmek bir katilinkinden kolaydır, çünkü tanıklar vardır. | Open Subtitles | من الاسهل ان نتعقب مغتصب بدلا من قاتل بسبب وجود شهود |
Hiç bir tecavüzcünün ya da hırsızın ev temizliği yaptığını duydun mu? | Open Subtitles | مَا سَمعَ عن مغتصب أَو سارق الذي يَعمَلُ شُقَّتَكَ بعد ذلك. |
Ve o tecavüzcünün yüzünü hafızamdan silmek isteyecek kadar zayıf karakterli biri değilim. | Open Subtitles | ولا أقلّص بنفسج الذي إقمع ذاكرة وجه المغتصب. |
Bir tecavüzcünün robot resmini andıran bu adamdan ne yapmamız konusunda emir mi alacağız yani? | Open Subtitles | يا رفاق هل أنتم جادون بترك الرجل صاحب وجه المغتصب يقول لنا ماذا نعمل؟ |
Ama röntgencilik, tecavüzcünün evriminde ilk adımdır. | Open Subtitles | عندما، في الحقيقة، نَظْر الخطوةُ الأولى في التطورِ a مفترس جنسي. |
Gemimde ispatlı bir tecavüzcünün dolaşmasına izin vermem. | Open Subtitles | لن يكون هناك مُغتصب و مُعترف بذلك متواجد على قاربي |
Reagan yönetimi, Sovyetlerin Polonya'dan çıkarılması hareketini bir tecavüzcünün yürütmesini istemiyor. | Open Subtitles | قيادة الـ(ريغان) لا تريد مغتصبًا (يقود التحركات لطرد السوفييت من (بولاندا |
Ben sadist bir DOMUZ ve tecavüzcünün tekiyim | Open Subtitles | أنا خنزيرٌ سادي و مغتصِب |
Bayan Gaines iki gün önce bir tecavüzcünün saldırısına uğradı. | Open Subtitles | الآنسة Gaines أُرعبتْ ليلتان مضى مِن قِبل a مغتصب محترف. |
Onca sene tecavüzcünün DNA'sının elinizde olduğuna inanmışsınız. | Open Subtitles | عندما تفكر في الأمر لديكم جينات مغتصب طوال الوقت |
İtfaiyeci kılığında dolaşan bir tecavüzcünün peşindeyiz. | Open Subtitles | لماذا ؟ نحن نبحث عن مغتصب يتشكل على هيئة إطفائي |
Evet, son iki günümü, Milwaukee Polis Departmanında sadist bir seri tecavüzcünün başı için geçirdim. | Open Subtitles | نعم، حسنا، لقد امضيت اليومان الماضيان فى رأس مغتصب سادى متسلسل من اجل شرطة ميلووكى |
- Suçunu ikrar eden bir tecavüzcünün denizaltımda mürettebatımla birlikte özgürce dolaşmasına izin vermem. | Open Subtitles | عليك اللعنه انا لن ادع مغتصب يتمشى بحريه على متن الغواصه, ويختلط مع طاقمي |
Seri katil tipli bir tecavüzcünün peşindeyken, ödevini yapmak zorunda kalıyorsun. | Open Subtitles | عندما تكون رجل يطارد مغتصب مجنون، عليك القيام بواجبك. |
Benim tecavüzcünün tüyosunu veren adamı bana vermeni istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن تسلم لي الرجل الذي أخبرك عن المغتصب |
Brian, tecavüzcünün Jeff Colson'un olduğunu nereden biliyordun? | Open Subtitles | براين " كيف علمت بأن " جيف كولسون " هو المغتصب ؟ " |
Bu tecavüzcünün gerçekten çalışanlarımdan biri olduğunu mu düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | اتظن حقا ان هذا المغتصب احد رجالي؟ |
tecavüzcünün saldırıyı kaydettiğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | تظنين المغتصب سجل الهجوم؟ ممكن. |
- tecavüzcünün cezalandırılması gerektiğine inanmıyor musun? | Open Subtitles | انت لا تعتقد بأن المغتصب يجب ان يعاقب؟ |
Yakınlarda bir tecavüzcünün olduğunu bildiğin parka götürdün. | Open Subtitles | بمعرفة أنه يوجد مفترس جنسي هناك |
Aynı zamanda tehlikeli bir tecavüzcünün sokaklarda serbestçe dolaşması. | Open Subtitles | لكن هذا بشأن مُغتصب خطير يتمشى في الشوارع ويفعل مايريد فعله |
Reagan yönetimi, Sovyetlerin Polonya'dan çıkarılması hareketini bir tecavüzcünün yürütmesini istemiyor. | Open Subtitles | قيادة الـ(ريغان) لا تريد مغتصبًا (يقود التحركات لطرد السوفييت من (بولاندا |
"Ben sadist ve tecavüzcünün tekiyim." | Open Subtitles | " "أنا خنزيرٌ سادي و مغتصِب |